Trump, New Jersey'deki golf kulübünde tatildeyken Kuzey Kore devam eden gerilim de dahil birçok konunun ele alındığı ulusal güvenlik toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hafta başında, Pyongyang'ı "ülkesinin gazap ve öfkesi ile karşılaşmakla" tehdit ettiği sözlerini Kuzey Kore'nin "saçma" olarak nitelediği hatırlatılan Trump, "Bu duyduklarını ilk kez duyuyorlar. Açıkçası insanlar o açıklamamın çok sert olduğunu düşünüyor. Belki de açıklamam yeterince sert değildi." dedi.
Hafta başındaki açıklamasından daha sert bir şey söyleyip söylemeyeceğine ilişkin soruya Trump, "Göreceksiniz." cevabını verdi.
Trump, Kuzey Kore'ye yönelik muhtemel bir saldırı hazırlığına ilişkin soru üzerine de "Bunları konuşmuyoruz. Asla konuşmam. Diğer yönetim gibi 'Dört ay içinde Musul'a giriyoruz.' demem. Ne olacağını göreceğiz." ifadesini kullandı.
Kuzey Kore ile görüşmelere açık olduğunu dile getiren Trump, 25 yıldır görüşmelerin devam ettiğini ancak bir yere varmadığını söyledi. Trump, şöyle devam etti:
"Bu ülkenin halkı rahat olsun. Size şunu söyleyeyim: Eğer Kuzey Kore sevdiğimize, temsil ettiklerimize, müttefiklerimize ya da bize yönelik bir saldırıyı aklından geçirirse kendinden çok çok endişe etsin. Çok endişe etsinler çünkü imkansız olduğunu düşündükleri şeyler başlarına gelecek."
Çin ve Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Kuzey Kore'ye karşı yaptırım kararına destek vermesini takdir eden Trump, "Kuzey Kore aklını başına alsın yoksa bu dünyada çok az ülkenin maruz kaldığı bir sıkıntı ile karşı karşıya kalacak." diye konuştu.
Kuzey Kore'nin balistik füzelerine entegre edebilecekleri nükleer savaş başlıkları üretmeyi başardığına ilişkin iddiaların ortaya atılması üzerine Trump, Kuzey Kore'nin ABD'yi tehdit etmesi durumunda "daha önce görülmemiş bir gazap ve öfke ile karşı karşıya kalacaklarını" söylemişti.
Trump'ın bu açıklamaları üzerine Kuzey Kore devlet televizyonu Kim Jong-un yönetiminin ABD'ye bağlı Guam Adası'nı vuracağına dair bir haber geçmiş bunun üzerine de ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Kore yönetimini "rejimini ve halkını yıkıma götürecek bir eylemi tasavvur etmeyi bırakması" çağrısında bulunmuştu.
