AK Parti Çorum Milletvekili Av. Yusuf Ahlatcı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle kentte yayın yapan gazete, televizyon ve internet haber sitelerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda gazetecilerin gününü kutlayan Milletvekili Ahlatcı, Delice-Çorum arası hızlı tren ihalesiyle ilgili tartışmalara değindi.
CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız'ın hem hızlı tren hem de kendisiyle ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösteren Milletvekili Ahlatcı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:"Hızlı tren ne işe yarayacak. Bu proje, çok büyük bir aksın ilk ayağı. Çorum'u Ankara'ya ve Samsun'a bağlayacak. Böylece Samsun ile Ankara arasında kuzey-güney aksının en önemli yatırımlarından birisi olarak planlandı. Çorum'da çok önemli çalışmalar yapılıyor. Çorum şuanda 4 milyar 300 milyon dolarlık ihracat rakamıyla ihracatta Karadeniz bölgesinin en büyük ili arkadaşlar. İnsan böyle bir ilin milletvekili olmaktan gurur duymaz mı? Türkiye'nin 15. büyük iliyiz. İşte sanayicimize, esnafımıza, vatandaşlarımıza tren yoluyla beraber seviye atlatacak bir hizmet bu. Çorum'dan başlıyor inşaat. OSB'den geçecek, Alacahöyük'ten, Sungurlu'dan ve Sungurlu OSB'den geçecek ve daha sonrasında Ankara'ya bağlanacak. Bu yatırım siyasi parti ayrımı yapmaksızın tüm Çorumluların sevineceği, gurur duyacağı bir yatırımdır.
CHP'nin Milletvekili Mehmet Tahtasız, her açıklama yaptığında hakaret etmeye yönelik bir dil kullanmaya başladı. İlk açıklamasında 'Bak Yusuf Ahlatcı, Bilal'e anlatır gibi anlatıyorum' diyor. "Bilal" dediğin kişi eğer Cumhurbaşkanımızın evladıysa bu senin düzeysiz bir insan olduğunu gösterir. Karşında veya yanında olmayan bir kişiye böyle hitap edemezsin. İkinci açıklamasında 'Ağzından yalan, iftira eksik olmayan sayın Av. Yusuf Ahlatcı' diyor. Bunlara ne gerek var. Biz Çorum'umuzda hepimiz aynı ekmeği yiyen, aynı suyu içen insanlarız. Bize böyle hitaplar yakışır mı? Çorum böyle bir profil mi istiyor? Çorum birlik istiyor, beraberlik istiyor. Çorum'da 100 yıldır beklenen bir hizmetin ihalesi yapılmış gel de bunun mutluluğunu birlikte yaşayalım. Eline 1 kilogram leblebi alarak meclis kürsüsünde, 'Çorum' denildiğinde insanlarda gülümseme yaratacak ciddiyetsizlikte, eline maket alıp bakanların huzurunda, tüm Türkiye'nin gözünün olduğu bir yerde Çorum'un adını küçültmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bir talebiniz varsa bakanlar orada. Eline bir dosyan varsa gidersin bakanla görüşür talepleri iletirsin.
Her hafta bir bakanımız TBMM'de nöbet tutmakta. Hiçbir siyasi parti ayrımı olmaksızın tüm partilerden gelen milletvekillerinin illeriyle alakalı taleplerini dinlerler ve alırlar. Siyasi parti ayrımı yok. Elinde bir dosyayla bir bakan ile görüştüğünü, 'Çorum için şunu istiyoruz' dediğini duydunuz mu? Çorum şov siyasetine alet edilecek bir yer değil. Çorum'umuz ağır başlı, vakarlı, Türkiye'de de ihracatıyla en çok ihracat yapan 15. bir il. Biz siyasette bir olacağız ve Çorum'un taleplerini Ankara'ya ileteceğiz. Çorum'da başka türlü konuşup Ankara'da başka türlü davranmanın bir alemi yok. Bu Çorum tarihinin en büyük ihalesi. Muhalefetiyle, iktidarıyla bu ihaleye herkesin sahip çıkması lazım. Sen hangi maliyet kalemlerini biliyorsun? Devletin yaptığı ihalelerin tamamı yasaya uygundur. Ankara Büyükşehir Belediyesi ihale yapıyor, 5 tane şarkı, türkü okuyanlara 70 milyon, 50 milyon verirken halka açık ihale mi yaptılar? O zaman basın açıklaması yapsaydın. Bizde ihaleye girerdik belki. Sayın Tahtasız'ın yanında çalışan bir sürü şarkı, türkü söyleyen genç kardeşlerimiz var. Onlar da girerdi o ihaleye. Kendine gelince sus pus olup Çorum'un en büyük ihalesi yapılınca mı hassasiyetleri kabardı? Geçenlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) 1 milyon 250 bin tane kefen alıyor. Ankara'da toplam bir yılda vefat eden vatandaşların sayısı 30 bin. Yahu siz önce bunların hesabını verin?"
