Bir sanatçı olarak farklı kültürlerden büyük ilham aldığını ifade eden Wilma Elles, “Bu yüzden benim için farklı kesimden toplulukları içinde barındıran İstanbul bir yıldızdır. İstanbul herhangi bir Avrupa başkenti gibi de güvenlidir” dedi.\r\n\r\nATV'nin ilgiyle izlenen dizisi Yeter'de İdil karakteriyle karşımıza çıkan Wilma Elles, Türkçe bir proje olan 2008 yapımı Türk Usulü adlı filmde rol aldı. Türk halkı Elles'i 'Öyle Bir Geçer Zaman ki' dizisinde Ali Kaptan'ın sevgilisi Caroline olarak tanıdı. Köln Üniversitesi'nde Siyaset Bölümü'nde İslâm Bilimleri'ni birincilikle bitiren Almanyalı güzel oyuncu Elles, Daha sonra Türkiye'de Çanakkale Ruhu, Kızıl Elma, Filinta, Senden Bana Kalan gibi birçok yapımda yer alarak adından oldukça söz ettirdi. Başarılı oyunculuğunun yanı sıra geçen sene Kerem Göğüş'le evlendi. Yaklaşık sekiz ay önce ikiz çocuklarını dünyaya getiren Elles, rol almaya devam ettiği dizi ve filmlerle kariyerini sürdürüyor. Başarılı oyuncu Wilma Elles, Milat Gazetesi'nden Özlem Doğan'a samimi açıklamalarda bulundu....\r\n\r\nWilma Elles kendini nasıl tanımlıyor?\r\n\r\nBenim her zaman iki tane rüyam vardı; iyi bir oyuncu ve iyi bir anne olmak. İkisi temel olarak oldu çok şükür. Kendimi tamamlamaya da devam ediyorum.\r\n\r\nÇok güzel bir çevrem ve ailem var\r\n\r\nTürkiye size gerek oyunculuk gerekse özel yaşam bazında neler kattı?\r\n\r\nTürkiye bana çok şey kattı. Onun için çok müteşekkirim, çok güzel bir çevrem, arkadaşlarım ve ailem oldu. Ben siyaset de okudum Türk- Almanya ilişkileri üzerine. Yaklaşık beş sene önce Almanya büyükelçiliği beni bir proje için aradı. Orada biz bir sergi hazırladık. Serginin konusu 'Türkler, Almanya'da kendilerini nasıl hissediyor' idi ve sunum çok güzel gerçekleşti. Alman büyükelçiliği bu proje teklifini getirdiğinde hemen kabul ettim, böyle projeler arada oluyor. UNICEF'in projeleri de oldu, güzel çalışmalar yapılıyor ben de yardım ediyorum.\r\n\r\nDönem oyunculuğu zamana yolculuk gibi\r\n\r\nBir dönem dizisi olan Filinta'da da rol aldınız. Belli bir dönemi anlatan bir dizide rol almanın farkı nedir?\r\n\r\nOyunculukla o zamanki duyguları yansıtmak aynı ama nedenleri değişiyor. O dönemin tarihini öğrenmek adeta bir zaman yolculuğu gibi. Biz oyuncu kadrosu olarak oynadığımız dönemi çok araştırdık.\r\n\r\nKompleks karakterleri seviyorum\r\n\r\nATV'de yayınlanan Yeter Dizisi'nde İdil karakterini canlandırıyorsunuz. Projeyi kabul etmenizdeki en önemli etken nedir?\r\n\r\nYeter dizisinde rol almayı kabul etmemin ana sebebi müthiş bir senaryoyla karşılaşmamdır. Bence dizimiz birçok ödül kazanabilecek bir senaryoya sahip. Ayrıca ekip çok iyi, hızlı ve disiplinli çalışıyor. Son derece samimiler, bu çok güzel bir kombinasyon ve başarımızdaki büyük pay Hocamız Cemal Şan Bey'den kaynaklanıyor. Benim için önemli olan kompleks karakterleri oynamak. Canlandırdığım İdil karakteri hem korkak hem güçlü mesela. Yekta'yı hem çok seviyor, hem de ondan korkuyor.\r\n\r\nOyunculuk konusunda 'asla değişmez' dediğiniz kurallarınız var mı?