Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Yetmez ama evet

Biliyorum, kafanız iyice karıştı. Fakat bu çok da önemli değil, çünkü 12 Eylül'de aklınızın ermediği "hukuk canbazlıklarına" değil, "iktidarın bir tasarrufuna" oy vereceksiniz.
Yani, hükümeti beğeniyorsanız "evet", beğenmiyorsanız "hayır" oyu kullanacaksınız. Bilmemne kurulunun kaç kişiden oluşacağı ya da oluşmayacağı "sokaktaki adamın" hiç umurunda değildir.
Bizim tavrımız da, bu konuda gazetelere tam sayfa ilan veren aydınların ortak tavrıdır: Yetmez ama evet!
Eşek olmayan herkes biliyor ki, bu iş yasama ve yürütmeyle bürokrasi ve yargı arasında bir kavgaya dönüştü.
Biz halkın ve halkın temsilcilerinin yanındayız.
Çünkü "en yüksek yargıdan" hesap sorulamadığı için olay şirazesinden çıktı...
Yetkisi olmadığı halde "esasa girelim mi girmeyelim mi" diye oylama yapıyor, oy çokluğuyla giriyor.
"Anayasa'yı çiğnesek mi, çiğnemesek mi"
diye oylama yapmak yani...
Kararlar da ne hikmetse hep "ne şiş yansın ne kebap" mantığıyla çıkıyor... "AKP kanun dışıdır ama kapatmayalım" kararı gibi.
Buna "politika yapmak" denmezse, başka hiçbir şeye de denmez!
Anayasa Mahkemesi, "kendi bünyesine zararı dokunacak" maddeleri iptal ediyor, "zararsız" maddelere dokunmuyor. Şu mesajı veriyor: "Bürokrat sultasına ilişme, geri kalan alanlarda ne yaparsan yap!"
Çünkü bu ülkede devlet bürokrasiden sorulur, hükümetler de "ekonomi falan gibi" bürokrasinin pek de aklının ermediği "önemsiz" işlere bakarlar... Zihniyet budur.
"Uzlaşma" falan gibi temcit pilavı misali önünüze konulup kaldırılan saçmalıkları da fazla ciddiye almayınız, anayasayı borusu öten değiştirir, borusunun öttüğü yere kadar değiştirir.
Öyleyse biz de oraya kadar evet diyeceğiz. "Yetersiz" şerhini koyarak "kabul"...
Bu kadar basit işte.
Çok da fazla ciddiye alınacak yanı yok bütün bu direnişlerin... Bir tek örnek vereyim:
Anayasa Mahkemesi, falanca kurula filanca kurumların aday göstermesi konusundaki değişikliği, yani "her üye bir aday için oy kullanır" maddesini reddetmiş. Bu, Anayasa'ya aykırıymış. Her üye birden çok oy kullanacakmış.
Geliniz bu mantığı milletvekili seçimlerine de uygulayalım, var mısınız?
Yani bir seçmen hem şu partiye oy verebilsin, hem bu partiye!
Olamaz mı efendim, iktidarın da beğendiğim yönleri vardır belki, muhalefetin de... Hem AKP'ye oyumu veririm, hem CHP'ye.
Demokratik hakkımı niçin kısıtlıyorsunuz canım efendim?
Peki ben nereye başvurayım bunu sağlamak için, Mahkeme-i Kübra'ya mı?
Bu sıcakta lafı uzatmayalım: 12 Eylül'de benim oyum, evet.
Ne yazık ki oy pusulasına "yetersiz ama buna da şükür" yazmak mümkün değil, oy geçersiz sayılıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA