Ghazal Film tarafından organize edilen, Amerika'ya gitmek için harekete geçen çekirdek ailenin macerasının anlatıldığı filmin İstanbul, Ankara, Van ve Erzurum'da geçen sahnelerinin çekimi için yönetmen ve oyuncular, İran'dan Türkiye'ye geldi.
İranlı Yönetmen Khosro Masoumi yaptığı açıklamada, Ankara Esenboğa Havalimanı, Ankara otobanı ve şehir içinde yer alan çekimleri bitirdiğini belirterek, ekibiyle Ankara'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Masoumi, çekimlerin sorunsuz geçtiğini ifade ederek, "Bu filmin fizibilitesini yapmak için 9 ay önce Türkiye'ye lokasyonları görmek için gelmiştim. Filmimizin yapım koordinatörü Elif Demirelli sayesinde bütün çekimlerimiz çok güzel ve kolay bir şekilde gerçekleşti." dedi.
''DÜNYA SİNEMASI DOĞU'YA KAYIYOR''
Sinema sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Masoumi, Hollywood filmlerinin kendi içinde tekrara düştüğüne dikkati çekti. Masoumi, şunları söyledi:
"Dünya sineması şu anda doğuya doğru kayıyor. Bugüne kadar bütün Hollywood filmlerinde ya aksiyon ya tamamen teknik görüntülere bağlı teknik gelişmelerin anlatıldığı ve kendi medeniyetlerinin olduğu sahneleri izledik. Fakat biz gerçek insan hayatını, hatta makyajda bile çok az ürün kullanarak canlandırdık. Oscar ödülünü alan Asghar Farhadi, gerçek bir yaşam öyküsünü konu alan filmi sunduğu için insanlara daha cazip geldi. İnsanlar artık gerçek yaşamları, yaşanmışlıkları görmek istiyor. Teknik filmleri, teknik ve modern aletleri görmek istemiyorlar. Bu yüzden biz başarılı olduk ve bu yüzden Hollywood, doğu filmlerine doğru kayıyor ve yeni yönetmenlerin hepsi şimdi o tarz yaşanmışlıkların olduğu öyküler üzerine senaryolar yazıyorlar."
''GERÇEK YAŞAM HİKAYELERİ''
Masoumi, senaristlerin yazarken bütün dünyanın bildiği, alışkın olduğu ve gördüğü sahnelerden ilham aldıklarını, onun için dünya sinemasının doğuya yönelmesine şaşırmamak gerektiğini söyledi. Masoumi, Batı'nın kendi sinemasına olan ilgiyi kaybetmesinin de bundan kaynaklandığını belirtti.
Doğu'nun dünyaya başka bir hayat sunduğunu vurgulayan Masoumi, şunları anlattı:
"Türkiye veya Avrupa'da bir markete gittiğiniz zaman alkol alan birini görüntü olarak izliyorsunuz ve filmlerde içki içen insanlara yer veriliyor. Bu sizler için normal bir şey ama İran'da böyle bir durum yok. Biz olmayanı ve insanların görmediğini yazdığımız ve çektiğimiz için bu insanlara cazip geliyor. Doğu filmlerini talep etmeleri buradan kaynaklanıyor. Biz insanların görmediği başka bir dünyayı sunuyoruz onlara, içki meselesi sadece bir örnekti. Teknolojiyi göstermek değil, biz var olan, yaşanmışlığı olan ama dünyanın habersiz olduğu bir dünyayı sunuyoruz. Mesela Suriyeli Aylan bebeğin hali gerçek bir yaşamdı, bizler de onun gibi gerçek yaşamların hikayesini kameraya alıyoruz ve onun için başarılıyız."
İranlı yönetmen, filmlerini hayata geçirmeden önce manevi bir işaret aldığını dile getirerek, "Şu ana kadar çektiğim bütün filmler, rüyasını gördüğüm filmlerdir. Rüyasını görmediğim, hayalini kurmadığım ve düşünmediğim hiçbir filmi çekmedim. Çektiğim bütün filmlerde de hayalimi gerçekleştirdim. Gelecekte kendimi nerede gördüğümü düşündüğümde, öngöremiyorum çünkü kendimi sürekli daha ileriye doğru güncelliyorum. Rüyalarımı süsleyen, gerçekleştiren bir proje şu anda yok çünkü hepsini gerçekleştirdim." şeklinde konuştu.
''TÜRKİYE'DE ÇOK BAŞARILI YÖNETMENLER VAR''
Gençlik yıllarında bazı filmlerde oyunculuk yaptığını fakat küçüklükten beri hayalinde yönetmenlik olduğunu belirten Masoumi, "Genç yönetmenlerin içlerinde gerçekten bir heves varsa şu an teknoloji o kadar gelişti ve ilerledi ki artık film ruloları yok. Film çekme hevesleri geldiği anda hiç düşünmeden cep telefonlarıyla çekim yapmaya başlasınlar çünkü bu, yönetmenlik yolunun başlangıcıdır." önerisinde bulundu.
Türkiye'deki sinema sektörünü de değerlendiren Masoumi, bütün İranlı yönetmenler gibi kendisinin de Nuri Bilge Ceylan hayranı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ceylan'ın çalışmalarını takdir ediyorum. Türkiye, Nuri Bilge Ceylan gibi yönetmenler sayesinde sinemada en yukarılarda yerini aldı. Türkiye'de çok önemli yönetmenleriniz var mesela Fatih Akın, eskilerden Yılmaz Güney bence bir numaralı yönetmenlerdir. Yılmaz Güney'in Yol filmi, çok eski olmasına rağmen çok başarılı bir filmdir. Sizin yönetmenlerinizin yapması gereken bu isimlerini zikrettiğim yönetmenlere sahip çıkmasıdır. O zaman dünya sinemasında çok daha başarılı olacağınıza inanıyorum."
