>Restorana, önce erkek sonra kadın girer. Çıkarken ise önce kadın, sonra erkek çıkar.\n>Restorana girince kapıda kısa bir müddet garsonun veya yer göstericinin gelmesi beklenmeli. Garsonu, sizi götüreceği masaya kadar takip etmelisiniz. Bu takip; garson önde, kadın ortada, erkek en arkada olarak yapılmalı. Kapıda sizi kimse karşılamazsa erkek önde, kadın onu takip ederek masaya gitmeli.\n>Erkek, kadına yardımcı olarak onu masaya oturtmalı, sonra da kendisi oturmalı.\n>Restorana girerken palto, şapka, şemsiye vs. vestiyere bırakılmalı. Kadınlar, mantolarını çıkarmadan da restorana girebilir. Mantolarını oturdukları sandalyenin arkasına veya boş bir sandalyeye koyabilir.\n>Kadın mantosunu sandalyenin arkasına koyarken erkek yardımcı olursa ve bu işi garsona bırakmazda centilmenlikte göze girer.\n>Restoranda karşılaşılan tanıdıkların masalarına gitmek ve ellerini sıkmak ayıp karşılanır. Bu kişileri, uzaktan baş ile selamlamak uygun olur.\n>Siz, restorana girip masanıza oturduktan bir süre sonra garson veya şef garson masanıza yemek listesini getirir. Biraz sonra da şiparislerinizi almak için tekrar gelir. Bu esnada fazla sabırsızlık göstermemekte fayda vardır.\n>Yemeğin devamı süresince garson zaman zaman emir ve şiparislerinizi almak için masanıza gelecektir. Usul böyledir.\n>Garsonları, “şef” diye hitap ederek çağırırsanız onore etmiş olursunuz. Medeni dünyanın hiçbir yerinde garsonlar, “Garson” diye çağrılmaz. Emir verir şekilde sert bir ifade ile garson çağrılmaz. Garson kelimesinin önüne veya arkasına mutlaka bey ve lütfen kelimelerini ilave etmek iyi hizmet almanın da gereğidir.\n>Garson çağırmak için asla yapılmaması gereken, elleri birbirine çarpmak, çatal veya bıçakla masaya veya tabağa vurmak, “Pist, hişt” diye ses çıkarmak ve ıslık çalmak olacaktır.