Sosyal Medya ve Bilgi Teknolojileri Strateji Derneği Başkanı Abdullah Çiftçi, Almanya'da binlerce sosyal medya hesabının kapatılmasına ilişkin, "Almanya'da Facebook'un kapattığı 10 binden fazla hesabı muhtemelen Merkel hükümeti Facebook'a bildirmiştir. Kapatılan hesaplar arasında Almanya'daki Türk vatandaşlarının hesabının da olması muhtemeldir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'daki vatandaşlarımıza seçime yönelik çağrısının korkusu da bu konu da etkili olmuştur." dedi.
Çiftçi, AA muhabirine, sosyal paylaşım sitesi Facebook'un Almanya'da yaklaşan 24 Eylül seçimleri öncesinde 10 bin hesabı silmesini değerlendirdi.
ABD seçimini kaybeden Hillary Clinton ve taraftarlarının yenilgilerinden Facebook ve yöneticisi Mark Zuckeberg'i sorumlu tuttuğunu anımsatan Çiftçi, Fransa ve Almanya'nın Facebook'un kendi seçimlerini etkilememesi için girişimlerde bulunduğunu söyledi.
Abdullah Çiftçi, Avrupa Birliği'nin (AB), Facebook, Twitter, Microsoft ve YouTube gibi bilişim teknolojileri şirketleriyle nefret içeriklerinin hızla kaldırılması konusunda anlaştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Anlaşmaya göre internet ortamında yer alan hakaret ve şiddet içeren ifadeler, açıklamalar ve içerikler yeni 'adap kuralı' düzenlemesi gereğince kaldırmak veya erişime kapatılmak zorunda olacak. İnternet ortamındaki nefret, şiddet ve benzeri içeriklere yönelik şikayetler, şirketlerin ilgili birimlerince 24 saat içerisinde değerlendirilecek ve gerekli görülmesi durumunda kaldırılacak. Google da bu konuda Facebook ile hareket edeceğini açıkladı. Almanya'da Facebook'un kapattığı 10 binden fazla hesabı muhtemelen Merkel hükümeti Facebook'a bildirmiştir. Kapatılan hesaplar arasında Almanya'daki Türk vatandaşlarının hesabının da olması muhtemeldir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'daki vatandaşlarımıza seçime yönelik çağrısının korkusu da bu konu da etkili olmuştur."
Çiftçi, Almanya'nın sosyal medyayı özgürlük alanı olarak tanımlamasına rağmen, Facebook'un 10 bin hesabı kapatmasının Almanya'nın değerleriyle çeliştiğini söyledi.
Facebook'un aynı duyarlılığı İngiltere ve Fransa'daki seçimlerde de gösterdiğini dile getiren Çiftçi, Facebook'un Fransa'daki seçimlerin ilk turundan önce 30 bin hesabı askıya aldığını hatırlattı.
Twitter ve YouTube da dahil olmak üzere sosyal medya sitelerinin Avrupa'da baskı altında olduğunu aktaran Çiftçi, şöyle devam etti:
"Almanya, sosyal medya şirketlerini 55 milyon dolar kadar para cezasıyla tehdit etti. Facebook'un Avrupa devletlerine gösterdiği duyarlılığı maalesef Türkiye için göremiyoruz. Türkiye bu konuda Facebook ve diğer sosyal medya şirketleri ile para cezasını gündeme getirerek görüşmelerini yapıyor. Sosyal medya platformlarının merkezi olan Silikon Vadisi'nin yatırımcıları aynı zamanda dünya finans sisteminde etkili olanlar. Yatırımcılar sadece para kazanma amacıyla hareket etmiyor, ülkelerde kendi istedikleri hükümetlerin başa gelmesi için siyasal çalışmaların da içerisinde. Bu nedenle sosyal medya platformları küresel güçler tarafından kullanılan bir istihbarat alanı gibidir."
Çiftçi, sosyal medyanın kullanılış amaçlarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sosyal medya platformları, Batılı istihbarat servislerinin aktif olarak kullandığı 'algı yönetim' aracına dönüştü. CIA, BND, MI6 gibi istihbarat kuruluşlarının özel sosyal medya istihbarat ve operasyon birimleri var. Sosyal medya ile doğrudan birey, seçmen ile muhatap olabiliyorlar. Bu nedenle sahte hesaplar, yalan, yanlış haberler ile halkın tercihini etkilemek için çalışıyorlar."
Batılı ülkelerin başta Türkiye olmak üzere ve birçok ülkede seçimlere müdahil olup sonucu değiştirmek için çaba sarf ettiğini dile getiren Çiftçi, sosyal medya kullanan vatandaşların da sahte hesaplara karşı dikkati olması gerektiğini söyledi.
Abdullah Çiftçi, AB'nin nefret suçları ve yalan haberlerin 24 saatte kaldırılması için Facebook, Twitter ve Youtube ile anlaştığını belirterek, bu anlaşmanın bütün ülkeler için geçerli olması gerektiğinin altını çizdi.
Sosyal medya platformlarının hukukun üstünde bir konumda olamayacağına vurgu yapan Çiftçi, "Bu ikiyüzlü tutumlarının engellenmesi için sosyal medya platformlarını denetleyen üst kurula ihtiyaç var. Bu konuda Türkiye öncülük yapabilir." dedi.
AA