ALMANYA’DA mültecilere yönelik izolasyon ve tecrit koşullarının kaldırılmasını protesto etmek amacıyla Bavyera’nın Wüzburg kentinden Berlin’e yürüyen “Caravane” grubuna Türkiye’de müebbet hapse mahkum olan Turgay Ulu liderlik ediyor. Çeşitli sığınmacı kamplarında yaşayan 30 kişilik grup, mültecilerin bulundukları eyaletin dışına çıkma yasağına karşı 8 Eylül’de yürüyüşe başlamıştı. Grubun 500 kilometrelik yürüyüşü 28 gün sürdü. “İzolasyona Hayır” başlıklı bir de bildiri yayımlayan eylemciler, “İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Her ay verilen 40 euroyla hiçbir ihtiyaç giderilemiyor. Seyahat etme özgürlüğü istiyoruz. Kamp hücrelerinde tutsak durumdayız, barınma özgürlüğü istiyoruz. Gazete, kitap, tiyatro, sinema, internet gibi kültürel özgürlük istiyoruz” diyerek taleplerini dile getirdi.\n\n
YARGITAY ONAYLADI\n\nMilliyet gazetesinden Burcu Karakaş’ın haberine göre, gruba önderlik eden Turgay Ulu, Türkiye’nin en uzun süre tutuklu kalan isimlerinden. Cezaevine 23 yaşında giren Ulu, 1996’da MLKP örgütüne yönelik bir operasyonda gözaltına alındı. Bu dosyadan yardım yataklık suçundan hüküm giymesinin ardından Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) üyesi Kenan Güngör’ü hastaneden kaçırmaya teşebbüsle suçlandı. TİKB davasından müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Ulu, 13.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden geçen sene şubat ayında tutukluluk sürelerini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. maddesinin 31 Aralık 2010’da yürürlüğe girmesiyle tahliye edildi. Tahliyesinin ardından Almanya’ya giden Ulu’nun cezası Yargıtay tarafından Mart 2011’de onandı. Turgay Ulu’yu Almanya’ya götüren süreç ise gizemini koruyor. Serbest kaldıktan sonra verdiği röportajlarda bir süre Yunanistan’da hapis yattığını daha sonra Almanya’ya geçtiğini açıklamıştı. Ulu Almanya’daki sığınmacı kampları için ise “Sizi sınır dışı etmiyorlar ama kendi isteğinizle gidene kadar eziyet ediyorlar” dedi. Ulu’nun ağabeyi Tuncay Ulu da, “Kardeşim siyasi mülteci statüsü almak üzere Almanya’ya gitti. Üç ay önce telefonda konuştuk. Kampların iyi olmadığını, zorunluluktan dolayı orada olduğunu söyledi. Koşulların iyileştirilmesi için yürüyor” bilgisini verdi.