\r\n\r\n'Hayır ben bunu oynamam' demeyi sevmem. Eğer beğenmediğim bir şey olursa katkıda bulunarak ve fikir vererek değiştirmeyi tercih ederim. Sıra dışı bir karakterleri canlandırmayı ve oynadığım role özgünlük katmayı da çok seviyorum.\r\n\r\nHer rol hayatın tadı demek\r\n\r\nOyunculuk dışında ilgi duyduğunuz başka bir meslek var mı? 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun' sorusuna çocukken yanıtınız neydi?\r\n\r\nDört yaşımdayken insanlar bana 'ne olmak istiyorsun' diye sorduğunda ben 'doktor, öğretmen, siyasetçi yani hepsi olmak istiyorum' diye cevap veriyordum. Tüm mesleklere sahip olabileceğim hayallerimi gerçekleştirebilmemin sadece oyuncu olarak mümkün olduğunu fark ettim. Böylelikle oynadığım her rolle hayattaki farklı, farklı tatları alabildim.\r\n\r\nYakında vizyona girecek olan ve Almanyalı Yönetici Ingrid'i canlandırdığınız 'Emicem Hospital' filmi hakkında neler söylemek istersiniz?\r\n\r\nÖncelikle harika bir konsept.Filmin senaryosunu yazan bir doktor. Film de gerçek bir hastanede çekildi. Zaten çekimler hastanede gerçekleştirilmeseydi kabul etmem zor olurdu. Çünkü o zaman 7,5 aylık hamileydim. Her an doğum olabilirdi ama yanımda doktor olduğu için bu projeyi kabul ettim. Emicem Hospital sıcak ve içten bir komedi.\r\n\r\nAnneme olan saygım her geçen gün artıyor\r\n\r\nYakın zaman içinde Milat ve Melodi'yi dünyaya getirdiniz. İkiz çocuk annesi olmak, 'anne' olmak nasıl bir duygu?\r\n\r\n'Annelik', içinde o kadar çok ifade barındırıyor ki. Öncelikle anne olmak kendi anneme olan saygımı çok daha fazla arttırdı. Şimdi onu daha iyi anlayabiliyorum. Benim şu anda iki tane, annem içinse beş çocuk bakması gerçekten çok büyük bir sorumluluk. Büyük bir zevk, büyük bir mutluluk ve çok da eğlenceli. Daha önce bana anne olmayı anlattıklarında hep büyük bir aşk ve sorumluluk diyorlardı. Bu kesinlikle doğru ama bugün şunu da görüyorum; gerçekten anne olmak aynı zamanda da çok eğlenceli. Melodi ve Milat neler yapıyorlar, bir görseniz… Onların konuşmasını sabırsızlıkla bekliyorum.\r\n\r\nBir sanatçı olarak oyunculuk anlamında gelecekteki hedefiniz nedir?\r\n\r\nİnsanlara ağlatan güldüren, güzel anlamlar içeren hikâyeleri anlatmak istiyorum. Bunu sadece kendim olarak yaşamak değil, bir grubun içinde yaşamak önemli. Ben oyuncu olarak tek değilim, bir ekibin içindeyim. Oyunculuk benim için o yüzden doğru iş. Bu konuda her gün daha iyi olmak benim hedefim. Oyunculukta öğrenmek bitmez!\r\n\r\nÖnceliğim set ve çocuklarım\r\n\r\nTiyatro oyununda da yer aldınız. Dizi ve sinema yanında tiyatroya da devam etmeyi düşünüyor musunuz?\r\n\r\nBerlin'de geçen sene Türkiye Devlet Tiyatroları Başrejisörü Ali Hürol'un yönetmenliğinde "Haydi Karına Koş" adlı tiyatroda rol aldım. Ben her zaman çalışmayı çok seven bir insanım. Her zaman setim ve oyunum olsun istiyorum. Şu an sadece set ve çocuklarımla ilgileniyorum. Biraz büyüdüklerinde tekrar tiyatro da yapabilirim.\r\n\r\nSizi bir dizi ya da filmde oynamaya ikna eden en önemli unsur nedir?\r\n\r\nÖncelikle senaryonun güzel bir mesaj vermesi lazım. Sonrasında da yaşattığı heyecana bakarım. İlk etapta senaryo yazımı çok önemli. Bir aşk filmi çok güzel ya da çok kötü de yazılmış olabilir. Bu tamamen yazarın yeteneklerine bağlı. İyi bir senaryo gerçekten en önemli temel. Çünkü filmin oluşmasında oyuncu sadece bir yardımcı.