SABAH Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Yenilenebilir Enerjide Türkiye Modeli: Teknoloji transferi ve YEKA modelinin geleceği" adlı panelde yerli ve yenilenebilir enerjinin kolay olmadığı ancak mümkün olduğu dile getirildi. Her toplum dinamizmini dayandıracağı bir enerjiye ihtiyaç duyduğunu belirten Oğuz, "Bilgi toplumunda enerji konusu gündeme geliyor. Başkasının silahıyla ve gıdasıyla sürdürülebilirlik sağlanamıyor. 11. Beş yıllık kalınma planıyla Türkiye ilk defa kurala uyan ülke olmaktan kural koyucu ülke haline geliyor" dedi.
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM) Genel Müdürü Oğuz Can, son yedi yılda yıllık ortalama yüzde 10 maliyetlerinin düştüğü bir dönemde olunduğunu belirterek, "Yatırımlar iştah kesmeden devam ediyor. 1.7 trilyon dolarlık tüm enerji sektöründe 2016'da elektrik yatırımları diğerlerinin önüne geçti. 2017 de güneş rüzgârı geçti. Geçen sene 1.000 megavat güneş ve rüzgârda başarılı bir şekilde tamamladık. Tüm dünya için anlamlı olabileceğini gördük" dedi. YEKA'nın bir iş ve fırsat modeli olduğunun altını çizen Can, "Bazı yetkinlikleri kazandıracak bir model. Teknoloji açısından baktığımızda özellikle 2012 den bu tarafa geldiğimizde kanat kule hidroelektrik açısından yerli üretime başlamıştık. Bunlar kendi içerisinde bile yerliliği çok yoktu. Şu anda bu yerliliği yüzde 60 a çıkarmış durumdayız" diye konuştu.
Hedef 1.000 MW'ye ulaşmak
Şirket alım satımının Türkiye'nin iç dinamiği olduğunu ve sürekli canlı tutulması gerektiğini düşündüklerini belirten Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, "Yenilenebilir enerjiye 8 yıl önce başladık. 240 megavat kurulu güce ulaştık. Rüzgâr ve güneş alanında 2 sene önce ağırlık verdik. Şu anda kurulu güçte 600 megavatlara geldik. Nihai hedefimiz 900 ila 1.000 megavata ulaşmak" ifadelerini kullandı. Sermaye yetmezse ufak bir sermaye alıp büyümeye yeniden devam etmek istediklerini belirten Akın, "2020' de şirketi halka arz edeceğiz" dedi. Siemens Yenilenebilir Enerji CEO'su Hakan Yıldırım ise rüzgârda çok ciddi bir değişimin olduğunu artık hobi olmaktan çıktığını, konvensiyonel yöntemlerle cazibesinin her geçen gün arttığını vurguladı. Yıldırım, "Türkiye YEKA'da ilk yarısını oynadı. Bu çok büyük bir başarı ve çok sağlıklı bir sektör göstergesi. 7 bin megavatlık kurulu güç. Rüzgârın cazibesi arttıkça daha büyük oynamaya fırsat oluşturuyor. Türkiye'de YEKA ile birlikte 15 bin megavatlara gelebileceğimizi düşünüyoruz. Kapasitemiz 48 bin olarak söyleniyor" şeklinde konuştu.
Globale odaklandık
YEKA modelinin ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını belirten Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM) Genel Müdürü Oğuz Can, şöyle konuştu: "Biz bunu yaparken sektörle beraber çalıştık. Bu tanım içerisinde dünyada neler oluyor onlara baktık. Birçok ülkede özellikle teknoloji ve istihdamı çekme konusunda bazı deneyimleri ve gelişmeleri kıyasladık. Türkiye'nin ihtiyaçlarını ortaya koyan bir çalışma yaptık. Bu çalışmanın da Türkiye'ye özgü olması hedefimiz yoktu. Daha çok globalde karşılık alabilmesi ve ihtiyaçları giderebilmesi gereken şeylerin üzerine yoğunlaştık. Büyük bir takım çalışması yaparak ortaya başarılı bir model çıktı. Yüzde 80'i yerli araştırmacı olmak üzere Ar-Ge süreci başlattık."