ORGANIZASYONA katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Egeli olduğunu ve hayatı boyunca Ankara dahil üç büyük kentte yaşama fırsatı bulduğunu ancak en lezzetli balıkları hep Ankara'da yediğini söyledi. Pakdemirli, balığı haftada iki günden fazla yiyecek kadar çok sevdiğini belirterek, "Türkiye'de çok konuştuğumuz bir şey var, o da et ithalatı. Senelik 60-100 bin ton et ithalatı yapmışız bugünlere kadar. Bugünlerde çok ihtiyacımız yok gibi görünse de hayvan sayımızda bir miktar eksiğimiz var. Yoksa Türkiye'nin toplam protein üretiminde eksiği yok. Et yerine balık, tavuk, hindi, yesek bu iş çözülecek. 2002'de vatandaşlar 6 kilo et yiyormuş, şu anda 15 kilo yiyor ama şunu unutmamamız lazım, işin sağlık tarafı da var. Eti biraz daha az yiyelim, diğer taraflara doğru gidelim. 40'ına kadar kuzu, 40'ından sonra kuzunun yiyeceğini yiyeceksin. Diyetisyenler de bunu öneriyor. Et yerine balık tüketelim" dedi.
LEVREK TARİFİ
Çabalarıyla artık eşinin de balık yemeye başladığını anlatan Pakdemirli, tuzda balık yaparak evde kokusuz balık pişirmenin mümkün olduğunu aktardı. Pakdemirli, "Hepinize tuzda balık tavsiye ederim. Evde çok basit hazırlanabilir. Sadece restoranlarda değil, evde de balık tüketiyor olmamız lazım." dedi. Pakdemirli, boy yasağına uyulması ve küçük balıkların avlanmaması uyarısında bulundu. Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş de balığın çok faydalı olduğunu belirterek, hekim olarak tüketilmesini tavsiye etti. Balık üretimini artırmanın önemli olduğunu ancak bunu yaparken çevrenin de korunması gerektiğini söyleyen İbiş, "Üretim artınca fiyatlar düşer böylece tavuk gibi her zaman yeriz. Biz de haftada 2 tavsiyemizi 3'e çıkarırız" diye konuştu.