Tarihi ve turistik değerleri, doğal güzellikleriyle Antalya, şüphesiz yurdumuzun en ilgi çekici yörelerimizden biri. Antalya, gerek ülkemiz sınırları içinde ve gerekse artık dünyada bilinen ve sevilen bir isim. Sayısız özellik ve güzellikler taşıyan bir yöreyi gereği gibi, hele hele gazetenin küçücük bir köşesinde anlatmak, hiç mümkün değil. Burada Antalya'nın güzelliklerinden ve görülecek yerlerinden size tanıtabileceklerimiz ancak bir ön tadımlık.250 gün güneş, 12 ay turizm mevsimi, ince kumlu ve kayalık plajlar, kuzeyi kapayan haşmetli dağlar, sahile kadar inen çam ormanları, her tür kuş ve zengin av hayvanları, vahşi tabiat.
tarih, doğa ve deniz
En iyi Türk mutfağı, her mevsim her birinin sayısı 40'ı aşkın çeşit meyve sebzeler, endemik çiçek ve bitkiler. Göz alabildiğine verimli tarım arazileri, balığın en leziz cinsleri... Çividi maviye boyanmış Akdeniz kıyıları... Yeşilin ve mavinin tüm tonları, tertemiz türkuaz renkli engin denizi, beyaz köpüklü çağlayanları, kış denilen mevsimde bile parlak ve güçlü güneş. Tarihin derinliklerinden günümüze gelen tarih öncesi ve sonrası değişik uygarlık örnekleri... Perge, Aspendos, Side, Alanya, Phaselis, Kekova, Myra, Xanthos, Termessos ve Antalya. Tüm devirlerin en çekici tabiat güzelliği, tarih, sanat, uygarlık, yaşam tutkusu, tek kelime ile Antalya adeta, dünyanın 'Sekizinci Harikası" gibi. Kilometrelerce doğudan batıya uzanan kumsallar, Akdeniz'in en temiz kıyıları. Tarihin ve denizin derinliğine gömülü antik kentler. Sanki birer açıkhava müzesi gibi Side, Perge, Aspendos. Türkiye'nin en zengin müzeleri: Side, Alanya ve Antalya Bölge Müzesi. Aynı mevsimde hem denizde girilebilen, hem de dağlarında kayak yapılan tek bölge. Anadolu medeniyetlerinin, folklorunun, akarsularının en zengin bölgesi. En ilginç sivil mimari örnekleri, Alanya Kalesi, "Altın Elma" ödülü alan Eski Liman ve Antalya Kaleiçi. Eski Likya kıyıları, en güzel koylar... Olimpos, Adrasan, Kekova, Kaş. Gerçekten Akdeniz kıyıları görülmeye değer. Atatürk, bir Antalya ziyaretinde hayranlığını "Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir" sözleriyle dile getirmişti. Ve Antalya'ya hayran eski valimiz şair Nüzhet Erman da Antalya için duygularını, şu dizelerle ifade etmişti: "
Deniz kıyasıya mavi, Tepeler karken, Ne hacet güzele, Antalya varken." Başka bir şair Behçet Kemal Çağlar ise şöyle sesleniyor: 'Bahar yılda bir gelir, birkaç ay..' derler, yalan Burada topraktan her saat bir bahardır fışkıran."
ANTALYA VERİYOR, ALMIYOR
Antalya Bölgesi bir taraftan bütün bu güzelliklerini, imkânlarını tüm dünya vatandaşlarına sunarken, yurt ekonomisine de büyük katkı sağlıyor. Tarihi ve turistik yerleri her yıl yüzbinlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Bir örnek vermek gerekirse, Demre'deki Noel Baba Kilisesi 2012 yılında ziyaretçi ve gelir rekoru kırdı. Noel Baba Müzesi'ni geçtiğimiz yıl 485 bin 52 kişi ziyaret ederken, 5 milyon 17 bin 552 lira gelir elde edildi. Bu oran şu ana kadar elde edilen en yüksek gelir oldu. Noel Baba Kilisesi en çok ziyaretçiyi ise 2011 yılında 586 bin 590 kişiyle görmüştü. Noel Baba Kilisesi'nin birkaç kilometre yakınında bulunan ve kaya mezarları ile ünlü Myra Antik Kenti ise 2012 yılında 448 bin 210 kişi tarafından ziyaret edildi. Karşılığında 4 milyon 796 bin 261 lira gelir elde edildi. Yine Noel baba Kilisesi'ne beş-on kilometre uzaklıktaki Simena antik kentini ise 2012 yılında 34 bin 398 kişi gezdi. Bu ziyaretlerden 231 bin 989 lira gelir elde edildi. Demre'deki 3 ören yerini 2012 yılında toplam 967 bin 660 kişi ziyaret etti ve 10 milyon 45 bin 802 lira gelir sağlandı. Bu gelirden Demre ilçesi ne kadar pay almıştır. Patara'da her türlü olanaksızlar içinde yıllardır Patara antik kentinin gizemini ve görkemini bizlerle paylaşan Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Havva İşkan Işık bu yıl Patara kazılarının 25. yılını kutluyorlar. Perge kazı çalışmalarında, Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, Perge'yi ayağa kaldırmak konusunda, yıllardır duyarlı kuruluşlardan yardım elinin uzatılmasını bekliyor. Bu kazı yerlerine devletçe ayrılan ödenek, onların kazı yerlerinde çalıştırdıkları işçilerin bir aylık yevmiyelerini bile karşılamıyor. Ve yine aynı şekilde Demre antik kentini ayağa kaldırmak için büyük bir çaba harcayan Prof. Dr. Nevzat Çevik hocamız, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın Demre'ye olan özel ilgisi nedeniyle belki diğer kazı yerlerine göre biraz daha şanslı. Acaba Demre kazılarına olan bakanlık ilgisi devam edecek mi? Turistik yörelerimizdeki bu belediyelere, bu gelirlerden biraz daha fazla yardım sağlanamaz mı? Bu bilgileri daha da çoğaltabiliriz. Antalya'dan elde ettiğimiz gelirin bir kısmını, yine Antalyamıza harcayalım. Yoksa gelecekte çok üzüleceğiz.