Almanya'nın Berlin kentinde dünyaya gelen Demirbilek Yiğit (43), 2013 yılında İtalya'ya yerleşti. Yiğit, Floransa Üniversitesi'nde mimarlık eğitimöğrenimi gören Ilaria Alasondra Sassone (31) ile aşk yaşamaya başladı. Çiftin, Leonardo Maximus Yiğit (5) adını verdikleri oğlu dünyaya geldi. Oğluna 19 aylık olana kadar tek başına baktığı için İtalyan mahkemesi tarafından velayeti kendisine verilen Demirbilek Yiğit, geçen şubat ayında Leonardo'yu da alıp, İzmir'in Urla ilçesine geldi. İtalyan annenin, Leonardo'yu almak için her yola başvurduğunu söyleyen baba Yiğit, Türkiye'ye geldikten sonra İtalyan annenin, Uluslararası Lahey Sözleşmesi'ne göre çocuğu almak için iade davası için başvuru yaptığını ve velayete hak kazandığını anlattı.
'IRKÇILIK YAPTILAR'
Urla'daki bahçeli evlerinde, bir köpek ve iki kedisi ile birlikte oğlu Leonardo Maximus Yiğit'in çok mutlu bir yaşam sürdüğünü ifade eden Demirbilek Yiğit, "Oğlumdan ayrılmak istemiyorum. Yaklaşık 1 yıldır burada yaşıyoruz. Leo'nun bütün arkadaşları burada. Onlarla Türkçe konuşuyor. Biz buradayken çocuğun İtalya'ya geri dönmesiyle ilgili bir karar verilmişti. Buna karşı istinafa başvurduk. Cumhurbaşkanımızdan ve bakanlardan yardım istiyoruz. 3 yaşına kadar velayeti bendeydi. Denetimlerde baktılar ki çocukla Türkçe konuşuyorum. 'İtalyanca konuşun, yoksa velayeti çeviririz', dediler çevirdiler. Velayet bendeydi. Bizi asimile etmeye çalıştılar. Hiçbir şeye rağmen Türklüğümü saklamam. Çocukla Türkçe konuşup ona Türk kültürünü aktarmaya çalıştığım için velayeti anneye verdiler" dedi.
'BİZİ AYIRMAYIN'
9 Şubat'ta Türkiye'deki velayet davasını beklediklerini dile getiren Demirbilek Yiğit, 14 Aralık'ta Cumhurbaşkanı ve Türk bakanlara hitaben bir mektup kaleme aldı. Baba Yiğit, "Oğlumun sünnet olmasını, dilimizi, dinimizi öğrenmesini istiyordum. Ben nasıl çocuğuma dilimi öğretemem? Bu bir asimile çalışması değil de nedir? İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi çerçevesinde her bir insanın dil, din ve vicdan özgürlüğü varken, benim anadilim olan Türkçe'yi konuşmam nedeniyle asimile edilmeye çalışmam insan haklarına karşı yapılmış bir ihlaldir. Bunun yanı sıra İtalyan mahkemesi tüm ebedi babalık haklarımı elimden aldı ve ülkeye giriş yapmam durumunda tutuklanmam için karar çıkarttı. Çocuğum İtalya'ya dönerse ömür boyu çocuğum ile görüşme şansım elimden alınacak. Tek cezam çocuğumu Türk olarak yetiştirme çabam ve Türkçe konuşmam gerekçe gösterilirken Türk mahkemesi bunu nasıl onaylar? Uluslararası Lahey Sözleşmesi'ne göre karar için istinaf mahkemesine başvurumuzu yaptık. Lütfen bizi sahipsiz bırakmayın" dedi. Leo ise, "Türkiye'yi çok seviyorum" dedi.