Filistinli tutukluların haklarını aramak için kurulan sivil toplum kuruluşu "Addameer Mahkum Desteği ve İnsan Hakları Derneği" tarafından yayımlanan son raporda, Filistinli 51 kadının İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunduğu bildirildi.
Addameer'in verilerine göre, İsrail, 2015 yılından bu yana 516 Filistinli kadını gözaltına aldı ve bu yılın başından beri bu kadınlardan 90'ı tutuklandı.
Filistin resmi kaynaklarına göre, İsrail hapishanelerinde yaklaşık 6 bin 500 Filistinli bulunuyor.
Filistinli kadın gazeteci Lama Khater, temmuz ayında, İsrail işgal güçleri tarafından Kudüs'ün güneyindeki El Halil şehrindeki evine düzenlenen baskında zorla alınarak götürüldü.
Khater'in eşi Hazem Fakhori, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail askerleri evimize baskın yaparak çocuklarımızın gözünün önünde eşimi tutukladı." dedi.
Fakhori, Filistinli bir aktivist olan ve Filistin gazetelerinde makale yazan, 5 çocuk annesi eşi Khater'i çok özlediklerini söyleyerek, "O sadece çocuklarımızın annesi değil aynı zamanda bir arkadaştı." diye konuştu.
İsrail askerlerini, eşine kötü muamelede bulunmakla suçlayan Fakhori, askerlerin Khater'i götürürken bile ona bağırmayı sürdürdüğünü anlattı.
Eşinin birçok kez doktora sevk edildiğini ancak doktorun ağrı kesici vererek kendisini geri sorguya gönderdiğini aktaran Fakhori, "Lama'nın yeri ona ihtiyaç duyan ve onu çok özleyen çocuklarının yanı." dedi.
Khater'in 34 günlük sorgunun ardından 10 Ekim'de yapılacak duruşmasını beklemek üzere hapishaneye gönderildiği kaydedildi.
"İşkence ve kötü muamele, gözaltının ilk anından başlayıp sorgulama sırasında devam ediyor"
Bir diğer elim hikaye ise işgal altındaki Doğu Kudüs'te 2015'te otomobilindeki tüpün patlaması sonucu vücudunun yüzde 60'ı yanan ancak olayda yakındaki bir İsrail askerinin de yaralanması nedeniyle 11 yıl hapis cezasına çarptırılan Filistinli tutuklu İsra Ceabis.
Filistinli Mahkumlar Araştırma Merkezi Başkanı Ra'afat Hamdoneh, Ceabis'in acilen ellerinde, yüzünde, kulaklarında ve dişlerinde estetik ameliyat olması gerektiğini söyledi.
Ceabis'in parmaklarının kesilmek zorunda kaldığını ve burnundaki bir delikten dolayı çoğunlukla ağzından nefes aldığını söyleyen Hamdoneh, Ceabis'in bazı psikolojik sorunlardan da muzdarip olduğunu ifade etti.
Addameer Direktörü Sahar Francis, İsrail askerlerinin, Filistinli kadınlara tutuklandıkları ilk andan itibaren kötü muamele ettiğini belirtti.
Francis, "İşkence ve kötü muamele, gözaltının ilk anından başlayıp sorgulama sırasında devam ediyor." dedi.
Sorgulamayı, gözaltının "en şiddetli kısmı" olarak nitelendiren Francis, "Kadın mahkumlar sadece bağlanmak, dövülmek gibi fiziksel işkenceye maruz kalmıyor aynı zamanda cinsiyetlerinden dolayı da hedef alınıyor." ifadelerine yer verdi.
Evli ve bir çocuk annesi olan Ceabis, 7 Kasım 2016'da çıkarıldığı mahkemede 11 yıl hapis ve olayda yaralanan İsrail askerine ödenmek üzere 20 bin şekel (yaklaşık 5 bin 500 dolar) para cezasına çarptırılmıştı.
Ceabis daha önce cezaevinden yazdığı mektupta, özel bakım ve tıbbi yardıma muhtaç olmasına rağmen İsrail makamları tarafından ihmal edildiğini belirtmişti.
