Dava, 1998 ve 2001 yıllarında Almanya'ya sığınan iki Suriye vatandaşı tarafından açıldı. İkincil koruma statüsü alan ve sosyal yardımdan faydalanan sığınmacılara, belirli bir yerde yaşamaları durumunda geçerli olan oturum izni verildi. Almanya'nın getirdiği bu kısıtlamayı yargıya taşıyan Suriye vatandaşları, önce Almanya Federal İdare Mahkemesine ardından da Avrupa Adalet Divanına başvurdu.
Bugün alınan kararda, normalde aynı durumdaki sığınmacıların kendilerine sığınma hakkı veren ülkede, diğer AB vatandaşı olmayanlar gibi özgürce hareket etmesi ve yaşayacakları yeri seçmesi gerektiği belirtildi.
Yerel yetkililerin, sosyal yardımların dağıtımını gerekçe göstererek sığınmacılara ikamet yeri şartı getiremeyeceği ifade edildi. Buna karşın "AB yönetmeliği, ikincil koruma statüsünden yararlananlara entegrasyonlarını teşvik amacıyla ikamet yeri şartı getirilmesini engellemiyor" denildi. Sığınmacıların, sosyal yardım alan AB üyesi olmayan diğer kişilerden daha fazla entegrasyon sorunu yaşayıp yaşamadığına Alman mahkemelerinin karar vereceği kaydedildi.
Böylece Avrupa Adalet Divanı, AB vatandaşı olmayan diğer kişiler için geçerli olmasa da, "entegrasyonu teşvik" gerekçesiyle bazı sığınmacıların nerede yaşayacaklarına yerel yetkililerin karar verebileceğine hükmetmiş oldu.
