THATCHER DÖNEMİ UNUTULMADI
Avrupa'da kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip oldular ama devletin ya da hükümetin başına geçmek için uzun yıllar beklemek zorunda kaldı. Dünyada bu şansı yakalayan ilk kadın ise 1960'ta devlet başkanı olan Sri Lankalı Sirimavo Bandaranaike'ydi. Avrupa, ilk kadın başkanı görebilmek için Margaret Thatcher'ın seçildiği 1979'a kadar beklemek zorunda kalmıştı. Beklemişler de ne olmuş? Hiç. Çünkü Thatcher dönemi, kadın hakları açısından Büyük Britanya'nın en kötü dönemi olmuş ve bu kadın başbakan, hak-hukuk alanında erkeklerden bile daha 'delikanlı' çıkmıştı. Maalesef siyasal ve ekonomik haklar açısından karnesi en zayıf kesim İslam ülkeleri oldu. Afgan kadınları bu hakkı almak için 2003'e kadar bekledi, Kuveytliler bu hakkı 2005'te elde etti, Suudi Arabistan Krallığı ise kadınlara oy kullanma hakkını 2011'de lütfetti! Ama kadınların otomobil kullanmasına hâlâ izin yok.
Farklı erkek muhabbeti
Türkiye'de kadın sorununun aslında bir erkek sorunu olduğunu düşünenler de var. Erkek Muhabbeti adlı bir grup, bu girişimlerin başını çekiyor. Beş yıl önce Sosyal Kalkınma ve Cinsiyet Eşitliği Politikaları Merkezi'nin (SOGEP) bünyesinde oluşan Erkek Muhabbeti grubu, çalışmalarını geçtiğimiz aralık ayında 'Birkaç Erkek' adlı sergide topladı. Cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılıkla mücadele eden grup, klasik anlamda kadın hakları savunuculuğu yapmıyor ve kendilerine erkek feministler denilmesine de karşı çıkıyor.
Eşitlikte İstanbul 1 numara
Türkiye'de 81 il için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi hazırlayan TEPAV'ın verilerine göre en iyi şehir İstanbul. Tunceli ise birinciliği İstanbul'la paylaşıyor. 19 yaş altı doğurganlık verilerinde ise Orta ve Doğu Anadolu öne çıktı. En yüksek ergen doğurganlık oranı Niğde'de. En düşük il ise binde 35,88 ile Tunceli oldu.
DÜNYADA NELER OLUYOR?
İsviçre'de çifte soyadına veda
İsviçre bu yıl çifte soyadına veda etti. Buna göre, evlenen çiftlerden her biri evlendikten sonra da kendi soyadını ömür boyu taşıyabilecek. Çiftler ayrı soyadı taşıyabilecekleri gibi yeni kanun, çiftlere tek bir soyadı altında birleşme hakkını da tanıyor. Yapılan değişikliğe göre, nikah töreninde çiftler hangi tarafın soyadı altında yaşamak istediklerini beyan edecek.
Zorunlu kadın kotası
Kadın hakları konusunda İslam dünyasından da iyi haberler gelmeye başladı. Haksızlıklar yüzünden yoğun eleştirilere hedef olan Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) kabine, tarihi bir kararla kamu kuruluşlarının ve özel şirketlerin yönetimlerine zorunlu kadın kotası getirdi. BAE Devlet Başkanı Yardımcısı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid "Kadınlar kendilerini birçok işyerinde kanıtladı" dedi. BAE'nin de üye olduğu Körfez İşbirliği Konseyi yöneticilerinin sadece yüzde 1.5'i kadınlardan oluşuyor.
İran' dan iyi haberler geliyor
İran'ın ılımlı Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, seçim vaatlerinden birini yerine getirerek 'ahlak polisi'nin görev alanını kısıtladı. Seçim sürecinde kadınların giyimlerine daha az karışılmasını vaat eden Ruhani, seçildikten altı ay sonra bu yetkiyi İran polisinden alarak İçişleri Bakanlığı'na verdi. 1979 İran İslam Devrimi sonrasında kamusal hayatlarında baskı yaratan 'ahlak polisleri' gerekli durumlarda para cezası kesebiliyor, uygunsuz giyinenleri gözaltına alabiliyordu. Seçimlerden önce Ruhani "Bu derece baskı yanlış. Ahlak ve tevazu, başörtüsünün ötesindedir" demişti.
Yeryüzü kadınlar için hâlâ bir cehennem
Dünya nüfusu 7 milyar civarında. Bunun yüzde 50.3'ü erkek, yüzde 49.7'si ise kadınlardan oluşuyor. Türkiye'de de oran aynı.
Dünyada her üç kadından biri hayatının bir döneminde şiddetle tanışıyor.
Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70'i eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülüyor.
Suudi Arabistan'da kadınlar oy kullanamıyor. 2011'de çıkarılan bir kararla ancak 2015'teki seçimlerde sandık başına gidebilecekler.
Ekvador'da zihinsel engelli olanlar hariç kürtaj yaptırmak yasak.
Yemen'de kadınlar kocalarının izni olmadan sokağa adım atamıyor. Kadının şahitliği, erkeğin yarısı kadar.
Her beş kadından biri taciz ya da tecavüzle karşılaşıyor. Bu tecavüzler savaş durumlarında artıyor.
Savaşlarda kadına tecavüz eden erkekler belki de bilinçaltı bir dürtüyle hareket ediyor. Çünkü yapılan araştırmalar, erkeklerin kadın cinselliğinden korktuklarını ve bunu bastırmak için ellerinden geleni yaptıklarını gösteriyor. Başta Afrika kıtasında olmak üzere dünyada şu anda 142 milyon kadın sünnet edilmiş durumda. Yani, erkekler kadınların klitorislerini keserek onları bir nevi hadım ediyor.
Okuma-yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum 1 milyardan fazla yetişkinin üçte ikisi kadın. 285 milyonluk Arap dünyasında kadınların yüzde 50'si okuma-yazma bilmiyor. Gürcistan'da kadınların yüzde 100'ü okuma yazma bilirken, Çad'da bu oran yüzde 16'ya kadar düşüyor.
Kadınların avantajları yok değil!
Kadın-erkek eşitliğine bir de iyi tarafından bakacak olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
Dünyada kadınlar, erkeklerden ortalama sekiz yıl daha çok yaşıyor. Bu oran Rusya'da 14 yıla kadar çıkıyor. Türkiye'de kadınlar ortalama 78, erkekler ise 71 yıl yaşıyor. 100 yaşını geçenlerden yüzde 85'i kadınlardan oluşuyor.
Dünyanın sağlığı kadınlara emanet. Çünkü sağlık çalışanlarının yüzde 75'i kadın.
İnternet kullanıcılarının yüzde 42'si kadın. Bu oranın önümüzdeki beş yıl içinde eşitleneceği ve sonra da kadınların öne geçeceği hesaplanıyor.
OECD ülkelerindeki bilimsel ve teknik eğitim veren üniversite mezunu kadınların oranı yüzde 32'ye ulaştı.
ABD'deki kadın mucit oranı 50 yıl önce yüzde 1 civarındayken şu anda bu oran yüzde 10'a çıkmış durumda.
Japonya ve Peru'da iş kuran kadın sayısı erkeklerden fazla. Diğer ülkelerde de bu oran giderek artıyor.
1945 ila 2005 arasında dünyadaki kadın milletvekili sayısı 4.5 kat arttı.