ABD'nin Michigan Üniversitesinden araştırmacıların ürettiği güneş enerjisi depolayan şeffaf malzemenin, yapılarda pencere olarak kullanılmasıyla büyük miktarda elektrik enerjisi üretilebileceği öngörülüyor.
İnce ve plastiğe benzer malzemenin binaların yanı sıra otomobillerde, cep telefonlarında ve diğer elektronik eşyalarda da kullanılabileceği belirtiliyor.
Araştırmaya önderlik eden Michigan Üniversitesinden Kimya Mühendisliği ve Malzeme Bilimi Profesörü Richard Lunt, bu tür uygulamaların güneş enerjisi üretimi bakımından en az çatı üstü panelleri kadar büyük potansiyele sahip olduğuna dikkati çekerek, "Şeffaf paneller güneş enerjisi uygulamalarının geleceğindeki yeni dalga olacak." dedi.
Enerji tüketiminde fosil yakıtlardan uzaklaşabilmek için düşük maliyetli ve yenilikçi alternatif enerji uygulamalarına ihtiyaç olduğunun altını çizen Lunt, halen ABD'de 5 milyar metrekare ila 7 milyar metrekare arasında cam yüzey bulunduğunun tahmin edildiğini, tüm bu alanın şeffaf güneş panelleriyle kaplanması halinde ABD'nin enerji tüketiminin yüzde 40'ını karşılayabilecek bir potansiyelin ortaya çıkacağını vurguladı.
Çatı ünitelerinin de benzer bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Lunt, "Her iki teknolojinin birlikte geliştirilmesi, enerji talebini yüzde 100 oranında karşılamanın yanı sıra enerji depolama kabiliyetini de arttıracaktır." ifadelerini kullandı.
Halen ABD'de ve dünya genelinde enerji talebinin yalnızca yaklaşık yüzde 1,5'u güneş enerjisinden karşılanabiliyor.
GEÇEN YIL TÜRKİYE'DE DEV BİR ADIM ATILMIŞTI
Güneş enerjisi ve kullanıldığı sistemler konusunda dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de farklı çalışmalar yürütülüyor. İşte bu çalışmaların yürütüldüğü yerlerden biri olan İzmir Gediz Üniversitesi, geçtiğimiz yıl ses getiren bir başarıya imza atmıştı.
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Bayam ve araştırma ekibi, fiziki yapı olarak kağıdı andıran şeffaf paneller üretti. Bu panelleri özel kılan şey ise, onların temelde birer güneş paneli oluşu ve güneş enerjisi ile elektrik üretebilme yetileri. Nanoteknoloji yöntemi ile panelleri geliştiren ekip bu süreçte ses dalgalarını kullanarak panelleri gerekli özelliğe getirmiş. Özünde plastikten elde edilen bu paneller, rahatlıkla esneme ve bükülme işlemi de gerçekleştirebilmekteydi.
Yaptıkları çalışma ile ABD'ye davet edilen Bayam, patent başvurusunda bulundukları buluşla alakalı İsviçreliler'le beraber çalıştıklarını ve panellerin daha da geliştirilmesi konusunda adımlar attıklarını söylemişti.
