Bu yıl içinde 2'nci kez düzenlenen Ankara Kitap Fuarı, ATO Congresium'da önceki gün açıldı. Açılışta bir konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, Nuri Pakdil'in kitaplarının çok okunduğunu, fikirlerinin çok takip edildiğini belirterek, "Hem bizim yetişmemiz üzerinde hem de bugünkü orta yaşlı düşünen kesim üzerinde çok büyük bir etkisi vardır. Türkiye için kaybı büyüktür ama ne yapalım ki takdiri ilahi böyle" dedi. Arınç, fuarın Ankara'ya ve kültür dünyasına hayırlı olmasını diledi. Törende bulunan Rusya'nın Büyükelçisi Aleksey Yerhov'un, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a olan benzerliğine dikkati çeken Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili bir dönem dizisi veya onun hayatını konu alan bir film yapılacak olsa dublör aramaya gerek yok. Sayın Büyükelçimizden daha çok benzeyen bir insan bulmak mümkün değil" diye konuştu. Büyükelçi Yerhov'un konuşmasında Kuran'dan bahsedip, "kitap ehli" ifadesini kullandığını belirten Arınç, birkaç hafta önce de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye, İran ve Rusya liderlerinin bir araya geldiği bir toplantıda, Müslümanların kardeş olması gerektiğine dikkati çeken ayetler okuduğunu hatırlattı. Arınç, "Şu Müslümanlar ne hale geldi bakar mısınız? Birbirimize söylediğimizde hiçbir değer ifade etmeyen, elini silahtan ayırmayan, bomba üstüne bomba yağdıran Müslümanlar, şimdi Ruslar'dan ders alacak hale geldiler." dedi. Kitap aşığı olmak gerektiğini vurgulayan Arınç, herkese uyumadan önce 10 sayfa da olsa kitap okumasını tavsiye etti. Kitaba yönelmenin, sanal dünyanın ve televizyonun etkisini azaltacağını dile getiren Arınç, kitap fuarlarının desteklenmesinin önemine işaret etti. Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov da Ankara Kitap Fuarı'nda misafir katılımcı olmalarının kendileri için önem taşıdığını, bunun iki ülke halkının manevi yakınlığının göstergesi olduğunu söyledi. Yerhov, "Fuarda bulunmak bizim için bir ayrıcalık" ifadesini kullandı. Konuşmasında "ehli kitap" vurgusu yapan Yerhov, "Kur'an- Kerim'de bu genellikle semavi din mensupları için kullanılır. Fakat bu terimi daha geniş bir kavramla değerlendirirsek tüm kitapseverler ehli kitap konumundalar" dedi. Fuarın Onur Konuğu Beşir Ayvazoğlu ise fuarda bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, Türkiye'de okur sayısının fazla olduğunu, bunun da ülkenin geleceği için önem teşkil ettiğini söyledi. Basılı kitapla temasın önemine dikkati çeken Ayvazoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ona dokunabiliyorsunuz, kokusunu alabiliyorsunuz, cebinizde taşıyabiliyorsunuz, otobüste, trende, uçakta okuyabiliyorsunuz. Zaman içinde kütüphaneniz oluştuğunda aslında o kütüphane sizin otobiyografiniz haline geliyor. Elinizdeki elektronik aletten okuduğunuz kitap aslında yok, sanal bir şey, onu biriktiremiyorsunuz. Oysa kitap bir dost. Ben kütüphaneme girdiğim zaman dostlarımın arasına girmiş gibi oluyorum. Bir köşede Ahmet Hamdi Tanpınar, bir köşede Balzac duruyor, Yahya Kemal bir köşede, Nazım Hikmet bir köşede, olağanüstü dostluklar yaşıyorum. Hiç canım sıkılmıyor. Onlardan beslenmek suretiyle kitaplar yazıyorum." Ayvazoğlu, açılışın ilk gününün hafta içi olmasına rağmen Ankara Kitap Fuarı'nın büyük bir kalabalığı bir araya getirmesinin, basılı kitaba duyulan sevginin göstergesi olduğuna işaret etti.