Hüsam el-Mansur, İsrail askerlerinin saat 03.00 sıralırında amcasının evini telefonla arayıp, kısa sürede evi terk etmelerini istediğini belirterek, "Apartman sakinleri, çevre apartmanlar ve evlerde yaşayanların da durumdan haberdar olup evlerini boşaltabilmeleri için bağırarak, evlerini terk etti. Yaklaşık 5 dakika sonra İsrail savaş uçakları, apartmanı bombaladı ve bina yerle bir oldu. Bombardımanın etkisiyle çevre evlerde de hasar meydana geldi. Apartman sakinleri, geceyi enkazın çevresinde geçirdi."
İsrail ordusunun evden ayrılmaları için çok kısa bir süre vermesi nedeniyle apartmanda oturanların çocuklarını alarak, anında binadan ayrıldığını aktaran Mansur, ev sakinlerinin bu nedenle üzerlerindeki kıyafetlerden başka hiçbir şey çıkaramadıklarını söyledi.
Bombardımanın sürekli gözlerinin önüne geldiğini dile getiren Süheyla Mansur ise kardeşlerinin artık evsiz kaldığını ve korku içinde yaşadıklarını anlattı.
Uluslararası toplumdan sivillerin korunmasını sağlamasını isteyen Mansur, "İsrail neden sivillerin evlerini böyle korkunç bir şekilde bombalıyor anlayamıyorum" diye konuştu.
"EVİMİN ENKAZINDA YAŞAYACAĞIM"
İsrail'in düzenlediği hava saldırılarında evi yıkılan 10 kişilik Ganim ailesi de Mansur ailesinin kaderini paylaşıyor.
Evinin enkazında bekleyen Ganim, "Evim yıkıldı ama ben İsrail uçaklarına, toplarına, savaş gemilerine karşı koyacağım. Yenisini inşa edene kadar evimin enkazında yaşayacağım" dedi.
İsrail'in bombaladığı çoğu evin "direniş örgütleriyle" bir ilişkisinin olmadığını vurgulayan Ganim, "İsrail'in yaptığı, sivillere karşı işlenmiş savaş suçudur. Uluslararası kanunlara göre kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
İsrail'in sivillere yönelik bu eylemleriyle halkı kışkırtmak ve onlarda korku yaratmak istediğini dile getiren Ganim, İsrail'in bu planında başarılı olamayacağını ve tüm halkın, Filistin özgürlüğüne kavuşana kadar direniş örgütlerine destek olacağını söyledi.
Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında Gazze'ye operasyon başlattığını duyurmuştu.
İsrail'in bu çerçevede Gazze'ye düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar, 200'den fazla kişinin hayatını kaybettiği, en az bin 530 kişinin yaralandığı belirtilmişti. Saldırılarda, hedef alınan binlerce evden 600'ünün de tamamen yıkıldığı, bir çok cami, okul ve sağlık merkezinin hasar gördüğü kaydedildi.