Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Uykusuz, yorgun ve ağrılar içindeyim

Genellikle 50 yaş civarında ortaya çıkıyor. Yaygın ağrı, uykusuzluk, yorgunluk ve depresyon en belirgin özellikleri. Yaşam kalitesini yerle bir eden fibromiyaljiden doğru beslenerek kurtulabiliriz

Fibromiyalji; bedenimizde yaygın ağrı durumu ve beraberinde getirdiği kronik yorgunluk, depresyon, uyku düzensizliği hatta bilişsel fonksiyonlarda bozulma ile yaşam kalitesini önemli düzeyde etkileyen henüz bilim dünyasında nedeni tam olarak bilinmeyen hastalığın adıdır.
Aslında fibromiyalji ilk olarak 1970'li yıllarda romatoid artirit hastalığından farklı bir klinik tablo olarak tanımlandı. 1990 yılında bu özel hastalığı Dünya Sağlık Örgütü vücudun hassas anatomik 18 bölgelsinden 11'inde en az üç ay süren ağır ağrı durumu olarak tanımlasa da 2010 yılında Amerikan Romatoloji Derneği; yaygın ağrı ölçeği değerlendirilmesi, semptomların en az üç ay sürmesi ve hastada ağrıyı tanımlayan herhangi bir hastalığın bulunmaması durumunda bireye fibromiyalji tanısının konulması şeklinde değerlendirme yapılmasını ön gördü.
Genelde 40-50 yaşlarda artan belirtiler kas iskelet sisteminde kronik ağrılarla fibromiyalji kendisini gösteriyor. Kronik ağrı dışında fibromiyaljide biraz önce bahsettiğim üzere yorgunluk, uyku bozukluğu, depresyon dışında ağrı genelde baş ve bel ağrısı şeklinde oluşur. Tutukluk ayrıca huzursuz bağırsak sendromuna benzer klinik tablo da eşlik eder. Ek olarak dikkat dağınıklığına sebep olması, motivasyon bozukluğuna yol açması bu hastaların iş verimliliğini de olumsuz etkiler. Özetle fibromiyalji ağrı, yorgunluk sonucu depresyonu ve sinirliliği tetikleyen bir sorun olarak bireyi sağlıklı yaşamdan uzaklaştırarak hayatı olumsuz etkiler. Ülkemizde 20-64 yaş arasında fibromiyalji sıklığının yüzde 3-4 civarında olduğu, kadınlarda daha sık görüldüğü bildirilmektedir.

EGZERSİZ AĞRIYI DİNDİRİYOR

Günümüzde kronik bir ağrı bozukluğu olan fibromiyaljinin tedavisi oldukça zor olmakla birlikte ana tedavide antidepresan kullanımı yer alır. Genel olarak düşük dozda uygun antidepresan tedavisi, düşük şiddette aerobik egzersizler ve davranış tedavisi uygulamaları temel tedavi prensipleri içinde yer alır. Burada amaç genel ağrının azaltılması, yorgunluğun giderilmesi ve bilişsel hasarın azaltılması yönündedir. Egzersiz olarak haftada en az 2-3 kez bisiklete binme, dans, yürüyüş gibi aerobik aktiviteleri 20 dakika yapmak hassas nokta ağrı eşiği ve şiddetinde azalmaya yardımcı olur.

İŞLENMİŞ ETTEN UZAK DURUN

Fibromiyalji hastalarında beyin triptofan düzeylerinin düşük olması sebebiyle hafıza, konsantrasyon ve sinirlilik gibi duygu durum bozukluklarına neden olduğu için et ve et ürünlerinin tüketiminin kısıtlandığında hastalığa özgü ağrı ve diğer sorunların azaldığı görüldü.
Çin tuzu olarak bilinen Mono Sodyum Glutamat ve Aspartam içeren hazır yiyecek ve içeceklerin aşırı tüketiminin nörotoksik etkileri bilimsel olarak ortaya kondu.

