İsa TATLICAN / sabah.com.tr
Yıllardır çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında yöneticilik yapan Ahmet Ay, Diyarbakır'ın yakından tanıdığı aktivist. Şubat ayında startı veren ve bütün Güneydoğu'da örgütlenen "Anadolu Evet Platformu"nun da sözcülüğünü üstlenen Ahmet Ay'a Güneydoğu seçmeninin 16 Nisan referandumundaki tercihi konusundaki izlenimlerini sorduk. Güneydoğu'daki STK ve aşiretleri biraraya getirilerek oluşturulan "Anadolu Evet Platformu"nun sözcüsü Ahmet Ay, Sabah.com.tr'nin sorularını cevaplandırdı.
GELECEĞİMİZİ KARARTMAK İSTEYENLERE DUR DEMEK İÇİN
-Hangi ihtiyaçtan dolayı böyle bir platformu kurma kararı aldınız?
Bir yandan Türkiye II. İstiklal Mücadelesi verirken, bir yandan da Yeni Dünya düzeninin ayak seslerini duyuyoruz. Bizim, "yaşadıklarımız II. İstiklal Savaşıdır" dediğimiz süreç bir retorikten ibaret değildir. Türkiye 2012 ve bilhassa 2013 Mayıs sonu itibariyle içerde ve dışarıda neredeyse topyekûn saldırıya maruz kalmıştır. Sorumluluk sahibi her duyarlı vatandaş bulunduğu yerde yasal yollarla bu saldırılara karşı koyarken bizler de bölgemizde üzerimize düşeni yapmakla mükellef idik. Gezi, 17-25 Aralık ve son olarak 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü karşısında bizler de geleceğimizi karatmak isteyen mihraklara karşı dik durmayı esas aldık.
Biliyoruz ki eğer Gezi olaylarında ya da FETÖ'nün yargı ve emniyet içindeki elemanlarının 17-25 Aralık 2013'te hükümete karşı operasyonları zayıf hükümetler, ama bilhassa koalisyonlar döneminde gerçekleşseydi bugün Türkiye 80 yıl geri gitmiş olacaktı. Zira sistemin zayıflığı vesayet odaklarını güçlendirmiş, bu odaklar istedikleri zaman hükümetleri alaşağı etmekten geri durmamışlardır.
DEĞİŞİMİ ANLATMAK İÇİN HER KESİMLE GÖRÜŞECEĞİZ
Yapılan anayasa değişikliği Türkiye için gelecek yüzyılları etkileyecek olan sistem değişikliği ile ön plana çıktı. Pek çok yeniliğin yer aldığı anayasa değişiklik paketi yukarıda sözünü ettiğimiz saldırıların bertaraf edilmesi için önemlidir.
Bu öneme binaen EVET yanlısı siyasi partilerin yetersiz kaldığı alanlara, EVET yanlılarının zaman ayırmada sorun yaşadığı kesimlere bizim gitmemiz gerektiği kanaatindeyiz.
Ayrıca, bölgede ciddi oranda kararsız kesimin varlığını bizim bu kararsızları kazanmak için harekete geçmemizi sağladı. Kaldı ki her ilde kimi gruplara, çevrelere siyasi kimlikle gitmenin pek faydalı olamayabileceği de bir vakıa. Bizler bu kesimlere de giderek EVET oyu vermeleri noktasında çalışmamız gerektiği kanaatine vararak bu platformu kurduk.
GÜNEYDOĞU'DA REFERANDUMA İLGİ ÇOK YÜKSEK
-Bu referandumda Güneydoğu'da ilgi nasıl? Seçmen bilgi sahibi mi?
Bölge son derece politik. Öyle ki "partizan" denecek boyutta fanatizme kaymalar söz konusu. Dolayısıyla bölgede anayasa değişiklik paketine ve referanduma ilgi çok yüksek. Artık herhangi bir konu konuşulurken sohbetin referanduma kaydığını görmek gayet normal karşılanıyor. Seçmenin bilgisi ile ilgili olumlu kanaat sahibi değilim. Seçmenin ekseriyeti EVET-HAYIR diyenlerin (Diyarbakırlıların değişiyle) "prêzesine" bakarlar. Prêze/prêzı Kürtçe ve Zazaca'da background anlamında da kullanılır.
