Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Polonya İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski ve Polonya Sınır Muhafaza Başkomutanı Tomasz Praga ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Belarus üzerinden Polonya'ya kaçak olarak giren göçmenlerin donarak öldüğünü bildirdi.
Geçtiğimiz hafta sonu Polonya'ya kaçak olarak giren en az 3 kişinin hipotermi nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Morawiecki, sınırı geçerek bataklıklarda, ormanlarda mahsur kalıp yardıma ihtiyacı olan tüm kaçak göçmenlere yardım etmeye, hayatlarını kurtarmaya çalıştıklarını söyledi. Morawiecki, sınır muhafaza görevlilerinin yine geçtiğimiz hafta sonu soğuk hava ve doğa koşulları dolayısıyla hayatı tehlikede bulunan 8 kişiyi kurtardığını ifade etti.
Minsk ve Moskova tarafından organize edilen ve sınırdaki durumu istikrarsızlaştırmaya yönelik bir eylem ile karşı karşıya olduklarını ileri süren Morawiecki, "Sınırlarımızı tüm kararlılığımızla koruyacağız" şeklinde konuştu.
ASKER TAKVİYESİ GÜNDEME GELDİ
İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski de geçtiğimiz hafta Belarus'un Pakistan, Ürdün, Mısır ve Güney Afrika vatandaşları için vizeyi kaldırdığını söyledi. Söz konusu ülkelerin dünyada daha iyi yaşam arayan devasa mülteci kaynağı olduğunu ileri süren Kaminski, Belarus'un vizeyi kaldırma hamlesinin belki de yüzbinlerce göçmenin Polonya'nın doğu sınırına getirilebileceği anlamına geldiğini aktardı. Kaminski, 500 askerin daha Polonya-Belarus sınırına sevk edileceğini söyledi.
Toplantıda söz alan Sınır Muhafaza Başkomutanı Tomasz Praga ise görevlilerinin Polonya'ya kaçak olarak girmiş hamile bir kadını beraberinde 13 çocukla birlikte yakaladığını duyurdu. "Çocuklar onun çocukları değildi, görünüşe göre ailelerinden alınmış ve zorla Polonya tarafına itilmiş çocuklardı bunlar" diyen Tomasz Praga, çocukların yarısının Covid-19 teşhisiyle hastanelerde tedavi altına alındığını bildirdi.
Polonya, son dönemde göçmen sayısında yaşanan artış nedeniyle 2 Eylül'de Belarus sınırında yer alan 183 yerleşim yerinde 30 gün geçerli olmak üzere OHAL ilan etmişti. Bu kapsamda OHAL ilan edilen bölgelerde her türlü toplantı, yürüyüş, kitlesel etkinlik düzenlenmesi, belirli mekan ve bölgelerde belirli saatlerde bulunmanın yasaklanabilmesi mümkün olurken, söz konusu yerleşim yerlerine sadece bu bölgelerde yaşayan yahut çalışan vatandaşların girişine izin veriliyor.