AKDENİZ DİYETİ EN SAĞLIKLI SEÇİM

Fibromiyalji hastalarında duygu durum bozukluğu, anksiyete yani ani sinirlilik durumu ve yeme davranış bozukluğu yaygın görülür. Sağlıklı beslenmede Akdeniz tipi beslenme öne çıkarılmalı, kırmızı et tüketimi sınırlandırılıp, işlenmiş etlerin beslenmeden çıkarılması ve daha çok tam tahıllar, kuru baklagiller, taze sebze ve meyveler, kavrulmamış kuru yemişler ve zeytinyağından zengin beslenilmesi bu hastalar için çok önemlidir.

BAĞIRSAK İÇİN PROBİYOTİK

Fibromiyalji hastalarının ince bağırsaklarında aşırı bakteri birikimi olduğu belirlendi. Eğer bu hastaların bağırsak hareketlerinde düzensizlik mevcutsa uygun probiyotik kullanımı, fermente besinler olan turşu, tarhana, yoğurt ve kefir tüketiminin önemi vurgulanmalı. Yapılan çalışmalar fibromiyaljide doğru probiyotik kullanımıyla uygun porsiyonda fermente sağlıklı besin tüketiminin özellikle huzursuz bağırsak sendromlu hastalarda ağrı şiddetinin azalmasında, öfke kontrolünün sağlanmasında olumlu etkilerinin olduğu gözlenmiştir.

UYKUSUZLUK ÖNLENMELİ

Fibromiyalji hastalarının en önemli sorunlarından biri genellikle uykuya dalmada güçlük çekmeleri, sabahları erken ve yorgun uyanmaları ve yataktan kalkma zorluğu şikayetlerini sık yaşamalarıdır. Beş saatten az kalitesiz uyku bu hastaların ağrı eşiğini düşürür ve hastalığı daha şiddetli yaşamalarına neden olur. Aslında uykusuzluk ağrı şiddetini arttır, artan ağrı da uykusuzluğu tetikleyerek kısır bir döngüye neden olur. Bu nedenle uyku danışmanlığı alınması gerekir.

SEBZE VE MEYVE ÇOK YARARLI

Antioksidanlardan zengin beslenme ve vejetaryen diyetin fibromiyaljide yarar sağlayabileceğini gösteren bilimsel araştırmalar, beslenmenin bu hastalığın şiddetini önlemede yararlı olabileceğini gösteriyor. Yapılan araştırmalardan birinde tuzu azaltılmış pişmemiş sebzelerden oluşan yani daha çok çiğ sebzelerden zengin bir vejetaryen beslenmeyle üç ayda fibromiyalji semptomlarında azalma görüldü. Farklı bir araştırmada ise fibromijalji hastalarına verilen çiğ sebze ve meyve, bolca salata, havuç suyu, rafine edilmemiş tahıllar ve kavrulmamış kuru yemişlerden oluşan vejetaryen bir beslenme programının hastalığa özgü klinik sorunların kontrol altına alınmasında etkili olduğu belirlendi.

D VİTAMİNİ, SELENYUM, ÇİNKO VE MAGNEZYUM

Fibromiyalji hastalarının çoğunda D vitamini eksikliği olduğu tespit edildi. D vitamini aynı zamanda depresyondan korunmada da etkili olduğu için bu hastalarda kullanılabilir.
Genel olarak fibromiyalji hastalarının kan tahlillerinde selenyum, çinko ve magnezyum düzeylerinin düşük olduğu görülüyor. Bu nedenle bu eksikliklerin beslenmeyle tamamlanması teşvik edilmesi çok önemli. Fındık, bulgur, buğday ruşeymi, badem, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, ekşi maya ile hazırlanmış tam tahıllı ekmek çeşitleri, tavuk-balık-hindi etinden daha sık beslenmenin savunmayı güçlendireceği biliniyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA