Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Çukurova Genç İşadamları Derneği (Çukurova GİAD) tarafından Adana HiltonSA’da düzenlenen “Türkiye AB ilişkilerine siyasal bakış ve enerji koridorunda Adana” konulu konferansta konuştu. Schröder, Türkiye ile Avrupa Birliği’nin (AB) birbirlerine karşılıklı olarak ihtiyacı olduğunu söyledi. Schröder, Türkiye’nin önemli potansiyelleri olduğunu, üyeliğinin de AB’ye ekonomik, siyasal ve kültürel anlamda katkı sağlayacağını ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın başlattığı reformları devam ettirmesi gerektiğine vurgu yapan Schröder, üyelik sürecinde her iki tarafın da sabra ihtiyacı olduğunu kaydetti. Avrupa’da ekonomik anlamda bir kriz yaşandığı- nı anlatan Schröder, “AB’de ortak bir para birimini sağlayıp da ekonomik, finansal ve sosyal bir politikayı paylaşmıyorsanız bu sistemde başarılı olmanız mümkün olmayacaktır. Bunun sonucunu yaşıyoruz. Mali anlamda birlik sağladığımızda sadece teknik bir çözüme gitmiş oluyoruz. Oysa gerçek bir siyasi birliğin tesis edilmesi önemlidir” diye konuştu. AB’nin değişime gitmemesi halinde politik ve ekonomik çıkmaza gireceği uyarı- sında bulunan Gerhard Schröder, birliğin güçlü ortaklara ihtiyacı bulunduğunu, Türkiye’nin de bu anlamda önemli bir ülke olduğunu ifade etti. Türkiye’nin dünya ekonomisinde ve siyasetinde parlayan bir yıldız olduğunu, aldığı önemli yatırımlarla Rusya ve Çin’in yanında en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını ve pozisyonunu giderek güçlendirdiğini aktaran eski Almanya Başbakanı, İslam dünyasının batı medeniyetine çok önemli katkılar sağladığını, kültürel farklılıkların birleştirici bir özelliği bulunduğunu kaydetti.\n\n
‘HÜKÜMET CESARETLİ’ \n\nGerhard Schröder, bir katılımcının çözüm sürecine nasıl baktığını sorması üzerine, “Türk hükümetinin başlangıç noktasını doğru buluyorum” dedi. Uzun vadede bir toplumun, barış içinde olması halinde ekonomik anlamda başarılı olabileceğine işaret eden Schröder, şunları söyledi: “Hükümet bu temel noktaya göre hareket ediyor. Hükümette büyük bir cesaret görüyorum. Tatmin olmuş toplumu oluş- turma çabasındalar. Türkiye’ye hoşgörülü bakan kişiler için bu iç barışın ve huzurun başarılı olması gerekiyor. Türkiye’nin bölgesel entegrasyonu ve bütünlüğü kesinlikle bozulmamalıdır ama silahları bırakması gereken taraflar devlet veya resmi kurumlar değildir. Devlet silahlarını bırakamaz çünkü kendini savunabilecek durumda kalabilmesi lazım. Ama bir başka tarafın silahları bırakması gerekiyor. Arzu ediyorum ki şiddet sona ersin ve söz konusu olanların da bunu kabul etmesi, kültürel hakların da tabi verilmesi gerekiyor.” Türkiye’nin enerji anlamında çok önemli bir coğrafyada yer aldığını da anlatan Schröder, “Türkiye’nin enerji kaynakları sınırlı olsa bile dünya enerji alanını etkileme potansiyeli çok yüksek. Adana’da da enerji sektörü giderek artıyor ve bu bölge Türkiye’nin ekonomisinin daha fazla büyümesinde önemli bir rol oynayacak” diye konuştu.