Ankara'nın tüm leblebisini üreten 50 leblebiciden geriye sadece bir ağabey kardeş kaldı. İmalatçıların ekonomik sıkıntılar sebebiyle zamanla kepenk kapatıp Leblebi Sokak'ı terk ettiğini dile getiren İsmail ve Cengiz Altındağ babalarından teslim aldıkları leblebi imalatçılığını yorulduklarını söyleyerek yakın zamanda dükkânı kapatacaklarını söyledi.
'LEBLEBİ GÜDÜL'DEN ÇIKARDI...'
11 yaşından beri bu mesleği yaptığını söyleyen İsmail Altındağ "62 yaşındayım. Babamın yanında çırak olarak yetiştim. O yıllarda 40 tane dükkân vardı. Şimdi dükkânlar boş" diye konuştu. Altındağ şöyle devam etti: Eskiden Güdül'den Ankara'ya kamyonlarla tonlarca leblebi taşınır, tüm Ankara'nın leblebisi Güdül'den çıkardı. Ancak fabrikasyon ile daha uygun maliyete üretim arttı ve leblebi satışı yapanlar da bu düşük maliyeti tercih etti. Hal bu olunca sokaktaki leblebi imalatçısı arkadaşlar bir bir kepenklerini kapatıp sokağı terk ettiler. Bir biz kaldık. Biz de zanaatımızı aktaracak genç bulamıyoruz"
NASIL YAPILIYOR?
Yapımı kolay gibi gözükse de zor olduğunu söyleyen Altındağ "Önce çiğ nohut eleniyor. Taşını toprağı eleklerle ayrılıyor. Nohutları tahtalarla pişiriyoruz. 2 defa tavlanması var. Ondan sonra çuvallara alıp 15-20 gün dinlenmeye alıyoruz. 10 teneke nohutu 1 teneke suyla ıslıyoruz. Ertesi gün su özünü aldığı zaman tokmaklarla kabuğunu soyarız. Bakır tavaların ateşinde kabuğu ayrıştırarak pişirmeye bırakıyoruz. Dinlendikten sonra kızartma ve çeşitlerini yapmaya başlıyoruz" diye konuştu.
'BİRLİK OLAMADIK...'
Abisiyle birlikte leblebiciliğe gönül veren 56 yaşındaki Cengiz Altındağ ise "Çorum leblebiye başlamadan güdül ve Kütahya'dan alırdı. Çorumda üreten yok. Sungurlu da vardı. Bıraktılar onlarda. Denizli Serinhisar fabrikalaştı. Üretim çok. Çoruma ve bir kısmını da yurt dışına gönderiyorlar. Onlar birlik oldu. Bizde olsaydık bizde çoğalırdık" dedi.
'ÜSTÜNE LEBLEBİ YOK'
Güdül Esnaf Odası Başkanı Nafiz Özyılmaz "1970'li yıllarda 45 esnafıyla çalışan, üreten leblebisini teşhir eden esnafımız vardı. Yıllar geçtikçe sayılar düşmeye başladı. 1 tane esnafımız kaldı. Güdül leblebisi ayrı özellik taşıyor. Lezzet olarak ayrıdır. O yollarda Pazartesi günleri 10 ton civarında yapmış oldukları leblebiyi Atpazarına götürüp satışa sunarlardı. Oradan da perakendeciler iş yerinde satmak için çuvallarla alırlardı. Burada kooperatifleşme olmadığı için paketleme, ambalaj yoktu" diye konuştu.