NSU üçlüsünün en yakınındaki isimlerden olan Andre Kapke, “Bizzat Tino Brandt, bana kalacak yer aramada yardımcı oldu” dedi\n\nALMANYA’DA 8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU örgütünün yargılandığı Münih’teki 59. duruşma gününde Andrea Kapke ifade verdi. Katiller Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos ile NSU’nun beyinlerinden Beate Zschaepe’nin en yakınındaki isimlerden biri olan Kapke, üçlünün saklanabilmesi için Tino Brandt’ın bizzat yardımcı olduğunu söyledi.\n\n
PASAPORT İŞE YARAMADI\n\n59. duruşmada ifade veren Kapke, “Bana kalacak yer için yardımcı olmak istediğini söyledi. Arabasını verip birine gönderdi. Bir diğer verdiği isim de, sahte pasaport ayarladı. Ama pasaportlar boştu, işime yaramadı” dedi. Bilindiği gibi Tino Brandt’ın, NSU’nun bir nevi ön örgütü olan THS’nin kurucusu olduğu gibi, Anayasayı Koruma Teşkilatı adına muhbirlik yaptığı ortaya çıkmıştı.\n\n
“YABANCILAR SORUN DEĞİLDİ”\n\nKapke, yabancıları “tek tek sorun” olarak görmediklerini belirterek, “Bir sorunu çözmek için işe oradan buradan 1-2 yaprak kopartarak başlamazsınız, sorunun köküne inersiniz” dedi ve yabancıların ülkeye gelmesine izin veren siyasete karşı olduklarını belirtti.\n\nÖlen terör hücresi üyesi Uwe Böhnhardt’ın komşusu da olan Kapke, duruşmanın başında yöneltilen politik görüşüyle ilgili, “Gorleben’deki nükleer artıkların depolanması ve Almanya’nın atom politikası konusun da çalışıyorum” dedi. Bu ifade salonda gülüşmelere yol açtı.\n\nGeçirdiği bir kaza sonrası çok az şeyi hatırladığını söyleyen Kapke, NSU terör üçlüsünü Jena’dan çocukluk zamanından tanıdığını söyleyerek, “Gençlik grubundaydık. Ralf Wohlleben’i de orada tanıdım. Siyasi olarak ulusal bir çizgi izledik. Almanya’nın siyasi yapısını değiştirmek istedik” dedi ve Hoger G. ile Carsten S.’yi de tanıdığını belirtti.\n\nBeate Zshaepe’yi Uwe Mundlos ile birlikteyken tanıdığını ve sonra Uwe Böhnhardt ile birlikte olduğunu bildiğin söyleyen Kapke, garajda bomba yapma fikrini tasvip etmediğini belirtti. Üçlünün yaptıklarından sonra yeraltına indiklerini ve onlara yardımcı olmak istediklerini belirten Kapke, bunun için ajan Tino Brandt aracılıyla üç boş pasaport ayarladıklarını, bunların da Brandt’ın aracında kaybolduğunu belirtti.\n\n
GENÇLİK ÇILGINLIĞIYDI”\n\nUwe’lerin öldükleri 4 Kasım tarihinde babasıyla araba satın almaya gittiğini söyleyen Kapke, ikilinin öldüğünü bir arkadaşının telefonu üzerine gazeteden öğrendiğini belirtti. Aşırı sağ düşüncedeki eylemlerimize internet sayfasının hazırlanması ve bildiri dağıtılması gibi konularla başladıklarını ifade eden tanık, amaçlarının katılanlar için politik çalışmalar yapmak olduğunu dile getirdi. 2001 yılında Tino Brandt’ın Anayasayı Koruma Teşkiları (Verfasungsschutz) için çalıştığını öğrendiklerini belirten Kapke, onunla çalışmayı bu yüzden durdurduklarını belirtti.\n\n“Benim için Uwe’lerin yaptıkları gençlik çılgınlığıydı ve saf olarak görüyorum şimdi. Patlayıcı bulunması ise bana uymuyordu. Bu kontraproduktif bir eylem. Bu tip eylemleri aşırı sıkıcı olarak tanımladık” derken Beate Zschaepe pür dikkat Kapke’yi dinledi.\n\n
HOLGER G.’Yİ DİKKATE ALMAMIŞLAR\n\nKapke, ifadesinde, “Kim neyi biliyor belli değildi. Kimlerin öteceğini kimse bilemezdi. Eylemlerle yaptıkları delilikti. Ben biliyordum bir delilik yapacaklarını tahmin etmek zor olmazdı. Özellikle patlayıcı madde yakalandığında bunları kimin yaptığını rahatça tahmin ettim. Uwe Böhnhardt’ın silahlara karşı bir eğiliminin olduğunu biliyorum. Mundlos da yapabilirdi. Holger G. veya Wohlleben söz konusu olamazdı. Ralf bizde sakin ve konuda kalan ve barışçıl biriydi. Kendisi barış güverciniydi. Holger G., politik olarak ciddiye alınacak biri değildi” deyince salonda gülüşmeler oldu.