Almanya'nın
Köln kentinde yaşayan Ahmet Erol, 1964'te geldiği Almanya'da ilk yıllarda büyük zorluklar çektiklerini söyledi. Geldiği gün girdiği Ford'da 36 yıl çalıştıktan sonra emekli olan Ahmet Erol (82), "Asıl gurbetçi bizdik. Dil bilmeden burada bir gelecek kurduk. Şimdiki nesil ise bizlerin o dönemler hayalini bile kuramadığı çok şeylere sahip oldu" diye konuştu.
ÇAYI ÖDEYEMEDİ
TRABZONLU Erol, "Askerden döndükten sonra Almanya'ya gitmek için müracaat ettim. Kağıtlarım çıktıktan sonra köye dönerken yağmur yağıyordu. Islanmamak için bir kahveye girdim. Kahveci çay verdi, ama cebimde o çayı ödeyeceğim param yoktu. Herkesin çıkmasını bekledikten sonra utana sıkıla kahveciye param olmadığını, ama Almanya'ya gideceğimi söyledim. İlk iznimde çay borcumu ödemek için o yere gittim. Adam beni tanıdı ve çok duygulandık" dedi.
GAZETE HAFTALIK GELİRDİ
BEKAR geldiği Almanya'da düğün parası biriktirdikten sonra evlenip eşini de 1968'de yanına aldığını söyleyen Erol, "O dönem ev bulmak zordu. İstediğimiz Türk ürünlerini satın alma imkanımız yoktu. Gurbetin tüm soğukluğunu hissettik. Türkiye'den haber almak için sadece mektup yazardık. Gidip gelmesi haftaları bulurdu. 1960'lı yıllarda gazeteler haftalık gelirdi ve fabrikanın önünde satılırdı" ifadelerini kullandı.
ÜÇ NESİL FORD'DA
AHMET Erol, "Haliyle eski haberleri okurduk, memlekette neler olmuş günler sonra haberimiz olurdu. Gazete satışları bu şekilde çok uzun yıllar devam etti. İşe gelirken gazetemizi alırdık, evde eşimizle ve de komşularımızla gazeteyi paylaşırdık" dedi. Erol, "Almanya'ya gelen ilk nesil bizdik. Birçok arkadaşım artık yok. Benden sonra önce oğlum, ardından torunum Ford'a girdi. Aile olarak 3 nesildir ekmeğimizi Ford'dan kazanıyoruz" dedi.