\r\n\r\nEkip için daha zor\r\n\r\nTürkiye'de dizi saatleri oldukça uzun. Bu durum sizi etkiliyor mu?\r\n\r\nEvet dizi saatleri çok uzun. Bu en çok arka planda çalışan ekibi etkiliyor. Çünkü oyuncular setin her sahnesinde orada olmuyor. Dizi saatlerinin uzunluğundan orada en uzun çalışan insanlar şikayetçi olmalı.\r\n\r\nHer zaman dua ederim\r\n\r\nEvlilik arefesinde İslamiyet'i seçtiniz ve Müslüman oldunuz. Bu süreç nasıl gerçekleşti?\r\n\r\nHer zaman dine önem veren ve her zaman dua eden bir insandım. Almanya'da Üniversitede İslam Bilimi okudum. Biz evlenirken bizim için önemli olan ailenin bereketinin artmasıydı. Bu bizim için çok önemliydi, bunu yaptık.\r\n\r\nAileniz Müslüman olmanıza nasıl yaklaştı?\r\n\r\nAnnem bana İslam bilimi okumam için tavsiyelerde bulunmuştu. Kendisi de farklı dinleri tanımak için bir üniversite de din bilimi okudu.\r\n\r\nİstanbul bir yıldız\r\n\r\nUzun süredir İstanbul'dasınız. İstanbul'da yaşamak sizin için ne ifade ediyor?\r\n\r\nİstanbul çok güzel bir metropol. Bir sanatçı olarak her şeyden ilham alan bir insanım. Benim için önemli olan tek çeşit insan değil, farklı kültürlerin bir arada yaşaması. Bu benim için çok besleyici oluyor. Bu yüzden benim için farklı kesimden toplulukları içinde barındıran İstanbul bir yıldız.\r\n\r\nİstanbul, bir Avrupa başkenti kadar güvenli\r\n\r\nBazı sanatçılar yaşanan terör saldırılarının ardından Türkiye'nin, özellikle İstanbul'un güvenli olmadığını öne sürdüler. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?\r\n\r\nİstanbul herhangi bir Avrupa başkenti gibi güvenlidir. Aynı güvenlikte ve aynı durumdadır.\r\n\r\nBirbirimize yardım etmeliyiz\r\n\r\nHem Türkiye'deki Suriyeliler hem de Avrupa'ya göç etmeye çalışan mülteciler hakkında neler düşünüyorsunuz?\r\n\r\nİlerleyen zamanlarda, mülteci konusunun gündemimize daha çok gireceğini düşünüyorum. İnsan olarak birbirimize yardım etmemiz lazım. İyilik yapmak için çaba sarf etmeliyiz.\r\n\r\nEn son okuduğunuz kitap?\r\n\r\nTürkçe Şifalı Bitkiler kitabı\r\n\r\nEn son izlediğiniz dizi?\r\n\r\nYeter dizisi\r\n\r\nSizi en çok duygulandıran film?\r\n\r\nSenden Bana Kalan\r\n\r\nEn sevdiğiniz yazar/şair?\r\n\r\nShakespeare\r\n\r\nEn son okuduğunuz kitap?\r\n\r\nRilke'nin şiir kitabı\r\n\r\nEn sevdiğiniz ve son dönemlerde çok sık dinlediğiniz şarkı?\r\n\r\nVivaldi'den Four Seasons\r\n\r\nEn sevdiğiniz yemek?\r\n\r\nSalatalık, domates, yumurta, zeytin, bal, reçel, kaymağın ve daha bir çok şeyin yer aldığı 'kahvaltı'\r\n\r\nEn çok dikkatinizi çeken veya sevdiğiniz Türk adeti?\r\n\r\nTanımadığımız başka insanlara da abi ve abla denmesi. Bu insanların arasında bir kardeşlik duygusu oluşturuyor.\r\n\r\nSizi en çok sinirlendiren şey?\r\n\r\nNegatif düşünceler\r\n\r\nSizin için hayat ne ifade ediyor?\r\n\r\nHer anın tadını çıkarmak lazım. Şükretmek için çok sebep var.\r\n\r\nCesaret?\r\n\r\nOlmazsa olmaz. Ama kendine güvenmek cesaretten daha önemli.\r\n\r\n \r\n\r\n \r\n\r\n \r\n\r\n \r\n\r\nKaynak: Milat