FLY-Inn Beach'te bayrağı babası Mimar Hakan Dalokay'dan devralan Vedat Ali Dolakay, bu yaz bünyelerinde gerçekleştirdiği partilerle bu işte iddialı olduğunu kanıtladı. Babası gibi mimar olan Vedat Ali Dalokay, Çeşme'deki Fly-Inn Beach'te, mekanı ve gelecek planlarını Egeli Sabah'a anlattı.
Sizi yakından tanıyabilir miyiz?
- Milano Politeknik Üniversitesi mimarlık mezunuyum. Fly - Inn Beach'le beraber mimarlık da yapıyorum. Ayrıca 2 handicaplı golf oyuncusuyum ve otomobil yarışı pilotuyum... Fly - Inn Beach evimiz gibi dolayısı ile her konuda aktif olarak yer alıyorum. Fly - Inn Beach hayatımın temel yapı taşlarından; çocukluğumdan bu yana hayatımda... Bir işletmeden öte, bir aile, bir ev... Hepimiz bu aile ve ağırladığımız misafirlerimiz için keyif ve şevkle çalışıyor, kendimizi yenileyerek daha da iyisi için uğraşıyoruz.
Babanızın ve dedeniz Vedat Dalokay'ın ödüllü mimarlar olması meslek seçiminizde ne kadar etkili oldu?
- Ailenin tek çocuğu olarak, annem ve babamın mimar olmasının büyük etkisi olduğunu söyleyebilirim. Bununla beraber elbette dedemin ve babamın mimarlık alanında sahip oldukları repütasyon da bu seçimi yapmamda oldukça etkili... Çocukluğumdan beri babamın yaratıcılığına, annemin de analitik zekasına hayranlık duyuyorum. İkisinin de mimar olarak mesleğe farklı bakış açıları var. Ben de her zaman bunları gözlemleyerek, en verimli sentezleri çıkarmaya özen gösterdim.
Fly-Inn Beach'in yeni nesil yüzü olarak, babadan teslim aldığınız bu bayrağı iyi yönetmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?
- Fly Inn Beach ailesi olarak hizmet sektöründe var olan çıtayı hep en yükseğe çıkarmak için çalışıyoruz. Önceliğimiz her zaman yüzde yüz müşteri memnuniyeti ve bununla beraber gelen başarıyı yaşamak. Bunlar bizim olmazsa olmazlarımız. İşletme olarak bu değerler markamızı, kurumumuzu ve bizleri ayırt eden şeyler...
Türkiye'nin ilk beach club'ını açmaya nasıl karar verdiniz ve neler yaşadınız bu süreçte?
- Aslında bu annem ve babamın eseri; Fly-Inn Beach'i başlatan onlar... İlk etapta bilmeyenler için alışılmadık karşılansa da daha sonra yaratmak istediğimiz ruhu deneyimleyenler için oldukça güzel ve bizleri motive eden yorumlar aldık. Gelen misafirlerimizle adeta evimize gelen konuklarımız gibi yakından ilgilendik ve bu geleneği de hep devam ettirdik. Bugün benim yaptığım da bu aile geleneğini onlara layık olacak şekilde devam ettirmek ve daha da iyi yerlere taşımak.
Bilmeyenler ve tanımayanlar için konseptinizi ve diğer beachlerden farkınızı anlatır mısınız?
- Fly-Inn Beach'in diğer beach clublardan en temel farkı evveliyatı ve alanında öncülük yapması... 40 dönüm üzerinde, 7'den 70'e ağırladığımız herkesin aradığını sunmak için çalışıyoruz. Evcil hayvanınızla da tekerlekli sandalyenizle de gelip her hizmetten yararlanabileceğiniz tek beach biziz... Güler yüze ve samimiyete önem veriyoruz. Yaptıklarımızla alanımızda hep öncü olduk. Bugün de misafirlerimize deniz, kum, güneş, müzik gibi yaz dendiğinde akla ile gelenlerin yanı sıra, zihinlerinde, damaklarında, ruhlarında en iyi, en unutulmaz anıları yaratmaya çalışıyoruz.
Fly-Inn Beach'in partileri bu sene de çok ses getiriyor. Eğlence tarafına yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz?
- Müzik alanında her zaman öncü olmaya, alanımızda örnek gösterilerek, fark yaratmak istedik. Bu anlamda da her sene çıtamızı bir üste taşımaya da devam ediyoruz. Özel bir sanatçı, DJ veya grup olmadığı günler, DJ Can Ünsal çalıyor. Çoğu zaman ben de ona eşlik ediyorum ve birlikte back 2 back çalıyoruz. Sezonun ilk etkinliğini Monality ile gerçekleştirdik; inanılmaz bir ilgi gördü. Her Perşembe ve Cumartesi Golden Girls kabine geçiyor ve saatler 17.00 - 17.30'u gösterdiğinde, tam da happy hour zamanı ritmi yüksek performanslar sergiliyorlar. Bu senenin en büyük etkinliklerinden biri de kıştan beri üzerinde özenle çalıştığımız, benzersiz bir sahne kurarak ağırladığımız Mor ve Ötesi... Tube and Berger, Stephan Bodzin, Fideles, Nicolas Masseyeff, Hidden Empire, Rodriguez Junior, Wolfson, Jimi Jules, dünya çapında ağırladığımız en iddialı isimler arasında yer alıyor.