OKAN MÜDERRİSOĞLU'NUN YAZISINDAN SATIR BAŞLARI:
Arjantin, IMF ile anlaşma yapmayı tercih etti. 50 milyar dolarlık fon karşılığında IMF reçetesine razı oldu. "Arjantin için güneşli günler yakında" diyen IMF Başkanı C. Lagarde, ilk kredi diliminin serbest bırakılması sırasında, yaldızlı lafları kadar cömert olmadığını gösterdi. IMF'yi ikna için çabalayan Arjantinli yöneticiler, kendi halkını gözetmekten ziyade, yabancıları memnun etmeye uğraştılar. Toplumsal tansiyonu düşüremedikleri gibi ekonominin toparlanacağına dair umut da dağıtamadılar.
***
Türkiye ise açık ve örtülü şekilde gelen "IMF ile masaya oturun" telkinlerine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararlı duruşu ile prim vermedi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak imzalı Yeni Ekonomi Programı ise Türkiye'nin, kendi sorunlarını kendi imkân ve kabiliyetleri ile çözebileceği anlayışıyla hazırlandı. Yerli ve milli program, "mali dengelenme, mali disiplin ve değişim" esasları üzerine bina edildi. Amaç; "kur şokları başta olmak üzere her türlü iç ve dış türbülansa karşı ekonominin dayanıklılığını artırmak, enflasyonu düşük tek haneye indirmek, cari açık riskini ortadan kaldırmak ve sürdürülebilir büyümeyi teminat altına almak" olarak belirlendi. 2019 bütçesi de bu mantıkla kurgulandı. Tıkanıklık gözlenen, stok biriktiren sektörlere geçici vergi önlemleri ile nefes aldırıldı. Ticari sözleşmelerden, döviz talebine etki eden onlarca alana kadar pek çok düzenleme yapıldı.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