HAVANA - Küba'da ABD Başkanı Barack Obama'yla balayı sona erdi. Obama göreve geldiğinde George W. Bush'u Hitler'in yanında gösteren de dâhil olmak üzere kötüleyen posterler indirilmiş, Amerika karşıtlığı hislerde azalma görülmüştü. Kardeşi Fidel Castro'nun rahatsızlığı nedeniyle görevi 2006'da devralan Raúl Castro, Obama'yla görüşmenin bir mümkün olabileceğinden söz etmişti. Görüşme olsaydı, ilk kez görevdeki bir ABD Başkanı Castro'lardan biriyle masaya oturmuş olacaktı. Fakat buradaki tutum epeyce değişti. Küba Ulusal Meclisi Başkanı Ricardo Alarcón, "Yakın gelecekte ilişkilerde çok büyük bir değişiklik olmayacak gibi görülüyor" şeklinde konuşuyor. Alarcón, Kübalı Amerikalıların para havalesi ya da ulaşımı gibi konularda bazı sınırlamaların kaldırılmasıyla Amerikan telekomünikasyon şirketlerinin ülkede iş yapmasına izin verilmesini küçük adımlar olarak görüyor. İki ülke de Obama iktidarının ilk zamanlarında başlattıkları ve göç, posta hizmetleri ve diğer konulardaki temasları gecikmelerden birbirlerini suçlayarak ertelediler. Görüşmelerin kesintiye uğradığı bir ortamda Obama hükümetinin Bush devrinden kalma bazı yaptırımları gevşetirken Castro iktidarını insan hakları ihlalleriyle suçlamaya devam etmesi Küba liderliğinin tepkisini çekti. Yaklaşık üç yıldır halkın önüne çıkmayan Fidel Castro, resmi basında yayımlanan son yorumlarından birinde Obama'nın "dostça gülümseyişinin ve Afro-Amerikan yüzünün" Latin Amerika'yı kontrol etmeyi amaçlayan kötü niyetlerini maskelediğini yazmıştı. Kopenhag'daki iklim zirvesi sırasında Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez Parrilla da Obama'yı gelişmekte olan ülkeleri baskı altına almak için "küstahça" tavır sergilemekle itham edip bir "imparatorluk şefi" gibi davranmakla suçlamıştı. Obama, 50 yıl önceki devrimden bu yana Kübalıların "El Imperio" (İmparatorluk) diye nitelediği devletin 11'inci başkanı. Ulusal Meclis Başkanı Alarcón, Obama'ya halefine göre daha açık, medeni ve barışçı bir dil kullandığı gerekçesiyle itibar ettiğini söylüyor. Fakat Beyaz Saray'ın dikkatinin diğer meseleler yüzünden dağıldığını ve Küba'ya öncelik vermediğinin açık olduğunu ifade ediyor. Küba hükümetinin diğer üyeleri daha uç analizler yaparak yakınlaşmaya yönelik ilk adımlara rağmen Obama'nın komünist liderliği devirmeyi amaçlayan Bush hükümetinin izinden gitmeye devam ettiğini ileri sürüyorlar. Küba Ulusal Meclisi'nin 19 Aralık'taki yıllık oturumunda üyelere seslenen Raúl Castro, "Son haftalarda Obama hükümetinin bu alanda faaliyetlerini artırdığına tanık olduk. Küba'ya yönelik yıkıcı gizli ve açık faaliyetlere yeniden dönüyorlar" diye konuştu. Castro, ülkede Obama hükümeti adına cep telefonları, taşınabilir bilgisayar ve uydu teçhizatı dağıtan bir ABD'li girişimcinin gözaltına alınmasına atıf yapıyordu. Kübalılar, kimliği gizli tutulan ABD'li işadamını bu teçhizatları ülkedeki sivil toplum kuruluşlarına izinsiz vermekle suçluyor. Obama hükümeti, Raúl Castro'nun adayı, tıpkı kardeşi gibi temel özgürlükleri sağlamadan ve siyasi muhaliflere baskıyı sürdürerek yönetmeye devam etmekle suçluyor. Fakat Kübalı yetkililer Washington'un Küba'da daha fazla demokrasi ısrarının eskiden olduğu gibi ülkelerinin içişlerine müdahale anlamına geldiğini söylüyorlar. Raúl Castro, meclisteki konuşmasında, "Eğer Amerikan hükümeti Küba'yla ilişkilerini gerçekten ilerletmek istiyorsa, bize dayatmaya çalıştıkları iç yönetim koşullarından vazgeçsinler. Buna sadece Kübalılar karar verebilir" dedi.