Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tasarruf yapmanın makro düzeyde ülke ekonomisi için kaynak yaratarak büyümeye itici güç olduğu ve bireysel düzeyde de yaşam standartlarının devamlılığını sağladığı aktarıldı.
Geleceğe dönük tasarruf yapmanın en iyi yollarından birinin Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) ve Otomatik Katılıma dahil olmaktan geçtiği ve yaşam süresinin uzaması nedeniyle bireyleri daha uzun bir emeklilik döneminin beklediğinin aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Giderek yaşlanan nüfus yapısından dolayı sosyal güvenlik sistemlerinin tüm dünyada emeklileri finanse etmekte zorlanması hem bireysel hem de ülke düzeyinde tasarruf açıkları oluşturuyor. Bu nedenle emekliliğe dönük tasarruf için bireylerin inisiyatif alması kaçınılmaz. Emeklilik döneminde yeterli gelire sahip olabilmek için çalışanların gelirlerinin yaklaşık yüzde 10-15'ini tasarrufa ayırmaları gerekiyor. OECD ülkelerinin çoğunda tasarruflar bu düzeyin altında kalıyor. Uzayan emeklilik dönemi için bireysel emeklilikle tasarruf şart."
Açıklamada, tasarruf açığının özellikle gençler için daha fazla olduğuna işaret edilerek, "Dolayısıyla, bireyler olarak inisiyatif almalı bugünden emekliliğe yönelik tasarrufta bulunmalıyız. Bunun da Türkiye'deki adresi bireysel emeklilik ve otomatik katılım uygulamasıdır." bilgisine yer verildi.
TASARRUFLARIN TABANA YAYILMASINDA OTOMATİK KATILIM ETKİLİ OLDU
TSB açıklamasında, 1 Ocak 2017'de yürürlüğe giren ve yaklaşık 15 milyon çalışan ile 600 bin iş yerini kapsayan Otomatik Katılım uygulaması ile tasarrufların tabana yayılmasında önemli bir adım atıldığı belirtilerek, bu yıl 15. senesini tamamlayan BES'teki fon tutarının 85,9 milyar TL'ye ulaştığı, katılımcı sayısının ise 7 milyonu bulduğu bildirildi.
Otomatik Katılıma ilişkin güncel verilerin de paylaşıldığı açıklamada, Otomatik Katılım'a 22 ayda 5 milyon kişinin dahil olduğu, biriken fon tutarının da 4 milyar TL'ye ulaştığı belirtildi.
Açıklamada, emekliliğe yönelik tasarrufun teşvik edilmesi noktasında devlet katkısının önemi vurgulanırken, dünyadaki diğer uygulamalarla kıyaslandığında katkı payı üzerinden yüzde 25 devlet katkısının tasarruf sahipleri için ciddi bir teşvik kalemi oluşturduğu ifade edildi.
Tasarrufun hayatın her bir bileşenini kapsayan çok değerli bir kavram olduğu, sadece vatandaşa değil, ülkeye de kazandırdığı anımsatılan açıklamada, "Parasal anlamda tasarruf küçük yaşlarda kumbaraya atılan 1 TL ile başlar, odadan çıkıldığında söndürülen ışık ile devam eder, boşa akmaması için kapatılan her bir musluk ile büyür. Bütün bu alışkanlıkların çocuk yaşta elde edilmesi ileride daha büyük birikimlerin de yolunu açar ve toplamda ülke ekonomisini güçlendirir. Günün sonunda Türkiye kazanır, Türk halkı kazanır." değerlendirmesine yer verildi.
