Çalışan anneler genelde kendilerini suçlu hissederler. Çocuklarına yeteri kadar vakit ayıramadıklarını düşünürler. Oysa yapılan araştırmaların sonucu çalışan annelerin yüreğine su serpiyor. Alfa Yayınları'ndan çıkan Mümin Sekman ve Dr. Bahar Eriş'in Yazdığı Çocuklar Nasıl Başarır 2 adlı kitabı okurken Çalışan Annenin Başarılı Çocuğu: Anasına Bak, Kızını İşe Al başlıklı bir bölüme denk geldim. Burada Hardvard Üniversitesi'nden Kathleen Mcginn ve arkadaşlarının "Annenin ev dışında bir işte çalışması, kız çocuklarının başarısını nasıl etkiliyor?" konulu bir araştırma ve sonuçlarından bahsediliyor.
Araştırmacılar, 2002-2012 arasındaki 10 yıllık döneme odaklanmışlar. 24 gelişmiş ülkeden 13.326 kadın ve 18.152 erkeğin katıldığı bir anket bu. Odaklarını iyice daraltıp tek bir sorunun cevabına yoğunlaşmışlar: "Anneniz, doğumunuzdan 14 yaşınıza kadarki dönemde ev dışında bir işte çalıştı mı?" Burada annenin hangi pozisyonda ya da ne kadar süreyle çalıştığına değil de, annenin geleneksel rollerin dışına çıkıp çıkmadığına ve çalışarak kızına nasıl bir rol model teşkil ettiğine odaklanmışlar. Sonuçlar aşağıdaki gibi:
Anneleri ev dışında çalışan kız çocuklarının yetişkinlikte iş sahibi olma oranı daha yüksek. Bu annelerin kızlarının üçte biri yönetici konumunda çalışıyor. Çalışmayan annelerin kızlarında bu oran dörtte bir.
Çalışan annelerin kızları, çalışmayanların kızlarından ortalama yüzde 4 daha fazla kazanıyor. Örneğin ABD'de yüzde 23 daha fazla kazanıyorlar. Kadın-erkek eşitliği konusunda geleneksel bakış açısına sahip kadınların çocuklarındaysa durum farklı. Geleneksel tutum, annenin çalışıp çalışmamasından bağımsız olarak kadının kazancını azaltıyor.
Annenin çalışması erkek çocuğun kariyerini etkilemiyor, çünkü geleneksel bakış açısına göre erkeklerin zaten çalışması bekleniyor. Öte yandan anneleri çalışan erkek çocuklarla ilgili başka güzel haber var: "İleride aile kurduklarında, ev işlerinde ve çocukların bakımında daha çok yer alıyorlar." Yazarlar araştırma sonuçlarını şöyle değerlendiriyor: "Çalışan anneler çocuklarının bilinçaltına önemli bir mesaj gönderiyor: 'Kadının rolü sadece ev değildir!' Bu yaklaşım özellikle kız çocuklarının ileride başarılı olma olasılığını artırıyor. Özgür iradesiyle çalışmamayı seçen annelere de saygı duymak gerekir. Ancak bir anne çalışmayı seçiyorsa bu suçluluk değil mutluluk kaynağı olmalı."
KENDİ FİLMLERİNİ YAPACAKLAR
Çocuğunuz film izlemeye meraklıysa ve arka planını merak ediyorsa bugün Diyalog İstanbul'da tam da çocuğunuz için bir etkinlik var: Stop-Motion Animasyon atölyesi.
5-11 yaş grubu çocuklar ödüllü animasyoncu Tuğba Özer önderliğinde oyun hamurları, oyuncaklar, harfler, kuklalar veya çeşitli objeleri hareket ettirip fotoğraf çekerek bir film oluşturacak. Atölye çalışmasında çocuklar animasyon film dünyasının perdesini aralayarak, filmlerin nasıl yapıldığını ve hangi aşamalardan oluştuğunu öğrenecek. Çocuklar, kurguladıkları hikâyeye uygun karakter ve dekor hazırlayacak sonrasında ise teknik ekipmanlarla çekim yaparak kendi animasyon filmlerini oluşturacak.
ÇİZGİLER, FORMLAR VE HEYKELLER
Arter'in Öğrenme Programı kapsamında hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik gerçekleştirilen atölyeler, her yaştan sanatseverin yaratıcı süreçleri deneyimlemelerini hedefliyor. Program kapsamında 26 Ekim Cumartesi günü 11:00'de PACE Çocuk Sanat Merkezi Ekibi'nin Çizgiler, Formlar ve Heykeller başlıklı Çocuk Atölyesi; 27 Ekim Pazar günü 14:00'te ise Deniz Gül'ün Malzemenin Dili başlıklı Yetişkin Atölyesi gerçekleşecek.
ÇOCUKLAR KUKLA İLE TANIŞACAK
Uluslararası 5'inci Ankara Kukla festivali tüm hızıyla devam ediyor. Bilkent Center'ın ev sahipliğini yaptığı festivale üç yaşından büyük çocuklarınızla katılabilir, hem sizin hem de çocuklarınız için hazırlanan sihirbazlık, pandomim, varyete gösterilerini izleyebilirsiniz.