ANTONIO STOKES-ABD-Anaokulu öğretmeni
Simit kokusunu duyunca yüzüm gülüyor
"Washıngton'da dogdum. Annem Italyan, babam Amerikalı. Babam asker oldugu için tüm dünyayı gezdik. Istanbul'a da geldik. Sonra babam vefat etti, ben de Amerika'ya dönüp mühendislik okudum. Fakat bir gün mutlaka Istanbul'a dönmek istiyordum. Nitekim döndüm. Ama mühendislik yapmak istemedim hiç. Çocukları çok sevdigim için anaokulu ögretmeni oldum. Simdi her gün dünyayı degistirdigimi düsünüyorum. Istanbul'a âsıgım. Dünyada en sevdigim sehir. Sabah sokaktan geçen simitçinin sesine hem uyuz oluyorum, hem de simide bayılıyorum. Simit kokusunu duyunca yüzüm gülüyor. Alırım, otururum kösede, iki simit götürürüm iki dakikada. Mutluyum burada. Amerika'da insanın üç arkadası olur diye bir mantık var. Burada 100 tane arkadasım var. Yemegi seviyorum, Bogaz'ı seviyorum, Adalar'ı seviyorum. Heybeliada'da bir nokta var. Epeyce tırmanmak gerekiyor. Dünyada en sevdigim nokta. Orada oturup, mangalını yaktıgında dünyayı unutuyorsun. Simdi maddi gerekçelerle Gaziosmanpasa'da oturuyorum. Ama hayalim bir gün Bebek'te oturmak. Bebek Parkı'na ögrencilerimle geliyoruz sık sık. Burada çay, limonata içmeyi seviyorum. Deniz olmayan sehri sevmiyorum. Galatasaray Adası'na da bayılıyorum. Bogaz'ın tam ortasında, insan daha ne ister? Sabahları sokakta gördügüm herkese "Günaydın" diyorum. Herkes önce sasırıyor ama sonra karsılık veriyor. Ilk geldigim yıllarda insanların yurtdısından dönüp "Aç kaldım" demelerine çok sasırırdım. Simdi ben gidiyorum gezmeye ve aç kalıyorum. Buranın mutfak kültürüne alıstıktan sonra baska mutfaklar hep az kalıyor. Bir sulu yemek istiyor insan. Ekmegimi bandıracak bir sey arıyorum ama bulamıyorum. Ilk geldigim yıllarda tutturdum atladım. Istanbul'u bırakıp hiçbir yere gitmem. Ben burada ölecegim."