Yazın vazgeçilmez tatlılarından dondurmayı büyükten küçüğüne sevmeyenimiz yok. Serinliğiyle kurtarıcısı, düşük kalorisiyle diyetlerin baş tacı dondurma besleyici değeri de yüksek bir tatlı. Her mevsim yenen dondurma, elbette yazın daha çok tüketiliyor. Sıcak yaz günlerinde buz gibi dondurmaya kim hayır diyebilir ki? Dondurma deyip geçmemek lazım, tarihi çok eskilere dayanıyor. M.Ö. 4. yüzyılda Roma İmparatoru Neron'un çeşnicibaşlarından biri Apenines Dağı'ndan topladığı karları bir kaba koymuş. Meyve nektarı, bal ve şekerle karıştırıp, tarihin ilk dondurmasını yaratmış. Bu lezzetin Avrupa'ya geçmesi ise 13. yüzyılda Marco Polo'nun Çin gezisi sırasında buzlu içecek tariflerini Viyana'ya götürmesiyle olmuş. Zamanla bu buzlu tarifler yayılıp, İtalya ve Fransa'da ünlenmiş. Hatta 1676 yılında Paris'te 250'ye yakın dondurmacı olduğu rivayet ediliyor. 19. yüzyılda dondurma tüketimi Avrupa'da giderek artmış. ABD'li mandıracı Jacob Fussel, 1850'de Baltimore'da dondurma yapıp satmaya başlamış. İtalyan Catherine de Medici'nin Fransız kralı II. Henry ile evlenmesinin ve tatlıyı saray halkına tanıtmasının ardından dondurma, Fransa'da da bilinen bir lezzet haline gelmiş. Osmanlı'da ise kar, pekmez ve meyve özlerine karıştırılarak yapılan 'karsambaç' denilen bir tatlıyla serinlenirdi. Bu yiyeceği yapmak için yüksek yamaçların veya nehirlerin kenarlarına kuyular açılıp kışın toplanan karlar orada saklanırdı. Zaman içinde bu karışıma Halep'ten gelen şeker eklendi. Türkiye'de dondurmanın ilk ne zaman üretildiğine dair kesin bir bilgi yok. İstanbul'da üretildiği oradan Anadolu'ya yayıldığı sanılıyor. Eskiden sadece salep katılarak koyulaşan kaynamış sütün parça parça alınması ve dövülerek soğutulmasıyla dövme dondurma yapılırdı. Teknik imkanların gelişmesiyle dondurma çeşitleri arttı. İlk modern tesis ise 1957'de açılan Atatürk Orman Çiftliği Pastörize Süt ve Mamülleri Fabrikası.
Güvenilir markaları tüketmek gerek
Yaz Ramazanı'nda iftar sofralarını süsleyecek bir numaralı resmi tatlı dondurmadır. İşte bu yüzden bu Ramazan sıcak yaz günlerinde soğuk zinciri kırılmamış, sağlık ve hijyen kurallarına göre üretilmiş dondurmaları tüketmek şart. Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta ise leziz, serinleten ve mutluluk veren dondurmayı tüketirken, mutlaka bilindik markaların paketli ambalajlarını almanız gerektiği... Yaz aylarında, artan sıcaklıklar mikroorganizmaların hızla üremesine ortam sağlar. Dondurma tüketiminde en dikkat edilmesi gereken nokta, dondurmanın soğuk zinciri kırılmadan sağlık ve hijyen kurallarına göre üretilmiş olmasıdır. Süt, mikroorganizmaların ve bakterilerin üremesi için çok uygun bir besindir. Sıcaklığın artmasıyla bu daha da kolaylaşmaktadır. Bunu önlemek için, dondurmaların bilinen markaların etiketli ve paketli ambalajlarını satın almak gerekmektedir. Bilinen markaların üretimleri, periyodik olarak denetlenir ve Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olarak üretim yapılması sağlanır. Üretim sırasında da hijyenik koşullarının sağlanması, katkı ve renk vericilerin kullanılmaması, paketlemenin titizlikle yapılmış olması ve en son dağıtılırken de özel araçlar ile soğuk zinciri kırılmadan dondurmaların taşınması büyük bir önem taşımaktadır.
