Merkez Bankası'nın döviz rezervi üzerinden yaratılmaya çalışılan algı operasyonuna, global finansal hizmetler şirketi BGC Partners da karşı çıktı. BGC Partners, yatırımcıları ile paylaşmak üzere hazırladığı Merkez Bankası rezevlerine ilişkin bilgi notunda, net rezervlere bakmanın yanlış oyduğunu belirtti. TCMB'nin rezevleri azalırken, Türkiye'de yerleşik kişi ve kurumların döviz mevduatlarının tarihi yüksek seviyelerde bulunduğuna dikkat çeken BGC, "Döviz için ciddi reel bir talep yok. Türkiye'nin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayacak yeterli rezervi var" değerlendirmesinde bulundu. 'Türkiye kısa vadeli borçlarını ödeyebilir mi?' sorusunun cevabının kesinlikle 'evet' olduğu belirtilen bilgi notunda, ancak bunun için nereye bakılmasını bilmek veya anlamak gerektiği de vurgulandı.
TAKINTIYA GEREK YOK
Bazı raporlarda yapıldığı gibi Türkiye'nin dış borç miktarı ile rezervlerinin karşılaştırılmasının yanlış bir bakış açısı olduğu belirtilirken, TCMB'nin rezervinin ülkenin mevcut tüm yabancı para rezervlerini içerdiğine vurgu yapıldı. Yerel bankaların Merkez Bankası'nda rezerv gereksinimlerinin bir parçası olarak 56 milyar dolar tutarında bir karşılık tuttukları belirtilirken, şirketler, bankalar veya yatırımcıların alacaklılara ödemeleri için bu rezervi kullanabileceğinin unutulmaması gerektiği belirtildi. "Net rezervler, teknik olarak akut yabancı para ihtiyaçlarının olduğu zamanlarda kullanılabilir" diyen BGC Partners, net rezervler konusunda takıntıya gerek olmadığının altı çizildi.
Bilgi notunda şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'nin net Uluslararası Yatırım Pozisyonu, 363 milyar dolar. Doğrudan yatırımları hariç tutarsak, net 273 milyar dolar. 106 milyar dolarlık kısa vadeli borç mevcut. Yabancı yatırımcıların toplam özkaynaklarının ve iç borçlanma tutarının 43 milyar dolar olduğu göz önünde bulundurarak, Türkiye'nin yeterli miktarda rezervi olduğuna inanıyoruz."