\n\nBasına pek güvenmediğini de sözlerine ekleyen Kapke, “Çok kötü şeyler yazıyorlar. Garaj olayında bu ortaya çıktı. Sanki orada bomba ve bomba yapımında kullanılan aletler ortaya çıkmış. Bundan terörist örgüt kurmaktan 5-6 sene ceza alacakları kesindi” deyince Hakim Manfred Götzl, bu rakama nasıl ulaştığını sordu. Ceza hukukuna göre kanunların tam anlamıyla uygulanmasında bu cezanın verileceğinden emin olduğunu söyleyen Kapke, aşırı sağa tam ceza uygulanırken aşırı sol ile mahkemelerin daha yumuşak davrandığını savundu.\n\nTanığın kendini açıkça ifade edememesi hakim Götzl’i kızdırdı. İsimleri ve ilişkide olduğu kişileri hatırlamakta güçlük çekmesi, ‘ben telefonla arandım’ demesi ve Münih’teki Alman Ordusu sergisine kiminle ve nasıl geldiğini hatırlamaması da salonda tekrar gülüşmelere yol açtı.\n\n
HAKİMDEN AZAR İŞİTTİ\n\nÜçlü teröristlerle ilk telefon konuşmasının nasıl meydana geldiğini de hatırlamayan Kapke, bu konuda inat ederek bir şey söylemeyince hakim baskısını artırdı. Her telefon görüşmesinde bir sonraki telefon konuşmasının ne zaman ve nerede olacağını da kararlaştırdıklarını söyledi. Sorularda tekleyen şahit avukatına dönerek danıştı ve bunun üzerine hakimden azar işitti.\n\nÜçlüye yardımcı olmak için arkadaşı ile Güney Afrika’ya uçtuğunu söyleyen tanık Kapke, burada bir imkan bulamadıklarını söyledi ve “Orada bazı insanlarla konuştuk, ama kimlerle hatırlamıyorum. Onlarsa ‘Almanya’da kalamayacak kadar sorunlu insanlara yer arıyoruz’ dedik. Almanya’ya döndükten sonra vazgeçtik. Tino Brandt da konuyla ilgilenmek istedi” dedi.\n\n
HİÇ DETAY HATIRLAMADI\n\nNSU davasının öğleden sonraki bölümünde de ifade vermeye devam eden Andre Kapke, sanıkları ve NSU çevresinden tanıdıklarını korumaya devam etti. ‘Güney Afrika yolculuğu ve bunun sonuçları konusunda başka kimseyle konuştunuz mu?’ sorusuna, “Sadece Ralf Wohlleben fazla detay hatırlamıyorum. Onunla da, ama ne konuştuk hatırlamıyorum. Gittiğimizi söyledim. Ağustos ayında gittik, ben doğum günümü orada kutladım” dedi.\n\n“Kimlik sağlamaya çalıştığını söylemiştiniz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?” sorusuna tanık, “Bir kaç kimliğe baktık. Yapıp yapmayacağımızı araştırdık. Üçlü için pasaport hazırlamamız gerekti. Ralf bana vesikalık resim verdi. Kimlikler için gerekiyordu” diye cevap verdi.\n\n“Tino Brandt bu konuyla ilgilendi demiştiniz? Kiminle buluşacağınızı söyledi mi? Kiminle buluştunuz?” sorularına, a “Bilmiyorum kim olduğunu. Bunun için bana arabasını verdi. Nerede buluştuğunuzu biliyor musunuz? Bir benzin istasyonunda ama neresi bilmiyorum. Orada bir de telefon kulübesi aradık. Vesikalıkları ilk buluşmada getirdim” dedi. ‘Kimin için olduğunu biliyor musun?’ diye sorulduğunda ise ‘Evet tahmin edebiliyordum. Ama somut olarak bilmiyordum. İkinci defada da buluşma gerekleşti. Sonraki buluşmada başka bir numara verdi. Para da istedi. 3 bin mark istedi. Pasaport başına bin mark. Bağış paralarıyla ödenecekti” diye yanıt verdi.\n\n
“OYUNU SATMAK İSTEDİK TUTMADI”\n\nGötzl, “Bağışı kim yaptı? Çevremizdeki insanlar. Kimden para aldınız?” diye sordu, “1500 mark ön ödeme yapıldı. Bununla boş pasaport aldık. Tino Brandt da verdi” dedi. “Parayı Wohlleben’e mi ulaştırdınız?” sorusuna tanıktan “Evet” yanıtı geldi.\n\n“Anne Böhnhrdt’tan para aldınız mı?” sorusuna Kapke, “Anne Böhnhardt ile bir ilişkim olmadı. Hatırlamıyorum. Uwe Mundlos’un annesi ile işyerinde tesadüfen konuştum” diye cevap verdi. Hakimin “Progomi” isimli oyunu tanıyor musunuz?” sorusuna, “Monopoly’nin tersi bir oyun. Kullandığımız bir oyundu. Pazarlayıp para kazanmak istedik ama olmadı. Bir gazeteciyle konuştuk. Olmadı. Bir benzinlikte İngilizlere bu oyunu satmayı denedik. Ama olmadı, satamadık” dedi. Götzl tanığın ifadesinin bitmeyeceğini söyleyerek, avukatıyla tekrar 20 Aralık 2013 tarihindeki duruşmaya gelmesini istedi.\n\n
RAHMİ TURAN / MÜNİH