Serinleten lezzet dondurma en iyi ara öğün
Her mevsim, mutluluk ve keyifle tüketilen dondurmanın beslenmedeki yeri, yazın en sıklıkla sorulan sorulardan birisidir. Dondurma, içerdiği protein, karbonhidrat, yağ, A, D, E, B grubu vitaminleri ve Kalsiyum, Fosfor, Magnezyum gibi mineraller ile yeterli ve dengeli beslenme düzeni için de tercih edilebilecek bir alternatiftir. Ara öğün yapanlardansanız günlük enerji ihtiyacınıza göre bir porsiyon yani iki top dondurma ya da paketli bir adet dondurma tercih edebilirsiniz. Hatta aynı lezzet ve keyiften vazgeçmeden daha az kalori almak istiyorsanız beslenme düzeninizde paketli dondurmaların mini boylarına da rahatlıkla yer verebilirsiniz. Mini boy paketli dondurmalar hem daha az kalori almanızı sağlar hem de daha kolay porsiyon kontrolü yapmanıza yardımcı olacaktır. Bir adet çikolata kaplı mini dondurma yaklaşık 140 kalori olup günlük enerji gereksiniminin sadece yüzde 7'sini karşılar. Veya mini boy bir bisküvili dondurma ortalama 90 kalori olup, günlük enerji gereksiniminin sadece yüzde 4-5'ini karşılar. (Günlük 2000 kcal enerji baz alınarak hesaplanmıştır.) Dondurmanın kalori değeri, diğer hamurlu ve şerbetli tatlılara kıyasla daha düşüktür. Porsiyonu dengeli mevsim meyveleri ve kuru kabuklu yemişlerle süslenmiş bir dondurma hem bedeninize hem de ruhunuza hitap eder.
Dondurma neden mutluluk verir?
Londra Psikiyatri Enstitüsü'nde 2005 yılında yapılan bir çalışmayla, dondurma yemenin beynin keyif bölgelerini harekete geçirdiği görülmüştür. Gerçekleştirilen araştırmada; gönüllülerin beyinleri, harici kullanılan görüntüleme cihazı (bir fMRI tarayıcı) ile tarandığında dondurmanın, beyindeki keyif bölgelerini "uyardığı" açıkça görülmüştür. Ayrıca, Linley ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmada; insanlara gün içinde sizi mutlu eden 3 şeyi sorduklarında, dondurma yemek bu üç şey arasında çıkmıştır. Serinletici, ağır ve şerbetli tatlılara göre daha düşük kalorili bir alternatif olan dondurmanın 100 gramı (iki-üç top) yaklaşık 190 kalori. Hem içeriğindeki vitamin, mineral yoğunluğu hem de kilo kontrolüne yardımcı olma özelliğiyle dondurma ramazanın en fit tatlısı olmaya aday.
Binbir çeşidi var
Yıldan yıla dondurmalardaki çeşitlilik de artıyor. Eskiden sadece kakao, vanilya, çilek var iken şimdi birçok tatlıyı dondurma şeklinde de bulabiliyoruz. Brownie'li, kurabiyeli, meyveli, cheesecake'li gibi birçok farklı çeşit satın alabiliyoruz. Sıcak yaz günlerinde nasıl bir dondurma hayal ediyorsanız buna uygun bir çeşit dondurma bulmanız hiç de zor değil. Farklı zevk ve damak tatlarına hitap eden bir dondurma mutlaka bulunuyor. Ama son zamanlarda, yaz Ramazan'nın en vazgeçilmez dondurması Maraş usulü dövme dondurma. Yaz Ramazanı'nın gelenekselliği ile maraş usulü dövme dondurma birebir örtüşüyor. Maraş dondurmasının yaratıcısı ise salebi sütle birleştiren Osman Ağa. Saraylara sıcak salep satan Osman Ağa salebin elinde kalan kısmını toprağa gömmüş. Ertesi gün baktığında salebin kıvamında değişiklik olduğunu, şeker, süt ve salebin sakız gibi uzadığını fark etmiş. Bu tatlıyı yiyen herkes çok beğenmiş. Bir kaç kuşak sonra da Maraş dondurması bilinir hale gelmiş. Maraş'ı çevreleyen Ahir Dağı'nda otlayan keçilerin sütü bu lezzetin temelini oluşturuyor. Keçi sütü, süt, sahlep, şekerden yapılıyor.