Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Zekâ ve Musa Uzunlar

Artık dizilerde canlandırdığı karakteri zenginleştiren oyunculara daha sık rastlıyoruz. 8. Gün’ün Hayati’si rolünde Musa Uzunlar yine muazzam

Zekâ çok çekici bir özellik... İflah olmaz bir kaybeden olabilir hayatta. Akılsız, beş parasız, başarısız, ayarsız... Ama sıra dışı bir zekâsı varsa, siz de zekâya tav olanlardansanız, onca olumsuzluğuna rağmen becerir radarınıza girmeyi...
ATV'nin yeni dizisi 8. Gün'de, ülke güvenliği için devrim olan milli jet yazılımının emanet edildiği yıldız mühendis Şehnaz'la tanıştık. İyiye, faydaya yönelik, sisteme sızıldığını fark edince yaptığı kahramanlıkla minnet duymalık bir zekâ onunki...
Ama bir de belli ki kendini hor kullanmış Hayati'yle tanıştık işte. Birikmiş kirası için kimi 'indireceğini/ kaldıracağını' soran bir mafya eskisi. Ama ince iş yapan, verdiği sözü tutan, tarzı olan, zekâsı göz kamaştıran...
8. Gün'ü belki senaryosunun matematiği, belki Burcu Biricik'in ekranı delip geçen samimiyeti için izleyeceğiz. Ama ben şahsen en çok Hayati için yer açacağım ona hayatımda. Başımı döndüren iki faktörü buluşturuyor zira Hayati: Zekâ ve Musa Uzunlar.
Yıllarca tiyatro yapmış birinin gündemimize dizilerle girmesi ayıp ama popüler kültürün de cilvesi işte. 30 yıl Devlet Tiyatroları'nda oynamadığın rol, yönetmediğin oyun kalmasın ama sen gönüllere en çok Poyraz Karayel'in Bahri Baba'sı olarak kazın...
Ama suç da sadece bizde olamaz. "Bahçeye diktiğim beyaz karanfil/ Sensiz boynu bükük, çaresiz, sefil/ Yalnız ağaçlar, çiçekler değil/ İnsanlar da kurur, anla Despina" dediğinde... Bunu o vakur edayla yaptığında, başına gelecekleri bilmeliydi.
Şimdi 8. Gün'de başka türlü bir baba. Ne kadar kötü, ne kadar iyi, zamanla göreceğiz. Ve neredeyse eminim: Seveceğiz.

***

Gastronomi, ekonominin neresinde?

Peru nasıl oldu da lezzet peşinde koşanların bir numaralı destinasyonu haline geldi? Kimchi nasıl oldu da Güney Kore'den (ve Mehmet Barlas'ın evinden) çıkıp bütün dünyaya yayıldı? Yıllarca sıcak bir gerginlik merkezi olan Bask bölgesi nasıl oldu da Michelin oburu bir lezzet üssüne dönüştü?
Bunlara ve çok daha fazlasına dair en içerden bilgileri, 29 Mart Perşembe günü Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ndeki Global Gastroekonomi Zirvesi'nde dinleme imkânı bulacağız. TURYİD'in düzenlediği organizasyon, gastronominin bir endüstri olarak öneminin altını özellikle fosforluyor.
İspanya, Danimarka, Japonya, Peru, Güney Kore gibi markalaşmış ülkelerin ehil isimleri geliyor... Napa Vadisi'ni Napa Vadisi yapan Clay Gregory... Kuzey Ülkeleri gastronomisini zıplatan Pelle Oby Andersen... Hakkasan, Wagamama derken en son Yamabahçe'nin kurucusu Alan Yau...
Takipte olacağız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA