Hudari, yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin Batı Şeria'daki bazı bölgelerin "ilhakı" için İsrail'e yeşil ışık yaktığını, İsrail'in de bunu sahada fiili adımlar atarak hızlı ve tehlikeli bir şekilde uygulamaya başladığını belirtti.
Komite Başkanı Hudari, "ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman, İsrail'e elinde olmayan şeyi veriyor ve bunu dünya Kovid-19 salgınının gölgesinde sağlık, ekonomi ve siyaset ile meşgulken, Yüzyılın Anlaşması'nı uygulama çerçevesinde yapıyor." ifadesini kullandı.
Hudari, "(İsrail tarafından) Yahudileştirme, yerleşim birimleri inşası ve ilhak kararları alınmaya devam ediliyor. Ancak halkımızın bu anlaşmanın geçmesine izin vermesi imkansız. Bu kararlar ve atılan adımlar hükümsüzdür. Halkımız haklarına, toprağına ve Kudüs'e sımsıkı sarılmıştır ve her ne şartlar altında olursa olsun onlardan vazgeçmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin ulusal birliğinin, meydan okumalara karşı koymanın temeli olduğunu vurgulayan Hudari, "Eğer herkes Kudüs ve Batı Şeria'nın Yahudileştirilmeye ve çalınmaya çalışıldığı, Gazze Şeridi'nin abluka altında tutulduğu bu felaket gününde birleşmez ise ne zaman birleşecek?" yorumunu yaptı.
ABD'NİN İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ'NİN AÇIKLAMALARI
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Friedman, 6 Mayıs'ta Israel Hayom gazetesine verdiği röportajda, Amerikalı ve İsrailli yetkililerce yürütülen Batı Şeria'daki bölgelerin haritalandırılması sürecinin "birkaç hafta içinde" tamamlanacağını söylemişti.
Friedman, "Haritalandırma süreci sonlanınca ve İsrail hükümeti C bölgesindeki inşaatları durdurmayı kabul edince, Başbakan (Binyamin Netanyahu), Trump'ın planını Filistinliler ile müzakereye hazır olduğunda, ki bu pazar kendisi buna hazır olduğunu söyledi, Trump'ın planı doğrultusunda İsrail'in parçası olacak bölgelerde Tel Aviv'in egemenliğini tanıyacağız." ifadelerini kullanmıştı.
SÖZDE ORTA DOĞU BARIŞ PLANI
ABD Başkanı Donald Trump'ın Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da İsrail'de 2 Mart'ta yapılan erken seçim öncesi Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi'ni "ilhak" vaadinde bulunmuştu.
Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı Benny Gantz'ın imzaladığı koalisyon hükümeti anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı 1 Temmuz'dan itibaren Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi'nin "ilhakını" kabine veya Meclisin onayına sunabilecek.
