Türkiye'nin son dönemde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden gıda alımlarında yaptığı hamleler, hububat üretiminde ülkeyi yeni bir boyuta taşımaya hazırlıyor. TMO'nun verdiği teşvikler ve alım garantisi çiftçinin üretim iştahı artırırken, Türkiye'nin hububat ihracatında kaybettiği pazarları yeniden kazanma şansını da beraberinde getiriyor. Sektörün önde gelen isimleri, bakliyat, süt tozu ve kırmızı et alanında Türkiye'nin üretim üssü olabileceğinin altını çiziyor.
DESTEKLER 5 YIL DEVAM ETMELİ
Yağlık tohumlar, yemeklik yağlar, bakliyat, hububat, dondurulmuş et ve süt ürünleri alanında dünyanın en büyük tedarikçilerinden olan Hakan Agro DMCC'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bahçeci ile Gulfood Fuarı için Dubai'de bir araya geldik. Susamda dünyanın en büyüğü olan, hubatta ilk beşte yer alan ve cirosu 2 milyar doları bulan Hakan Agro'nun patronu Bahçeci'ye, Türk tarımına dair değerlendirmelerini sorduk. Türkiye'nin Hindistan, Pakistan, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa'ya ciddi bir nohut ihracatı yaptığını aktaran Bahçeci, "Ancak son yıllarda maliyet artışlarının etkisiyle üretim bir miktar düşmüştü. Bu pazarlara da Avustralya, Kanada, Amerika, Rusya, Meksika gibi ülkeler girdi. Aynı şekilde yeşil mercimekte Avrupa, Ortadoğu ile Hindistan kaybedildi ve burada Kanada hakim oldu. Kırmızı mercimekte de Ortadoğu ve Avrupa'ya ihracatta düşüş yaşandı" diye konuştu. Tarım Bakanlığı'nın yeniden üretimi artırabilmek için son dönemde çok iyi stratejiler geliştirdiğini aktaran Bahçeci, özellikle TMO'nun bakliyatta çiftçiye verdiği teşvik ve alım garantilerinin çok yerinde bir karar olduğunu belirtti. Bahçeci, "Desteklerin 5 yıl devam etmesi durumunda Türkiye kaybettiği bütün pazarları geri kazanır" dedi.
DÜNYANIN NABZINI TUTABİLİR
Türkiye'de üretilen bakliyat ürünlerinin çok kaliteli olduğuna dikkat çeken Bahçeci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuru fasulyemizin ve mercimeğimizin tadını dünyanın hiçbir yerinde göremezseniz. Türk ürünlerinin damak tadıyla ön plana çıkması lazım. Ürünlerimizi iyi pazarlamamız gerekli." Türkiye'nin kırmızı ette de üretim üssü olma fırsatının bulunduğunu aktaran Bahçeci, "Irak, Suriye, Mısır gibi çevre ülkelerle canlı hayvan ticareti yapabiliriz" ifadelerini kullandı.
6 MİLYON TONA ULAŞTI
2019'DA toplam 6 milyon ton ticaret hacmine ulaştıklarını anlatan Hakan Bahçeci, "En çok geliştiğimiz ülke Hindistan. Hedefimizde Çin var. Burada susam ve kademeli olarak süt ürünleriyle büyümeyi hedefliyoruz" dedi. Yatırımlarını tarım arazilerine yoğunlaştıracaklarını anlatan Bahçeci, şöyle konuştu: "Rusya'da 6 bin hektar arazi aldık. Burayı 2 yılda 25 bine, 5 yılda ise 50 bin hektara yükseltmeyi hedefliyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin lojistiğini kendimiz yapacağız. Türkiye ve Rusya'da lojistik alanında yatırım yapıyoruz. Yağ sektöründe Oruçoğlu markası, İzmir'de ise Yeşilköy Keçi Çiftliği ile faaliyet gösteriyoruz."
LOJİSTİK AVANTAJI VAR
TARIMDA hızlı hareketin fark yarattığına değinen Bahçeci, "Türkiye Jeopolitik konumunun etkisiyle seri hareket edebiliyor. Un ihracatımız bu sebeple arttı. Bakliyatta da oldukça hızlıyız. Kanada üretim alanında dünyanın en iyisi fakat sipariş verildiğinde ulaşması uzun zaman alıyor. Türkiye konumu ve lojistik avantajları itibariyle bakliyatta dünyanın nabzını tutabilir" dedi.