Herhangi bir şeyi okurken, olayların geçmişte mi, şimdi mi yoksa olası gelecekte mi olduğunu nasıl anlarız? Dilbilgisinde, fiilleri buna göre değiştirerek zamanı gösteririz. Tenses konusunda bunun nasıl yapıldığını görelim. İşte, İngilizce geçmiş, geniş ve gelecek zaman cümle örnekleri...
GEÇMİŞ ZAMAN
Genellikle geçmiş zamanı fiil kökü sözcüğüne "d" veya "ed" ekleyerek yaparız.
Ayrıca "to be" fiilini ve "ing" kelimesini ekleyerek geçmiş zamanı da oluşturuyoruz.
Simple Present Tense ( Geniş Zaman )
1. My mother lets me go out with my friends.
2. I prefer my coffee black.
3. She puts the keys on the table.
4. The teacher shouts at us all the time.
5. I have two brothers.
6. Coffee grows in Brazil.
Türkçeleri
1. Annem arkadaşlarımla çıkmama izin veriyor.
2. Kahvemi sade tercih ederim.
3. Anahtarları masanın üzerine koyar.
4. Öğretmen her zaman bize bağırır.
5. İki erkek kardeşim var.
6. Kahve Brezilya'da yetişiyor.
Present Continuous Tense ( Şimdiki Zaman)
7. She is listening the music now.
8. We are learning English at this moment.
9. My mother is cooking dinner in the kitchen now.
10. The gardener is working in the garden at this time.
11. At present, children are doing a lot of things that can not be done before.
12. She is having breakfast at the moment.
13. Look! A car is coming.
Türkçeleri
7. Şu anda müziği dinliyor.
8. Şu anda İngilizce öğreniyoruz.
9. Annem şu anda mutfakta yemek pişiriyor.
10. Bahçıvan şu anda bahçede çalışıyor.
11. Şu anda çocuklar daha önce yapılamayacak birçok şeyi yapıyorlar.
12. Şu anda kahvaltı yapıyor.
13. Bakın! Bir araba geliyor.
Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman - Etkisi Hala Süren)
14. I have already prepared breakfast.
15. My sister has cleaned the room.
16. It has rained a lot lately.
17. I have seen her before.
18. She has watched this movie several times.
19. He has saved $20.000.000 up until now.
20. They have gone fishing until later this evening.
21. I have solved 20 questions so far.
22. My mother has cooked the dinner.
23. We have received many mail since we were retired.
24. I have already made the coffee.
25. You have already eaten four plums.
26. I have lived in Texas for 10 years.
Türkçeleri
14. Zaten kahvaltı hazırladım.
15. Kız kardeşim odayı temizledi.
16. Son zamanlarda çok yağmur yağdı.
17. Onu daha önce görmüştüm.
18. Bu filmi birkaç kez izlemiştir.
19. Şimdiye kadar 20.000.000 $ para biriktirdi.
20. Bu akşam geç saatlere kadar balığa gittiler.
21. Şimdiye kadar 20 soruyu çözdüm.
22. Annem yemeği pişirdi.
23. Emekli olduğumuzdan beri çok sayıda posta aldık.
24. Kahveyi zaten yaptım.
25. Zaten dört erik yediniz.
26. 10 yıldır Teksas'ta yaşıyorum.
Present Perfect Continuous Tense
27. My father have been repairing the car. That's why his hands are greasy.
28. Susan is in the kitchen. She has been making pizza.
29. They have been playing in the room.
30. The mechanic has been repairing our refrigerator.
31. You have been smoking.
32. He has been walking.
33. She has been singing a song.
34. The athlet has been running for a tropy.
35. I have been travelling to this country for four days.
36. We have been learning English since last winter.
37. The child has been watching TV all afternoon.
Türkçeleri
27. Babam arabayı tamir ediyor. Elleri bu yüzden yağlı.
28. Susan mutfakta. Pizza yapıyor.
29. Odada oynuyorlar.
30. Tamirci buzdolabımızı tamir ediyor.
31. Sigara içiyorsunuz.
32. Yürüyor.
33. Bir şarkı söylüyor.
34. Sporcu bir kinaye için koşuyor.
35. Bu ülkeye dört gündür seyahat ediyorum.
36. Geçen kıştan beri İngilizce öğreniyoruz.
37. Çocuk bütün öğleden sonra televizyon izliyor.
Simple Past Tense (Basit geçmiş zaman)
38. We watched the news last night.
39. They went to the party yesterday.
40. She read the book.
41. He drew beautiful pictures last week.
42. I learnt Spanish last summer.
43. You gave the present to your friend.
44. We bought a new car.
Türkçeleri
38. Dün gece haberleri izledik.
39. Dün partiye gittiler.
40. Kitabı okudu.
41. Geçen hafta çok güzel resimler çizdi.
42. Geçen yaz İspanyolca öğrendim.
43. Hediyeyi arkadaşına verdin.
44. Yeni bir araba aldık.
