Günlük hayatta çok karşılaştığımız ama farkında olmadığımız dil ve anlatım konuları vardır. Bunlardan biri sayıp dökme konusudur. Sayıp dökme bir nevi eleştiriyi daha açık dile getirme olayıdır. Yani birey gerek eleştirilerini gerek fikirlerini aynı doğrultuda anlatmaktadır. Sınavlarda paragraf sorularında öğrencilerin karşısına çıkan sayıp dökme konusunu daha iyi anlayabilmeniz için "Sayıp dökmelere yer vermek ne demek?" Konusuna değineceğiz.
SAYIP DÖKME NEDİR?
Bir işin türlü hallerini, bir şeyin bütün parçalarını zihne çarpacak şekilde art arda sıralayıp söyleme tekniğine sayıp dökme denir. TDK'ya göre; ne var ne yok hepsini söylemek, arka arkaya sıralamak...
SAYIP DÖKMELERE YER VERMEK NEDİR?
Sayıp dökmelere yer vermek, bir olayın tümünü açığa çıkartmak demektir. Sayıp dökmelere yer verilmiştir anlamı bir başka deyişle, herhangi bir işin türlü durumlarını, herhangi bir şeyin bütün kısımlarını akla çarpacak biçimde art arda sıralayıp telaffuz etmeye denilmektedir.
PARAGRAF SORULARINDA SAYIP DÖKME NASIL OLUR?
Örnek verecek olursak:
Bir mühendisi, bir şairi, bir doktoru, hatta ismini bile ömrünüzde işitmediğiniz herhangi bir mesleğe mensup birini, hiç anlamadığınız bir işten dolayı beğenir gibi olunuz, derhal... (Ahmet Haşim)
Yukarıda görüldüğü üzere sözcükler art arda sıralanıyor. Yani kelimeler "bir mühendisi, bir şairi, bir doktoru..." şeklinde uzayıp gidiyor, sayılıp dökülüyor. İşte bu sayıp dökmedir.
SAYIP DÖKMELERDEN YARARLANMA
Yazarın, bir işin çeşitli hallerini, bir şeyin tüm parçalarını zihinde çarpıcı bir şekilde yer etmesi için art arda sıralayıp söylemesi olayına sayıp dökme olduğunu söylemiştik. Sayıp dökmelerden yararlanma tekniğine bir örnek verelim:
"Dağları aştığınızda, tertemiz havası, yemyeşil bitki örtüsü, altın renkli doğal kum plajları, pırıl pırıl denizi, tez canlı, mert insanları ile Karadeniz karşılıyor sizi."
SAYIP DÖKMEK DEYİMİNİN ANLAMI
Deyim, "anlatıma akıcılık, çekicilik katan; çoğunun gerçek anlamından ayrı bir anlamı bulunan, genellikle de birden çok sözcüklü dil ögesidir.
SAYIP DÖKMELERE YER VERME ÖRNEKLERİ
Örnek: Çöplükler bir şehirdir ve çöplerin içinden bir şehrin bütün eşyası çıkabilir: Kol saatleri, masa saatleri, cep saatleri, hem de yepyeni… Yüzükler, bilezikler, kolyeler, hem altın hem de elmas… Kalemler, dolma kalemler, tükenmez kalemler… Makaslar, iplik yumakları, makaralar, gözlükler, paralar… Bir şehirde ne varsa bu şehrin çöplüğünde de o vardır. Çöplükten çıkanlar, değerli olsun, değersiz olsun çöpçüler arasında kardeşçe pay edilirdi. Yalnız bir şeyi paylaşamazlardı, o da kalemleri. Çöplerin arasından çıkan kalemleri bulanlar, sevinçle altın ya da gümüş yüzük bulmuş gibi bağırırlardı: "Rüstem Çavuş! Bir kalem daha… Yeşildir kim ne gözet yeşildir. Dolma da kalemdir ha!"
Çözüm: Parçada, bir şehirdeki çöplüklerde bulunan eşyalar ve nesneler sıralanarak sayıp dökmelere yer verilmiştir (Kol saatleri, masa saatleri, cep saatleri, hem de yepyeni…
Örnek: Patnos Ovası'na, Süphan Dağı'nın dibine tam kuşluk vaktinde geldi. Başını kaldırdı, dağın doruğuna baktı. Dağ süt beyaz bir duvar gibi yükseliyordu. Doruğu duman içindeydi. Doruğun yanından yöresinden, ağzına kadar renk renk çiçekle dolmuş ovaya bacaklarını sarkıtıp kanatlarını kısmış turnalar üst üste iniyorlar, salınarak oradan oraya nazlı nazlı yürüyorlardı. Gökten o kadar çok turna sağılıyordu ki ovaya, ova turna sürüleriyle doluyordu. Gün ışığı altında Süphan Dağı billurdandı. Uzun boyunlu, uzun kanatlı, uzun bacaklı kuşların, bacaklarının üstünden sarkan kırmızı, yeşil, mavi, sarı telleri gün ışığında renk renk kıvılcımlanıyor; ovaya çökmüş yoğun ışık altında parlıyordu.
Örnek: "Bu yolun çıkmaz bir yol olduğunu sadece ben değil, dostlar, arkadaşlar, tüm komşular, kısacası hemen herkes ona söylemişti."
Sayıp dökme, adlandırmaya dönüştü mü anlatım belirginlik kazanır.
Örnek: "Yol boyunca türlü ağaçlar gördük." cümlesi yerine "Yol boyunca çınar, kavak, söğüt, ardıç ağaçları gördük." dendi mi anlam belirginleşir. Ancak sayıp dökme, gerekli olanı söyleme, gereksiz olandan kaçınmayı zorunlu kılar.