MESAJ İÇİN EVİ VURULACAK
Kİ-MOON: HEYETİN 4 GÜNE İHTİYACI VAR
Suriye'de 21 Ağustos'ta gerçekleşen kimyasal saldırıyı araştıran Birleşmiş Milletler heyeti (sağda) dün çalışmalarına yeniden başladı. Bölgeye ilk olarak pazartesi giden ancak keskin nişancıların saldırısına uğrayan heyet, dün sabah saatlerinde Şam'daki otellerinden ayrıldı. 6 araçlık konvoyun Guta Bölgesi'ne gittiği kaydedildi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da kimyasal silah denetçilerinin, çalışmalarını tamamlaması için 4 güne ihtiyaç duyduğunu söyledi.
ÇOCUKLARDAKİ SEMPTOMLAR DELİL OLDU
ABD silah uzmanları ve analizcileri nefes almakta zorlanan ve vücudu kasılmalar geçiren küçük kurbanların, 21 Ağustos günü sarin olarak bilinen sinir gazına maruz kalındığına işaret ettiğini belirtti. Katliam mağdurlarını tedavi eden doktor ve hemşirelerin sonradan nefes alma güçlüğü çekmesi ve küçük çocukların kendi anne babalarını bile tanıyamayacak kadar şuurunu yitirmesi, yetkililere göre sarin gazının belirtileri. Bu arada Şam'da 21 Ağustos'ta düzenlenen kimyasal saldırıda hayatını kaybedenler arasında yer alan 20 çocuğun kimliklerinin, ailelerinden ve akrabalarından kimsenin hayatta kalmaması nedeniyle tespit edilemediği açıklandı. Şam'daki doktorlar çocukları mecburen üzerlerine koydukları sayılarla anıyor.
SURİYE SİNİR GAZINI İRAN'DAN ALDI
El Vatan gazetesi bölgedeki muhbirlerine dayandırdığı bir haberde, Esad rejiminin kullandığı kimyasal silahların İran tarafından üretildiğini iddia edildi. El Watan'ın haberine göre, Esad delil teşkil etmesin diye kimyasal silahları kendi fabrikalarında ürettirmedi. Gazete Esad'ın bol miktarda göz yaşartıcı gazına karıştırılmış sarin gazı kullanarak delil bırakmama taktiğini İran'dan öğrendiğini de yazdı. Öte yandan BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in karşı çıkması nedeniyle bir tavır alınamazsa ön plana çıkacak olası bir gönüllüler koalisyonunda Türkiye, ABD ve İngiltere'nin yanı sıra Fransa, Katar ve Suudi Arabistan'ın da yer alması bekleniyor.
'100 FÜZE İLE 48 SAATLİK YILDIRIM BASKIN YAPACAK'
Suriye'ye yönelik operasyonun "cezai ve caydırıcı" olmasına ve rejim değişikliği hedeflemediğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle saldırının kısa süreli ama şiddetli olması bekleniyor. İngiliz Telegraph gazetesi de, "Saldırı muhtemelen 100'den fazla füzenin atılacağı 48 saatlik yıldırım bir baskın ile başlayacak" diye yazdı ve ABD uçaklarının, Kıbrıs ile Türkiye'nin güneyinden havalanabileceğini belirtti. İşte tartışılan senaryolar:
Akdeniz'den savaş gemileri ve denizaltılardan atılacak güdümlü füzelerle Suriye'yi vurmak.
Libya lideri Kaddafi'nin 2011'de devrilmesi sırasında kullanılan stratejinin bir benzeri de seçenek. Buna göre deniz ve hava kuvvetlerinin rol aldığı ve güdümlü füzelerle desteklenmiş, çok uluslu bir saldırı ihtimali masada. Suriye ile Libya arasındaki fark ise Suriye hava kuvvetlerinin savunma gücünün daha yüksek oluşu.
İnsansız hava araçlarının (İHA) nokta vuruşu yapması.