Çocuğunuzun inadı bağımsızlık bildirgesinin habercisidir

Çocuğunuz her dediğinize karşı mı çıkıyor? “Hayır” sözcüğünü bu aralar daha fazla mı kullanıyorsunuz? Ne yaparsanız yapın onu fikrinden döndüremiyorsanız bu yazımız tam sizlere göre!

Giriş Tarihi: 8.8.2017 11:41 Son Güncelleme: 10.1.2018 17:17
Çocuğunuzun inadı bağımsızlık bildirgesinin habercisidir

Anne babaların en sık yakındıkları konulardan biridir, çocukların inatçılığı… Kimi zaman inatlaşma sırasında çocuğa nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilemediklerinden, inatlaşmada durum yön değiştirir ve öfke nöbetine dönüşür. Böylesi durumların sonucunda mücadeleyi kaybeden taraf genellikle anne-baba yani siz olursunuz ve çocuğunuzun inatlaştığı durumu kabul edersiniz. Bu kabulleniş çocukta farkında olmaksızın inatçılık özelliğini geliştirmesine yol açar. Psikolog İrem Fırat "Çocuklar neden inatçı olur?", "Çocuklarla inatlaşmamak için neler yapmalısınız?" ve "İnatlaşma esnasında çocuğa nasıl yaklaşmalısınız?" gibi merak ettiğiniz noktaları anlattı.

İnatlaşma, çocuklarda her yaşta görülebilir

Ergenlik ve 2-4 yaş arası çocukların kurallara en çok karşı çıktıkları, direnç gösterdikleri, "Hayır" kelimesini en sık kullandıkları dönemlerdir. Çocuklar yalnızca anne-babalarına değil çevrelerindeki tüm bireylere karşı çıkma eğilimindedirler. Bazen 2-4 yaş döneminde, çocuklarınızın anlam veremediğiniz tutarsız istekleri olur. Önceden çok arzuladıkları bir şey önlerine konduğunda "Ben bunu değil diğerini istemiştim…" diye sızlanabilirler. Ve karşılarındaki kişiyi pes ettirene kadar bu çatışmaya devam edebilirler. İnatlaşma döneminin süresi ve şiddeti her çocukta değişkenlik gösterebilir ve aile tutumlarıyla çok bağlantılıdır.

Nedenleri…

İnatlaşma anne babaya karşı bir tavır ya da ilgi ve sevgi ihtiyacı ile açıklanabilir. Onlardan yeterli ilgiyi görmediğini düşünen çocuklar fark edilmek, ilgi odağı olmak, anne babasının dikkatini çekebilmek için de inatlaşma yoluna gidebilirler. Böyle durumlarda çocuğun hissettiği olum lu, olumsuz duyguları dinlemek, anlamaya çalışmak, öfke, üzüntü gibi duyguları hissedebilmenin ve dile getirmenin doğal olduğunu onlara aktarabilmek önemlidir.

Ebeveynlerin de duygularını ifade ederek çocuğa model olmaları ve duygu ifadesine fırsat verecek ortamlar hazırlamaları son derece faydalıdır. Bazen de çocukların sadece okulda ya da ev ortamında anne babayla inatlaştığını gözlemleyebilirsiniz. Böyle durumlarda da uygulanan disiplin yöntemi, çocuktan beklenilen sorumluluklar, koyulan kuralların ne kadar tutarlı bir şekilde uygulanabiliyor olduğu gözden geçirilmeli; değerlendirilmelidir.

Çocuklar inatlaşarak kendi kurallarını ve bağımsızlıklarını kabul ettirmeye çalışırlar

2-4 yaş döneminde yaşanan inatlaşmalar bağımsız bir birey olma yolunda atılan adımlardan biridir. 1 yaş itibariyle çocuklar çevrelerini deneme-yanılma yoluyla keşfetmeye başlarlar; 2-4 yaş inatlaşma dönemi de; bu keşfin bir parçasıdır. İnatlaşarak, çocuklar hem kendilerini, kendi kurallarını, bağımsızlıklarını kabul ettirmeye çalışırlar hem de çevredeki sınırlamaların, ailenin kurallarının ne kadar geçerli ve tutarlı olduğunu test ederler. Çocuklar varlıklarını kabul ettirebilmek için istenilen ne olursa olsun karşı çıkar ve sadece kendi istediklerini yapacaklarını kanıtlamaya çalışırlar. Unutulmamalıdır ki bu durum 2-4 yaş dönemi çocuklarında beklenilen normal bir gelişim sürecidir ve kişilik gelişimi açısından da oldukça önemlidir. Bu inatlaşmaların beklenilen bir süreç olduğunu bilmeyen anne babalar kendilerini çocuklarıyla anlamsız çekişmeler içinde bulurlar. Bu da ebeveynlerin hem kendilerini yıpratır hem de çocuklarıyla olan ilişkilerine zarar verir.

Her çocuk belli sınırları olmasını ister

Çocuklar karşısında, kuralları uygulayan tutarlı bir anne baba görmekten hoşlanır; ancak böyle kendini güvende hisseder. Bu nedenle mutlaka önceden belirlenmiş anlaşılır ve net kurallarınız olsun. Çok fazla kural koymak yerine, çocuğun güvenliğini sağlayabilecek, onu tehlikelerden koruyacak, hayatını düzene sokacak basit kurallar seçin.

Örneğin; okul öncesi dönemde daha çok öz bakıma, yemek ve uykuya yönelik düzenlemeler yapın. İlerleyen yaşla ve artan sorumluluklarla beraber kuralları güncelleyin; gerekirse yeni kurallar ekleyin. Kuralları koyarken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, beklentilerinizin çocuğunuzun yaşına, bilişsel ve psikolojik gelişimine uygun olmasıdır. Özellikle küçük çocuklarda kuralların anlaşılır olmasına özen gösterin ve basit bir dille açıklayın. Bazı kurallara birlikte karar verin ve bütün aile için geçerli kurallar da koyun. Bu çocuğunuzu daha iyi hissettirecektir. Ve tabii ki kuralları uygulamakta tutarlı olun.

Çocuğunuz sizi test edecektir ve ona karşı direnemediğinizi gördüğünde sizinle baş edebileceğini düşünecek ve inatlaşmaya devam edecektir. Bu nedenle; önce "Hayır" dediğiniz bir şeye sonradan "Evet" dememeye özen gösterin. Sizin dışınızda çocuğunuzun çevresindeki diğer bireylerin de koyduğunuz bu kurallara uygun davranmasını sağlayın. Ancak o zaman çocuğunuzun kurallara karşı direnci azaltılabilir. Ona kararlı ama yumuşak bir ses tonuyla yaklaşın. İstediği şeyi şu an yapamayacağını söyleyin ve bunun nedenini mutlaka açıklayın. Bu durumdan dolayı onun gibi sizin de üzgün olduğunuzu belirtin.

Bunu hissetmesi çok önemlidir. Bu tarz bir yaklaşım, yaşanılan çatışmalar sonucu bozulan anne-baba ve çocuk ilişkilerinin düzelmesine de yardımcı olacaktır. Ona kuralları hatırlatıp, istediğinin neden olamayacağını açıkladıktan sonra hala inatlaşmaya devam ederse bir süre bunu görmezden gelin. Yine de vazgeçmiyorsa, ilgisini başka bir yöne, sevdiği bir oyuncağa, hoşlanabileceği bir objeye, yemeğe çekmeye çalışın. Dikkatini dağıtabilecek çeşitli yollar deneyin. Oyunlar önerin; "Beraber kitap okumak mı iste sin yoksa resim yapmak mı?" gibi yerine getirebileceğiniz alternatifler sunun. Birçok şeyi onun seçmesine izin verin. Bu durum onun size karşı daha ılımlı yaklaşmasını da sağlayacaktır.

Anne babalara öneriler

Çocuğunuzla yaşadığınız çatışmalarda, hoşunuza gitmeyen durumu, rahatsızlığını dile getirirken çocuğunuza değil, onun uygun bulmadığınız davranışına odaklanın. Örneğin, "Beni sinirlendiriyorsun." demek yerine "Oyuncaklarını toplamadığında sinirleniyorum." diyebilirsiniz. Böylece çocuğunuza hem uygun bulmadığınız davranışını belirtecek hem de bu davranışının sonucunda hissettiklerinizi aktaracaksınız.

Çocuğunuzla konuşurken "Ben dili" kullanmaya çalışın. Yani "Terbiyesizlik ediyorsun." demek yerine "Ben çok rahatsız oluyorum." deyin. Bu yaklaşım çocuğunuzun sizi daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır.

İsteğinizi dile getirirken olumlu ifadeler kullanmaya çalışın. "Bağırma" demek yerine "Alçak sesle konuştuğunda seni daha iyi anlıyorum." diyebildiğinizde çok daha etkili davranış değişikliği gözlemleyebilirsiniz.

Ceza yöntemi, uygun olmayan davranışı kısa süreli bastırsa da uzun vadede etkisizdir. Çocuğunuzun belirli bir süre sonra verdiğiniz cezalara rağmen aynı davranışı tekrar tekrar sergilediğini gözlemleyebilirsiniz. Bu nedenle uygun olmayan bir davranış gösterdiğinde ceza vermek yerine istenilen davranışı sergilediğinde ödüllendirme sistemini uygulayın.

Çocuğunuza ev içinde rahatça oynayabileceği bir alan ayırın ve orada oynaması için teşvik edin.

4 yaşından sonra da çocuğunuzun inatlaşmaları yoğun bir şekilde devam ediyorsa, koyduğunuz kuralları, bunları ne kadar tutarlı uygulayabildiğinizi tekrar gözden geçirin.

Çocuğunuzun sizinle paylaşım ihtiyacını ne kadar giderebildiğini, onun olumlu özelliklerini ve davranışlarının ne derece fark edebildiğinizi değerlendirin

Hazırlayan: Aytülike KESKİN

ARKADAŞINA GÖNDER
Çocuğunuzun inadı bağımsızlık bildirgesinin habercisidir
* Birden fazla kişiye göndermek için, mail adresleri arasına “ ; ” koyunuz
SON DAKİKA