- Büyük isimlerle çalıştınız...
- İbrahim Tatlıses gibi bir isim benim kadromdaydı düşünün. Kimse alt kadromda olmak istemiyordu, uzun zaman kadro yapılamadı.
Ama İbrahim Bey bana inandı.
- Başa dönelim o zaman, 16 yaşında bir kız niçin assolist olmak ister?
- Öztürk Serengil'in kızı olduğum için kulislerde büyüdüm. Babamın çalıştığı gazinolarda assolistler vardı ve ben onlara hayrandım. Baleye gidiyordum o yıllarda, İspanyol bir eteğim vardı.
Onu giyer kuliste beklerdim babam beni sahneye çıkarsın diye. Yani küçücük bir çocukken vardı bu hayranlık, özenme hissi.
- Siz kime özendiniz?
- Ajda Pekkan'a. Ona aşıktım. Ama derdim, güzel elbiseler giyip, makyaj yapıp, topuklu ayakkabılarla sahneye çıkmaktı. Annem bu mesleği seçmemi hiç istemedi. Beni eğitim için yurtdışına gönderdi. Annem çok sıkı bir yol çizdi bana. O iyi okullarda okuyup, iyi arkadaşlar edinmemi, düzgün bir mesleğim olmasını hayal ediyordu.
Beş sene boyunca klasik piyano eğitimi aldım. Mükemmel olmamı istiyordu ama o ben değildim.
- Klasik piyano eğitimi alıyorsunuz ama ne dinliyordunuz?
- Beethoven çalıyor, Selami Şahin, Ümit Besen dinliyordum.
13-14 yaşımda bunları dinliyordum.
İçimde vardı bu. İsviçre'de okuyordum ama İstanbul'a gelip gidiyordum.
O sırada magazin sayfalarında fotoğraflarım yayınlanıyor Öztürk Serengil'in kızı olduğum için. İsviçre'ye okula döndüğüm dönemde, TRT'de bir diziden teklif almışım ama annem ve babam bana söylemiyor, reddediyorlar. Bir şekilde haberim oldu. Beklediğim fırsat gelmiş, pılımı pırtımı topladım iki gün içinde okuldan ayrıldım.
- Artist olacağım diye okuldan kaçtınız yani...
- Bir şeye karar verdim mi, kimseyi dinlemem. Dizide oynadım yerli Brooke Shields dendi bana. Sonra Fahrettin Aslan'dan assolistlik teklifi aldım. Kafam gidiyor, hayalimde otrişli kıyafetler falan uçuşuyor, sanat müziği söyleyeceğim falan diye düşünmüyorum bile. Amaç tüylü kıyafetleri giyip, makyajı yapıp sahneye çıkmak. Annem şiddetle karşı çıktı.
Maksim'den vazgeçtim. Diziyi bitirdim, okula döndüm, okulu da bitirdim.
Sonra Emrah'ın da oynadığı bir diziden teklif geldi. Maksim'e çıkamadım ama Ankara'da Başkent Gazinosu'nda çıktım sahneye. Kadromda Selami Şahin, Emrah, İbrahim Tatlıses vardı.
- Hayal ettiğiniz gibi miydi?
- Alaturka gırtlağım yoktu ama duygusal bir yapım olduğu için tüm aşk şarkılarını çok iyi yorumlamaya başladım. Tuhaf bir durum oluşmaya başladı, insanlar lens takmayı benden öğrendi, saçlarını benim gibi yaptı, kaşlarını kalınlaştırdı, kirpik takmaya başladılar. Bende ne eleştiriliyorsa bir süre sonra herkes onu yapar oldu.
- Bir dönem sahneyi bıraktınız...
-.Ben tercihimi yaptım, bir eşim olsaydı, bir çocuğum olsaydı, bu röportajı yapmıyor, o sahneye çıkmıyor olacaktım.
Çocuk konusunu artık hayal bile etmek istemiyorum
- Hayatınızda biri var mı?
- Dubai'de bir erkek arkadaşım var. Ben de onunla oradaydım. İş teklifi alınca yazın buraya geldim, araya mesafe girdi. Biraz kendime vakit ayırmak istedim. Onun kariyeri ve hayatıyla ilgili birçok düzenleme yaptık orada. Ama aklıma birden Seren geldi...
- Dubai'de Seren Serengil'in tanınmıyor olması sizi rahatsız etmiş olabilir mi?
- Bir süre çok rahat ettim tanınmama halinden, bir süre sonra rahatsız oldum elbette ama tek neden o değil. Sonra döneceğim Dubai'ye. 2000 senesinden beri farklı kişilerle olabilir ama evlilik hayatı içindeyim. Hep birileri için bir şey yaptım, kendimle alakalı bir şey yapmadım. Artık bunu tolere edememeye başladım. Çok güzel bir iki yıl geçirdim onunla. Benim şu anki ruh halim kendimle ilgili bir şeyler yapmam gerektiğiydi. İlişkimin devam etmesini istiyorum, eğer o da bu süre zarfında beni anlar ve bana tahammül gösterirse, ilişkim devam edecek. Bu, zorunlu bir ayrılık.
- Çocuk hayaliniz bitti mi?
- Bitti. Artık hayal bile etmek istemiyorum. O hayalim bittiği için ilişkilerimi farklı yaşıyorum. Bu son ilişkimi de evliliğe götürebilirdim.
- Korktunuz mu aynı şeyleri yaşarım diye?
- Evet korktum. Bir daha deneyip aynı şeyi yaşarsam artık hayatla bağlarım kesilecek. O kadar çok istediğim bir şey olmadı ki... Tüm arkadaşlarımın çocukları oldu. Ben tek başıma kaldım. Yarın öbür gün tekrar evlenirsem, çocuğum olmayabilir. Yine eşimden ayrılabilirim. Ama benim bunları tekrar yaşayacak gücüm yok. O yüzden işimle ilgilenmek istiyorum. Sabah uyandığımda bir amacım olsun istiyorum. Evin içindeyim, tek başımayım, bir aile kuramamışım, mecburen işime sarılmak zorundayım.
Sahneye transparan bir elbiseyle çıkacağım
- Seren Serengil'in assolist olarak kuralları var mıdır?
- En büyük kuralım herkesin işine saygı gösterilmesi. Mesela, kulise geldiğimde her şeyin hazır olmasını isterim.
- Gazinoda assolist olmak nasıl bir his yaratıyor?
- Dev bir kadronun üstünde olmanın sorumluluğu. En iyi olma durumu var. Seyircinin yüksek beklentisi var, tüm programı seyrediyor ama assolisti bekliyor. Bu kadar beklemenin yarattığı bir yüksek beklenti oluyor. Bunu karşılamak lazım. Genç yaşta solist olduğum için, sahnelere ara vermiş de olsam o tecrübem var. İnşallah yine alnımın akıyla çıkacağım.
- Repertuvuarınızda neler olacak?
- İlk sahneye çıktığım zamanlardaki repertuvarım ve yeni birkaç şarkı olacak. Tamamı aşk ve ayrılık şarkıları. Benim konseptim ve benim tarzıma yakışan ayrılık şarkıları. Mesela, "Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor", "Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor", "Mümkün Değil" gibi bolca Selami Şahin sarkısı olacak.
- Nasıl giyineceksiniz?
- Benim assolist olarak çıktığım zamanlarda Canan Yaka bana transparan kıyafetler hazırlamıştı. Transparan çok modaydı. Şimdi yine transparan moda. Gülşah Saraçoğlu hazırlıyor bu kez transparan kostümlerimi. İlk çıktığım zamanki gibi olacağım.