Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkani Kemal Yurtnaç, Avrupa SABAH’ın sorularını yanıtladı ve Mavi Kart’ta son aşamaya gelindiğinin, şu anda yönetmeliğin çıkmasının beklendiğinin müjdesini verdi\n\nAVRUPA ülkelerinde yaşayan Türklerin sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik çalışmaları anlatan YTB Başkanı Yurtnaç, başta Almanya olmak üzere Danımarka ve Avusturya’da Türk vatandaşlığından çıkıp yaşadıkları ülke vatandaşlığına geçenlere verilen Mavi Kart ve bunun getirdiği sorun ile ilgili çalışmada son aşamaya gelindiğini ifade etti.\n\n380 bin kişinin mavi kartla problemi olduğunu söyleyen Kemal Yurtnaç, “Bu problem, çifte vatandaşlığı tanımayan Almanya, Danimarka ve Avusturya’da yaşanıyor. İnsanımız haklarını çifte vatandaşlıkla elde edemeyenler için biz Mavi Kart düzenledik. Çünkü yaşadığı ülkenin vatandaşlığına geçen Türk soyluların, Türkiye’de evi var, arabası var, akrabaları var, tapuda, bankada işlemleri var. Bunları halledebilmeleri için Mavi Kart devreye girdi. Bu kart ile ilgili yasada sorunlar vardı. Bu sorunlara çözüm ürettik” dedi.\n\n
“SORUN KALMAYACAK”\n\nŞuanda yönetmeliğin çıkmasının beklendiğini belirten Yurtnaç, “İçişleri Bakanlığı tarafından söz konusu yönetmelik düzenleniyor. Bu konuda İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ile geçtiğimiz gün konuştuk, yönetmelik yakında çıkacak ve hukuki yönden altyapısı hazırlanan Mavi Kart sahiplerinin bu yönetmeliğin ardından hiçbir sorunu kalmayacak” şeklinde müjde verdi.\n\n
Ekonomik bunalım ırkçılığı hortlatıyor\n\nALMANYA’DA 8 Türk’ün Neo-Nazilerin kurbanı olduğunun ortaya çıkmasından önce, YTB’nin yeni kurulduğunda gümrüklerden giriş çıkış yapan 4000 kişi ile bir anket gerçekleştirdiklerini hatrlatan Yurtnaç, “Yurtdışında yaşanan en büyük tehdidin ne olduğunu sorduğumuzda, ‘ırkçılık, saldırı ve şiddet olayları’ yanıtı verildi” dedi.\n\nÇalışmanın iki ay sürdüğünü ifade eden Yurtnaç, “Burdur’da dövizle askerlik yapan son gruptan 4000 askere de aynı soruyu sorduk. Bu ankette de aynı sonucu aldık. 8000 kişinin cevabı üzerine en büyük sorunun bu olduğu kanaatine vardık. Bu konunun üzerine gidilmedi ancak şimdi gündeme geldi” şeklinde konuştu.\n\n
“AŞIRI UÇLAR HER ÜLKEDE VAR”\n\nEkonomik kriz dönemlerinde ırkçılığın artabildiğini belirten YTB Başkanı, “1929 ekonomik buhranında ondan sonra Nazizm hortladı, faşizm hortladı. Şimdi yine bir ekonomik bunalım döneminde ırkçılık hortluyor. Buna Avrupa’nın her ülkesindeki devletlerin dikkat etmeleri lazım. Böyle aşırı uçlar her ülkede olabilir. Ancak devlet, birimleri kanalıyla, oluşacak ırkçılık potansiyelini eritmek, abzorbe etmek durumundadır” dedi.\n\n
“DİN LEKE GİBİ GÖSTERİLEMEZ”\n\nIrkçılığın İslam korkusuna, Müslümanlara karşı bir harekete dönüştüğünü belirten Yurtnaç, “Ne oluyor, korkuların ardından Alman İçişleri Bakanlığı çeşitli afiş kampanyaları düzenliyor. “Bu radikal oldu” diye kampanya yürütüyor. Kimdir radikal, başını örten bir insan sakallı bir insan radikal unsur mu oluyor. Bir ülke insanlarını kucaklamak niyetinde ise o insanlarını sistem içerisine alır ve büyür. Ama insanları tehdit olarak algılamaya başlarsa o zaman ülke içerisinde sıkıntılar doğar ve o sıkıntıları ortadan kaldırma yolu da yanlış taraflara giderse toplumu gerer. Hiç kimsenin bir dini kara leke gibi gösteremez” diye görüş belirtti.\n\n
Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanlığı\n\nYurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanlığı (YVDB), çalışmalarını yurtdışında yaşayan Türkler üzerinde yoğunlaştırdı. YVDB, önceliğini Türklerin yaşadıkları ülkelerdeki varlıklarını teminat altına almak, asimilasyon politikalarına karşı korumak, Türklerin bulundukları toplumlarda sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerine katkı sağlamak olarak belirledi. YVDB, yurtdışındaki Türklerin sorunları ile ilgili çalışmalar yapmak, sorunlarına çözüm üretmek, hayat standartlarının yükseltilmesi için ticari ve mesleki kuruluşlarla birlikte çalışmalar yapmak, ilgili kurumlar nezdinde bunları takip ederek uygulanmasını sağlama görevini de yürütüyor.\n\nDaire Başkanı Murat Gürbüz, Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkeler için koordinatörlük görevi üstlenen masalar oluşturduklarını aktardı. Gürbüz, “Örneğin Almanca konuşulan ülkeler için oluşturduğumuz bir koordinatörlüğümüz var, Fransa, Hollanda ve Belçika için ayrı, İskandinav ülkeleri için de ayrı koordinatörlüklerimiz var. Öte yandan çalışanlarımızı çalıştıkları ülkelerin meselelerini bilen isimlerden oluşturduk. Öyle ki çalışanlarımız arasında Türk vatandaşı olmayanlar da bulunuyor” dedi.\n\n
Basın Müşavirliği\n\nBasın Müşavirliği, kurumun basın ile ilişkilerini koordine etmenin yanı sıra üç ayda bir Artı 90 adı altında bir dergi çıkarıyor. Bu dergide, yurtdışındaki Türklerin sorunları, bu sorunlara çözüm önerileri sunan yazı ve röportajların yanı sıra alanlarında başarılı olan isimler ile söyleşiler de yer alıyor. Türkiye’de öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerin Türkiye izlenimleri, kurumun yaptığı çalışmalar, Artı 90’da yansıtılıyor.\n\n
Hukuk Müşavirliği\n\nHukuk Müşavirliği, yurtdışında yaşayan Türklerin karşılaştıkları ayrımcılık, ırkçılık, saldırı ve şiddet olayları gibi insan hakları ihlalleri konusunda yapılan çalışmalara destek veriyor. Hukuk Müşavirliği, iç hukuk mevzuatının yanı sıra uluslararası hukuku ve Türklerin yaşadıkları ülkelerin hukukunu bilen müşavir ve uzman hukukçulardan oluşuyor. Müşavirlik ayrıca yurtdışında faaliyet gösteren vakıf, dernek ve şirketleri hukuki konularda bilgilendiriyor.\n\n \n\n
ALMANYA’YA PSİKOLOGLAR GÖNDERİLECEK\n\n“Avrupa ülkelerine, diyanetten vaizler, vaizeler, psikologlar göndermek planlarımız içerisinde. Bunu Alman makamlarıyla ortak çalışmalar yaparak gerçekleştirmek istiyoruz. Bu konuda Aile Bakanlığı çalışma başlattı.”\n\n
\n\n
“ŞİKAYETLERİNİZİ YAZILI YAPIN”\n\n“Önümüzde dönemlerde insanımızın karşısına çıkacak en önemli konulardan biri hak ihlalleri olacaktır. Hak ihlalleri konusunda herkesin bilinçli olması gerek. Vatandaşlarımız, ‘Şurada şöyle bir ihlal oldu. Hakkımızı yediler diye söylenmek yerine ilgili kurumu yazılı bilgilendirmesi gerekiyor. Kurumlara, sözlü soru yerine yazı soru iletilsin.”\n\n \n\n
RÖPORTAJ: CEMİL ALBAY