Son dakika haberleri... Çin'in Vuhan kenti, koronavirüs salgınının ilk dönemlerinde herkesin hafızalara kazınan bir yerleşim yeriydi. Salgının küresel olarak yayılmaya başlamasıyla beraber, özellikle Vuhan'dan gelen son dakika haberleri de yakından takip edildi. Akılalmaz bir hızda yayılan koronavirüs, Vuhan'ı adeta kırıp geçirdi. Geçen zaman içerisinde şehirde 70 milyona yakın insan koronavirüs yakalanırken 2 milyon kişi salgın nedeni ile hayatını kaybetti.
Takvimler 23 Ocak'ı gösterirken bu tarihin de Vuhan için ayrı bir önemi bulunuyor. Bundan bir yıl önce, 23 Ocak 2020'de koronavirüs salgınının başladığı düşünülen Çin'in Vuhan kentinde ilk karantina uygulaması başladı. Bundan bir yıl sonra, 23 Ocak 2021'de ise koronavirüsün yıkıcı etkisi çok büyük ölçüde silindi. Peki, salgının merkez üssü Vuhan, sadece bir yılda tüm bunları nasıl aştı? İşte, Vuhan'da yaşananlar ve şehir halkının söyledikleri...
Bundan bir yıl önce, 23 Ocak 2020'de koronavirüs salgınının başladığı düşünülen Çin'in Vuhan kentinde ilk karantina uygulaması başladı.
Kısıtlamaların katı bir şekilde uygulanması dünyayı ilk etapta çok şaşırtmıştı. Ocak ayından Haziran'a kadar, Vuhan kenti ülkenin geri kalanından tamamen tecrit edildi.
Ülkeye büyük bir maliyeti olan bu uygulamanın virüs salgınına karşı etkili ve başarılı bir yol olduğu artık kanıtlanmış görünüyor.
Çin'in koronavirüsü kontrol altına alma hikayesi, geçen bir yılın ardından, yalnızca Pekin'in gözünden değil dünyada da geniş bir kesim tarafından "başarılı" bulunuyor. Peki, Çin ilk karantina uygulamasından bugünlere kadar neler yaptı?
KARANTİNA NASIL BAŞLADI?
BBC Türkçe'nin haberine göre, Çin'de sağlık yetkilileri, 2019 sonunda bir hayvan satış pazarında ortaya çıktığı düşünülen "gizemli hastalığa" tepki vermekte yavaş davrandı. Milyonlarca kişinin, Ocak ayındaki geleneksel Çin Yeni Yılı için seyahat etmesine izin verildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu hafta yayımladığı bir raporda bile Çin'in ilk tepkisini yetersiz bularak eleştirdi.
Çin ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu fark ettiği an, katı uygulamalar başladı.
25 Ocak'taki Çin Yeni Yılı kutlamalarından iki gün önce, 23 Ocak günü Vuhan sessizliğe gömüldü. 11 milyon kişi sıkı karantina önlemleri altına alındı, maske kullanımı ve sosyal mesafe zorunlu hale geldi.
Tıbbi kapasiteler zorlanmaya başladığı an, Çin otoriteleri tüm dünyayı şaşırtarak birkaç gün içerisinde sahra hastaneleri kurdu.
Buna rağmen Vuhan sakinleri korku dolu günler geçirdi. O zamanlar BBC'ye konuşan Wenjun Wang, amcasının ölümünü, tüm ailesinin hasta olmasını ve tıbbi destek almanın imkansızlığını aktarıyordu.
Vuhan'da uygulanan yöntemler kısa zaman sonra tüm Çin'i kapsamaya başladı. Pekin ve Şangay gibi kentlerde de karantina ve yaygın test uygulamaları başladı.
KISITLAMALAR İŞE YARADI MI?
Çin'in katı uygulamaları o dönemde ülkeyi izleyenlere "sert" ve kısıtlayıcı görünse de, bir yılın resmi verileri, düşük ölüm ve vaka sayıları nedeniyle bu kısıtlamaları haklı çıkarıyor.
Çin'de resmi olarak kayıt altına alınan vaka sayısı 100 bine yakın. Koronavirüs kaynaklı olarak yaklaşık 4 bin 800 kişi yaşamını yitirdi.
