BOZOKLU: BEN YOLDAN GÖNÜLLÜ ÇIKTIM
- Siz hep iyi oyuncularla çalışıyorsunuz. Ekibe Şebnem Hanım'ı da dahil etmişsiniz bu filmde. Onu nasıl yoldan çıkardınız?
A. D: Estağfurullah, onlar teklifimizi kabul ediyor diye bakıyorum. (Gülüyor)
Ş. B: Yoldan gönüllü çıktım ben. İki şeyi bir arada yapmayacağım diye karar almıştım. Çünkü çok zorlanıyordum.
Ulan İstanbul devam ederken, dizi bitmeden ne oyun yapacağım ne de filmde oynayacağım demiştim. Ama ne oldu Ata'dan haber geldi. Ben hikayeyi dinleyip, senaryoyu okumadan kabul ettim. Çünkü bayıldığım insanlar bir aradaydı.
A. D: Aslında dizisi olan oyunculara teklif götürürken biraz kaygı duyuyor insan. Çünkü ikiye bölünmek çok zor onlar için reddedilme olasılığınız yüksek. Reddedilince de insan üzülüyor. İşte Şebnem çok büyük fedakarlık yaptı, çok teşekkürler onun için.
BÜYÜK BİR RİSKE GİRDİK
- Filmle ilgili nasıl bir reaksiyon bekliyorsunuz.
- A. D: Valla bilemiyorum kapalı kutu. Bir sürü insana izletiyoruz ama seyirci bambaşka.
Eyyvah Eyvah'ı unutamam. Stüdyo ve montaj aşamasında izleyenlerin görüşleri karamsardı. Filmin sinemadaki teknik test gösterimi yapılırken filmin yapımcısı Necati Abi (Akpınar) sinemada çalışan arkadaşları da salona buyur etmiş. Film başladı bir gülmeye başladılar o zaman rahatladım "Oh iyi bir şey yapmışız" diye.
- Mayıs ayında böyle bir filmin vizyona girmesi riskli değil mi?
- A.D: Risk tabii. Ama film sayısı çok arttığı için bütün filmlerin gösterimi altı aya sıkışıyor. İyi film yapmanız önemli değil, filminiz vizyona giriyor, bir hafta sonra bir başka film geliyor, sizin filminiz vizyondan çıkıyor. Biz böyle bir riske girdik. Hava sıcak, seçim öncesi, okullar tatil olacak... Başarırsak sektöre çok faydamız olacak. Çünkü vizyon algısı değişecek. Belki o altı aylık süre sekiz aya çıkacak.
ADİLE NAŞİT İLE BİR OYNAYABİLSEYDİM!
- Adile Naşit mi kaçtı sizin içinize. Sanki onun yolundan gidiyorsunuz gibi...
Ş. B: En çok çalışmak istediğim oyunculardan biridir Adile Naşit. Çok seviyorum. Keşke erken doğsaydım da onunla oynasaydım diyorum çoğu zaman. Ama zaten Arzu Film tayfasının tamamını ailem sanarak büyüdüm ben. Televizyonda çok fazla gösteriliyordu. Benim dünyam onlardı. Ama en çok sevdiğim, adını bile duyunca gözlerimi yaşartan film Ertem Eğilmez'in
Canım Kardeşim'dir. Kaç defa seyrettim bilemiyorum.
- İlk defa sinemada komedi filminde oynuyorsunuz. Bu türe oyuncu olarak yatkınlığınız ortada. Teklifler gelmiyor muydu?
- Ş. D: Geliyordu da benim içime bu film sindi. (Gülüyor). İlk defa olduğu için de epey heyecanlıyım.
- Peki bu kadar çok komedi filmi çekilmesini neye bağlıyorsunuz?
- Ş. B: Son yıllarda sayısı artan seyirci komedi filmlerine rağbet gösterince evet, komedide bir yığılma oldu. Ama sanki içerik geliştirirken özensiz olunmaya başlandı. Bu iyi değil. Komedinin birçok farklı türü var. Ne tür komedi yaptığın değil onu yaparken ne kadar özen gösterdiğin önemli. Mesela sanki birçok filmin ilk senaryoları çekilmiş gibi geliyor.