Borsa yatırımcısı, hisse senedi fiyatlarında son bir aydır etkili olan yükseliş rallisi ile sevinirken, gözler BIST 100 endeksinde 1,5 yıldır bir türlü aşılamayan 106.000 seviyesine çevrildi.
BIST 100 endeksinin 17 Ekim'de 93.000 seviyelerini görmesinin ardından başlayan yükseliş trendinde 105.000 seviyesinin aşılması ile borsa yatırımcısının yüzü gülüyor.
Endeks, 17 Ekim'de gördüğü 93.032 seviyesinden bugüne kadar borsa yatırımcısına ortalama yüzde 13 getiri sağlayan bir ralli yaparken, bu dönemde banka hisselerinin ortalama getirisi yüzde 18'e ulaştı.
Yükseliş rallisini bu hafta da sürdürerek bir önceki haftaya göre yüzde 2,16 değer kazancıyla 105.380 puandan kapanış yapan BIST 100 endeksi için gözler, Mayıs 2018'den bu yana birçok kez denemesine karşın üzerinde kapanış gerçekleştiremediği 106.000 seviyesine çevrildi.
Analistler, 105.000-106.000 bandının, son 1,5 yılda defalarca test edilmesine karşın üzerinde kalıcılık sağlanamaması nedeniyle güçlü direnç konumuna geldiğini, bu bandın aşılması durumunda 110.000 ve 115.000 seviyelerinin gündeme gelebileceğini söyledi.
FİYAT/KAZANÇ ORANINA GÖRE GİDECEK ÇOK YOL VAR
Borsa İstanbul'daki şirketlerin fiyat/kazanç (F/K) oranları dikkate alındığında, uluslararası piyasalardaki emsallerine göre çok ucuz kaldığına dikkati çeken analistler, jeopolitik riskler ve ABD ile diplomatik ilişkilerde yaşanan gerilimin fiyatlar üzerinde baskıya neden olduğunu ifade etti.
Cari fiyatlarla ortalama F/K oranlarına bakıldığında, Borsa İstanbul'un 8 seviyelerinde, gelişmekte olan ülke borsalarının ortalama 15, ABD'de S&P endeksine dahil şirketlerin ise 20'nin üzerinde bulunduğu görülüyor.
Analistler, Suriye konusunda yürütülen başarılı operasyonlar sonrası jeopolitik risklerin azaldığına işaret ederek, ABD ile diplomatik ilişkilerdeki toparlanmanın da etkisiyle Türk lirası (TL) varlıklar üzerindeki baskının hafiflediğini söyledi.
F/K oranlarının gelişmekte olan ülke ortalamalarına yaklaşmasının beklenebileceğini ifade eden analistler, bu durumda BIST 100 endeksinin daha gidecek çok yolu olduğunu kaydetti.
Analistler, teknik açıdan bakıldığında da BIST 100 endeksinin TL bazlı tarihi zirvesine yaklaşık yüzde 15, dolar bazlı zirvesine ise yaklaşık yüzde 180 uzakta olduğunu vurguladı. Halen dolar bazında 18.300 seviyelerinde olan endeks, Kasım 2010'da 51.070, Mayıs 2013'te 50.860 puanı görmüştü. BIST 100 endeksinin TL bazlı zirvesi ise Ocak 2018'de gördüğü 121.532 seviyesinde bulunuyor.
DÜNYA BORSALARI REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRIYOR
Analistler, küresel piyasalar üzerindeki risklerin de hafiflediğine dikkati çekerek, ABD ile Çin arasında gelecek ay bir ticaret anlaşması imzalanabileceğine yönelik beklentiler ve sert Brexit endişelerinin azalmasıyla dünya borsalarında rekorlar kırıldığını söyledi.
ABD borsalarının, açıklanan şirket karlarının tahminleri aşmasıyla rekor üstüne rekor kırdığını anımsatan analistler, Avrupa pay piyasalarının da tarihi zirvelerine yakın olduğunu aktardı.
Analistler, bu yıla kadar Türkiye'ye özel riskler arasında en başta sayılan "cari açık" probleminin, ekonomideki yavaşlama ve yeniden dengelenme sürecinde elde edilen başarı ile ortadan kalktığını, cari fazlanın son 3 aydır rekor üstüne rekor kırarak 6 milyar dolara yaklaştığını, söz konusu gelişmelerle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in 7 yıl sonra ilk kez Türkiye değerlendirmesinde pozitif yönde bir adım attığını söyledi.
Fitch Ratings, 1 Kasım'daki Türkiye değerlendirmesinde, kredi notunu "BB-"de sabit tutsa da görünümü "negatiften" "durağana" çekmişti.
Düşüş eğilimindeki faizlerin pay piyasalarında fiyatlamaları ve BIST 100 endeksine ilişkin gelecek dönem tahminlerini pozitif yönde desteklediğini ifade eden analistler, 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 12,1 ile 2 yılın en düşük seviyesine gerilediğini bildirdi.
Analistler, aralıkta ABD Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararlarının takip edileceğini belirterek, ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakereleri, ABD Başkanı Donald Tump'ın azil süreci, İngiltere'de 12 Aralık'ta gerçekleştirilecek genel seçim sonuçları ile Suriye ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin yatırımcıların odağında bulunacağını vurguladı.