Bu sayılar Çin'in nüfusundan daha az nüfusa sahip birçok ülkeye göre oldukça az. Üstelik ikinci dalga olduğunu gösteren herhangi bir veri de yok.
Öte yandan Çin'deki veriler, belirti göstermeyen vakaları kapsamıyor ve bazı gözlemciler bu verilerin güvenilirliğine şüphe duyuyor.
VUHAN'DA YAŞAM NASIL?
Bir yılın ardından kentteki yaşam normale dönmüş görünüyor. BBC geçtiğimiz hafta Vuhan'a giderek insanlarla konuştu ve günlük yaşamlarını onlardan dinledi.
Öte yandan sansür nedeniyle Vuhan'daki yaşamı tamamen öğrenebilmek zor. Vuhan sakinleri uluslararası medyaya konuşmakta çekinebiliyor.
Kesin olan şey, geçtiğimiz yılın kent genelinde psikolojik bir hasar bıraktığı.
BBC'ye konuşan Vuhanlı Han Meimei, "İlk bakışta görünmese de salgın bir şeyleri alıp götürdü. Birçok kişi geçtiğimiz yılın yarattığı travmayı yaşıyor" diyor ve kendisinin de sıkı karantina günlerini hatırlamak istemediğini ekliyor.
Vuhan'da öğrenci olan Li Xi, "Salgından önce herkes halinden şikayetçi ve bezmiş gibiydi ancak salgın sonrası yaşama daha minnettar bakmaya başladılar" diyor.
Han ise böyle bir salgının insanları daha çok bir araya getirdiğini söylüyor ve ekliyor:
"Eğer insanlar hala buradaysa, kent de buradadır."
ÇİN'İN GERİ KALANINDAKİ DURUM
Yetkililer, diğer bölgelerde salgının yeniden yükselişe geçmesine karşı tetikteler. Qingdao ve Kaşgar gibi kentlerde artan vaka sayıları nedeniyle karantina ve yaygın test uygulamasına geçildi.
Vaka sayıları hala çok düşük olsa da, geçtiğimiz haftalarda görülen hafif yükseliş yetkilileri endişelendirdi. Çin, bu ayın başından son beş ay içerisindeki en yüksek günlük vaka sayısını gördü.
Yetkililer şimdi ülkenin kuzeydoğusunda 19 milyon kişinin karantinada bulunduğu ve Shijiazhuang şehrini de kapsayan bölgeye odaklanıyor.
Salgın ve karantina uygulamalarının ekonomi üzerindeki etkisi de büyük. Milyonlarca kişi işini kaybetti ve Çin son 40 yılın en düşük büyüme oranını gördü. Ancak Çin ekonomisi hızla toparlanıyor.
Ancak yaşam normale döndükçe, milyonlarca kişinin hareket halinde olacağı Çin Yeni Yılı yeniden dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Bu kapsamdaki hareketliliğin yeni bir salgın riskine yol açıp açmayacağı merak konusu.
Diğer yandan ülkede devam eden aşılama programı da beklenti yaratıyor.
Çinli şirketler Sinovac ve Sinopharm'ın ürettiği koronavirüs aşıları ülke genelinde acil kullanım izni aldı ve riskli sektörlerde çalışanlara uygulanmaya başlandı.
Çinli yetkililer, Çin Yeni Yılı öncesinde 50 milyon kişinin aşılanmasını hedefliyor.
Pekin, salgının çıktığı ve yayıldığı noktanın neresi olduğuna ilişkin de uluslararası düzeyde kendisini savunma gayretinde.
Çinli yetkililerin ilk başlarda salgının ciddiyetini gizlediğine yönelik suçlamalar mevcut. Çin ise virüsün ilk tespit edildiği yerin Vuhan olmasının, koronavirüsün buradan çıktığı anlamına gelmediği görüşünde.
Bu ay DSÖ heyeti de Vuhan'a giderek virüsün nasıl ortaya çıktığını araştırmaya başladı. Çinli yetkililerin DSÖ heyetiyle hangi verileri paylaşacağı konusunda ise soru işaretleri var.