ALMANYA’ya daha çocuk yaşta gelen 53 yaşındaki Şaban Ergünay, Türkleri çok az gördüğümüz bir meslek dalı olan gemicilik yapıyor. 15 yaşında Almanya’nın Bochum kentine gelen Ergüney, buradan Bremen Gemicilik Okulu’na geçerek gemicilik mesleğine ilk adımı attı. 38 yıllık gemici olan Ergüney, 1985 yılında kendi gemi tankerine sahip oldu. Evi Duisburg’da olan Ergüney’in, ikinci evi de yaşamının neredeyse tamamını geçirdiği gemisi. Memleketi ise yıllardır akaryakıt taşıdığı Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa ve daha birçok Avrupa ülkesinin nehirleri.\n\n
“GENÇLERİMİZ GEMİCİ OLSUN”\n\nELEMAN ihtiyacının hızla arttığı gemiciliği gençlere tavsiye eden Şaban Ergüney, pek de isteyerek seçmediği , ancak sonradan çok sevdiği gemiciliği neden seçtiğini şöyle anlattı: “Almanya’ya devlet tarafından gönderilmiştim. Amacım tıp öğrenimi yapmaktı. Bochum Ruhr Üniversitesi’nde Almanca öğrenirken, bize gemicilik hakkında bir konferans verildi. Yatılı ve diğer bütün masraflarımız karşılanmak üzere Bremen’de gemicilik mesleğini öğrenme imkanı olduğu anlatıldı. Finansiyel olarak bana çok cazip geldi, böylece gemicilik mesleğine başladım. Okulu bitirdikten sonra 18 yıl beni okutan firmada çalıştım. Sonra firma dağılınca gemi tankerlerinden birini satın alıp serbest çalışmaya başladım.”\n\n
KAZANCI OLDUKÇA İYİ\n\nGEMİCİLERİN eskiden olduğu gibi aylarca evlerinden uzak kalmadıklarını anlatan Ergüney, gemiciliğin kazancı iyi ve tekdüze olmayan bir meslek olduğunu söyledi. İçsularda çalıştığı için evinden fazla uzak kalmadığını, ayrıca ailesinin de durduğu limanlara gelip kendisini gördüğü belirten Ergüney, gemiciliğin cazip yanları hakkında şunları anlattı: “Gemiciliğin en güzel yanı, birçok yeri, kenti görme, gezme imkanı sağlaması. Nehirde gemiyle seyrederken, birçok ülkeyi, birçok kenti görüyorsunuz. Ayrıca durduğunuz limanın kentini gezebilirsiniz, eğlenebilirsiniz. Her bakımdan güzel bir meslek. Ayrıca gemimde her şeyim var. Oturma odam, yatak odam, televizyonum, internet bağlantım var.”