Cemiyet tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Açlık grevindeki tutukluların sağlık durumları günden güne kötüleşiyor. İsrail, idari gözaltıları sonlandırma talepleri karşısındaki olumsuz tutumunda ısrarcı." ifadelerine yer verildi.
Remle Cezaevi Kliniği'nde tutulan ve 36 gündür açlık grevinde olan Filistinli tutuklu Cafer İzzeddin'in sağlık durumunun kötüleşmeye başladığı vurgulanan açıklamada, İzzeddin'in safra kustuğu ve bedeninde şiddetli ağrılar olduğu ifade edildi. Açıklamada, aynı klinikte kalan ve 29 gündür açlık grevinde olan Ahmed Zehran'ın da sağlık durumunun kötü olduğu kaydedildi.
Açıklamada ayrıca İsrail Cezaevleri İdaresinin (ŞABAS-IPS) geçen hafta başında Negev Cezaevi'nde tutulan ve 21 gündür açlık grevinde olan 3 tutukludan Huzeyfe Halebiyye'yi Eyla Cezaevi'ne, Muhammed Ebu Aker'i Aşkelon (Askalan) Cezaevi'ne, Mustafa el-Hasenat'ı ise Ohalei Kedar Gözaltı Merkezi'ne naklettiği aktarıldı.
Filistinli tutuklulardan Hasan Ez-Zeari'nin 13 gündür Ofer Cezaevi'ndeki hücresinde açlık grevine devam ettiği bildirilen açıklamada, Sultan Haluf'un ise 4 gün önce açlık grevine başladığı belirtildi.
Filistin Esirler Cemiyeti, İsrail Cezaevi İdaresinin grevdeki tutuklulara karşı cezai yöntemlerle misilleme yaptığını, mahkumların yakınları tarafından ziyaret edilmesini engellediğini, avukatlarıyla görüşmelerini aksattığını, mahkumları defalarca farklı cezaevlerine naklettiğini ve insani şartları barındırmayan hücrelerde izole bir yaşantıya sürüklediğini aktardı.
İsrail'in "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamaya göre, istihbarata dayalı olarak Filistinliler 1 ila 6 ay alıkonulabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.