HAYIR DİYENLER HANGİ TAŞIN ÜSTÜNE TAŞ KOYMUŞLAR
Bu yüzden bölge insanı; EVET diyenler ülke ve millet için bugüne kadar ne söylemiş ve ne yapmışlar? HAYIR diyenler nerede hangi taşı hangi taşın üstüne koymuşlar? Ya da taş üstüne taş mı koydular yoksa taş üstüne taş koyanlara güçlük çıkarıp hizmete mani mi oldular? ile ilgilidirler. Bu platform ile bir amacımız da bilgilenmeleri halinde sağduyu ile hareket edecek hatırı sayılır bir kitlenin varlığıdır.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA 23 İLDE 'EVET' %65
-Güneydoğu'da bir oran vermek gerekirse nasıl bir sonuç çıkar?
Bu gün itibariyle 23 ili baz aldığımızda oran EVET lehine % 65'leri buluyor. Ancak Sadece Güneydoğu baz alındığında bu oran % 40'lara ancak ulaşabiliyor. Bu HAYIR oranının bölgede % 60 olduğu anlamına gelmiyor. Zira bütün bölgede % 20, Diyarbakır, Batman, Mardin gibi illerde % 27 kararsız oyu bulunmaktadır.
Bölgede de Türkiye ölçeğinde de HAYIR'ın destekçileri neden HAYIR dediklerini yeterince anlattılar. Tabiri caiz ise HAYIR'cılar bütün kurşunlarını tükettiler, bundan sonrası "kurusıkı" atışlar olacak. Lakin EVET'çi kesim daha yolun başında. Bilhassa sistem değişikliği halkın anlayabileceği bir dil ve üslupla anlatılması durumunda karasızları ciddi oranda EVET tarafına çekebileceği gibi HAYIR oyu vereceklerini düşünenlerin de kararlarını değiştirebilirler.
HDP'NİN 'HAYIR'A KATKISI %5'İ GEÇMEZ
-HDP seçmeni üzerinde bir gözleminiz oldu mu? HDP seçmeninden ne kadar evet oyu gelir?
HDP seçmeni 2 gruba ayrılır;
Her ne olursa olsun HDP'li seçmen,
"Durum çözüme doğru gidecekse HDP'ye oy veririm" diyen ikinci grup seçmen.
Birinci grup seçmen şartlar ne olursa olsun partilerinin sözünden çıkmazlar. Bu seçmenin % 4-5'ine tekabul eder. Bunlardan hatırı sayılır EVET oyu çıkmaz diye düşünüyorum. Ancak son seçimlere baktığımızda HDP seçmeni olarak gördüğümüz seçmenin % 3-4'ü bir kereye mahsus HDP'ye parlamentoda uzlaşma sağlansın diye oy vermişti.
Kanaatim odur ki HDP HAYIR sandığına maksimum % 5'lik bir katkı sunabilir.
STK'LAR SON DERECE DUYARLI
-STK'ların ilgisi nasıl?
Bölge STK'ları son derece duyarlı ve aktif. EVET için çalışanı da HAYIR diyeni de sahada halkın kararını etkilemek için çalışmaktadır. HAYIR tarafında yer alan STK'lar HAYIR için yaptıkları çalışmalarında hiçbir kaygı taşımazken, EVET cephesinde yer alan kimi STK'lar 'ince hesaplar' yüzünden "örtülü EVET'çi"rolünde. Yani hayırcılar daha organize ve daha hızlı çalışmaktadırlar. Ama yükselen moral ile EVET tarafında yer alan STK'lar daha faal olacaklardır.
HÜDA-PAR'IN EVET KARARI ALMASI ÇOK ANLAMLI
-Hüda-Par'ın Evet kararı almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal hadiselerde, ama özellikle sosyopolitik konularda "moral" önemlidir. Çünkü moral "güven" de sağlar. Hüda-Par'ın EVET kararı bu açıdan çok önemli olmuştur. Keza "NEDEN EVET?" sorusunun önemli başlıkları HÜDA-PAR tarafından cevaplandırılacağı için EVET kesiminin zamandan tasarrufu söz konusu olmaktadır.
Genel olarak Hüda-Par sürece olumlu katkı sağlamıştır.
Kaynak: Sabah.com.tr
