En az 844 kişinin yaralandığı olaylar karşısında AB üyesi 26 ülke sessiz kalmayı tercih ederken, Belçika Başbakanı Charles Michel ve İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson kaygılarını dile getirdiler.
AB Komisyonu, başkan Jean-Claude Juncker'in sözlerine atıfta bulunarak, referandum konusunun İspanya'nın iç meselesi olduğu ve tek muhatabın da İspanyol Anayasa Mahkemesi olacağını belirtti. Mahkemenin izin vermesi durumda, olası bir referandumdan Evet yönünde bir karar çıkması halinde, Katalonya "kendini AB dışında bulacaktır" diyen AB, birliğin zor zamanlardan geçtiğinin altını çizdi. "Zaman, ayrılık ve parçalanma değil, birlik ve istikrar zamanı."
Başbakan Rajoy'un liderliğine güveniyoruz
Birlik adına konuşan AB Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas, "İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un liderliğinin, İspanyol Anayasası ve kişisel özgürlükleri göz önüne olarak bu zor süreci yönetebileceğine güveniyoruz," diyerek AB'nin tavrını net olarak ortaya koydu.
Başbakan Rajoy yapılan oylama sonrası güvenlik güçlerine teşekkür etmişti. "Katalonya'da bugün bir bağımsızlık referandumu yapılmadı. Bugünkü referandum, yasalara ve demokrasiye aykırıydı. Katalonya referandumu yasal değildi, biz de kanunları uyguladık. Katalanların çoğu referanduma katılmak istemedi. Polise görevini metanet ve sükûnetle yerine getirdiği için teşekkür etmek istiyorum."
AP Başkan Yardımcısı: Bir darbeye şahit olduk
Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani de referandumu "yasadışı" olarak nitelendirirken, AP Başkan Yardımcısı Ramón Luis Valcárcel yazdığı makalede, Katalonya referandumu için şu ifadeleri kullandı: "Bugün İspanya demokrasine karşı bir darbeye şahit olduk, yani AB'ye yapılan bir darbe. Bu AB tarihinde şahit olduğumuz demokrası karşıtı ilk darbedir."