Serbest dolaşım kısıtlamasının kaldırılmasıyla birlikte son altı aydır Avrupa’nın doğusundaki sekiz ülkenin vatandaşları Almanya’da çalışma imkânına sahip oldu. Ancak buna rağmen daha önce kamuoyunda, iş arayan bütün Doğu Avrupalıların Almanya’ya akın edeceğine ilişkin ileri sürülen spekülasyonlar doğrulanmadı. 1 Mayıs 2011’den bu yana Almanya’ya gelme hakkı bulunan Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan vatandaşlarının niçin Almanya’ya hücum etmediğini değerlendiren Federal İş Ajansı (BA) Yönetim Kurulu Üyesi Henrich Alt, “90’lı yıllara kadar Almanya eski doğu bloku ülkelerinin vatandaşlarının hayallerini süsleyen bir ülkeydi. Ancak durum artık böyle değil” diye konuştu.\n\n
SADECE 50 BİN KİŞİ\n\nAlmanya kapılarını daha açmadan önce Alman basınında yer alan haberlerde milyonlarca Doğu Avrupalının Almanya’yı “istila edeceği” ileri sürülmüştü. Resmi kaynaklar ise bu yıl için 100 bin, gelecek yıl için de 150 bin çalışanın Almanya’ya geleceğini tahmin etmişti. Ancak bu beklentilerin hiçbiri gerçekleşmedi ve şu ana kadar gelenlerin sayısı ancak 50 bine ulaştı. Focus’a konuşan BA Yönetim Kurulu Üyesi Alt, söz konusu Doğu Avrupa ülkelerinin her birinin kendi içinde çok mesafe kat ettiğini belirterek şunları söyledi: “Pek çok yerli ve yabancı firma bu ülkelerde cazip iş imkanları sunmaya başladı. Bu ülkelerin vatandaşları da buna paralel olarak topraklarını terk etmemeye başladı. Almanya’ya gelmesi beklenen pek çok çalışan da kapılarını daha erken açan İtalya, Fransa ve İngiltere’ye göç etti. Bu üç ülke ile kayda değer bir gelir farkı olmadığı için de Almanya cazibesini yitirdi. Polonya ve Çekler için artık Londra’ya gitmenin en az Frankfurt’a gelmek kadar kolay hale geldi.”