Türkiye'nin gıda sektöründeki önemli isimlerinden olan Süreyya Üzmez'in beşinci kitabı Lezzetin Rotası yayımlandı. Süreyya Üzmez'in 6 yıldır yazdığı lezzet dolu köşe yazılarından oluşan kitap okurlara deniz ürünleri ile ilgili bilgiler veriyor. Trilye Restoran'da bir araya geldiğimiz Süreyya Üzmez yeni kitabının yanı sıra, gıda sektöründeki birçok konuya da değindi. Yeni kitabı Lezzetin Rotası'nın piyasadaki doğru bilinen yanlışlara açıklık getirdiğinin altını çizen Süreyya Üzmez, "Bu kitap tamamen bilimsel araştırmalara ve deneyimlere dayanılarak yazıldı. 40 yıllık tecrübelerimden yola çıkarak yazdığım çok değerli bilgiler içeren bir kitap. Gastronomi ile ilgilenen herkesin bu kitaptaki anekdotları takip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Kitaptaki bilgiler ışığında gastronomi hayatlarına yön vermelerini öneriyorum. Çünkü piyasada gıda ile ilgili çok fazla bilgi kirliliği var" dedi. Deniz ürünlerine olan ilgisinin çocukluk dönemlerinden geldiğini söyleyen Üzmez, "Çanakkale'de küçüklüğümden beri hep denizin içinde oldum. 6 yaşında daha ilkokula gitmeden anneannem bana ezine peynirinin tenekesinde tuzlu sardalya ve lakerda yapmayı öğretmişti. Zaten evimiz denize 150 metre mesafedeydi" ifadelerini kullandı.
BALIKÇILIK BAKANLIĞI KURULMALI
Türkiye'de deniz ürünlerine olan ilginin yurtdışındaki ülkelere göre çok az olduğunun altını çizen Süreyya Üzmez, "Türkiye'nin cari açığını ve protein açığını kapatmak için bir bakanlık kurulmalı. Bu bakanlığın ismi de balıkçılık bakanlığı olmalı. Türkiye'nin 460 bin kilometre karelik deniz alanı, 178 bin kilometre karelik akarsu ve göl alanı ve 3 bin 400 kilometre karelik de baraj alanı var. Balıkçılığın en iyi şekilde yapılabileceği ülkelerin başında geliyoruz. Bu alanlarda çıkarılan deniz ürünleri yurt dışına ihraç edilerek ülkenin cari açığı kapatılabilir" dedi.
ŞEF BULMAKTA ZORLANIYORDUK
SÜREYYA Üzmez gıda sektörünün şu anki durumuna da değindi. 40 yıldır gıda sektörünün içinde olduğunu belirten Üzmez, Türkiye'de gıda sektörünün önceki yıllara nazaran daha iyi durumda olduğunu söyledi. Eskiden Türk şef bulmakta zorluk çektiklerini ifade eden Üzmez, "Ben 1997 yılında aşçılık milli takımını kurmuştum. O zamanlar Malta'ya ve İngiltere'ye yarışmalara gitmiştik. Milli takımın başına koyacak Türk aşçı bulamıyorduk. Çünkü yoktu. Artık bütün beş yıldızlı otellerde Türk şefler var. Yüzlerce okul açıldı, sektör gelişiyor. Gastronomiye olan ilgi de her geçen gün artıyor" diyerek sözlerini noktaladı
